Prof. Dr. Emrullah Güney- Eğitimci Gözü ile

Tarih: 19.04.2022 15:06

MADEM ALMAYACAKTINIZ DA

Facebook Twitter Linked-in

Oto lafın gelişi.

Geniş anlamda motorlu araçlar.

Taa Gaziantep’ten traktör almağa Nevşehir’e gelirler.

Taa Samsun’dan kamyonlarını satmağa da Nevşehir’e gelirler.

Hüsamettin Bakırcı’nın namı yürümüştür.

Dükkan hiç konuksuz kalmaz.

Dükkanın önünde otomobil, motosiklet, traktör, kamyon, biçerdöğer hep değişir.

Biri gider, yeri boş kalmaz. Hemen dolar.

Dükkanın işlerine bakan delikanlı çay,gazoz taşımaktan helak olur.

Komisyonculukta iyi para vardır. Geçen yıl, karısını da alıp Hacca gitmiştir

Hüsamettin Bakırcı.Köydeki baba evini onartmıştır. Şehirde de aparmanı vardır.

İmam Hatip Mektebine, Kuran kurslarına sürekli yardım eder, pansiyonlara gıda maddeleri gönderir. Sevaplarını anlata anlata bitiremez tanıyanlar.

Elazığ’dan gelen 4 kişilik bir grup var. Kamyon almak istiyorlar.

Belli ki, başka yerleri de gezmişler. Beğendikleri kamyonları pahalı bulmuşlar.

Hacı Hüsamettin Ağa’nın elinde bir Man var. Horoz ibiği gibi apal. Pırıl pırıl yanıyor güneş altında. Gösterişli bir mal.

Adamlar direksiyon başına geçtiler. Kasanın içine tırmandılar. Altına yatıp incelediler. Beğendikleri yüz anlatımlarından anlaşılıyordu. Fakat, bir de sürmek istediler.

Hacı, yanlarına çaycı delikanlıyı verdi. Aksaray yolunda gidip geldiler. Boğaz köyü önüne dek varmışlar. Pazarlık çetin geçti. Komşu dükkanlardan da gelenler oldu. Ateşli bir pazarlık. Hacı ağa biraz “ özveri” gösterdi. Elazığlı alıcılar biraz daha fiyat yükselttiler.

Yüzlerde bir kararsızlık. Yeni bir mal almanın arefesinde şaşkınlık ile sevinç yıkışıyor.

Tam o sırada öğlen ezanı okundu.

Hadi, namazımızı eda edelim, sonra devam ederiz ! “ dedi Hacı.

Elazığlı müşteriler birbirlerine baktılar. Gitmemek olmazdı şimdi.

Bir otomobile binip Kurşunlu Cami’ye gittiler.

Ne olduysa namaz sırasında oldu.

Müşterilerden en yaşlısı, malı almak isteyen, düşündü, taşındı Man’ı pahalı buldu.

Fakat, almaktan vazgeçtiğini nasıl anlatacaktı Hacı’ya ?

Namaz bitti. Camiden çıkıp otomobile binecekken, zorla da olsa, ıkına sıkına konuştu yaşlıca müşteri.

Kusura kalma Hacı ağa. Ben bu kamyonu alamayacağım,” dedi.

Hüsamettin Bakırcı bir an durdu. Sendeledi. İnme inmiş gibi bakakaldı.

Sonra toparlandı. Birkaç dakika sürmüştü sessizlik.

Öfkeyle bağırdı Elazığlılara.

Kan çanağı gözlerinden yıldırımlar çıkıyordu sanki.

Madem almayacaktınız da, bana niye abdestsiz namaz kıldırdınız be adamlar ! “


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —