Bu çekişmenin altında ne yatar yüzlerce yıl; unutulmuş olsa da çekişme hız kesmez. Bana göre, iki kentin zamanla beylik merkezi olması, çekişmenin odağı olabilir. Öyle ya; biri Kozanoğlu, biri Dulkadiroğlu Beylik merkezidir. Kozan Varsağı (Farsak), Kadirli Avşar'dır. Avşar adı nereden gelir, niye verilmiş, bunu kimse araştırdı mı bilemem. Tarihçilerin işidir, arasın bulsunlar. Ancak bizler düşünce üreterek, varsayımla gideriz işin üstüne.
Av : Bildiğimiz av.
Şar : Şato, kale...
Böylece AVŞAR : ŞAR AVCISI anlamına gelebilir diye düşünürüm, kendimi bildim bileli. Göçerdir. Bir yerde durmaz. Dağ taş dolaşır, İmir'in itince ziv ziv.
Kahramanmaraş'la daha sıkı fıkıyız da; Kozan'la değil.
Kozanlı bize KABAKÇI, MURTÇU der; Kadirli TURPÇU duyurur kendini. Yakın zamana dek görünür yerlere koskoca TURP yapılmış betondan, boyanıp dikilmiş. Alçıdan bile yapılsa ağır, hayli zahmetli olsa da yerine konması, başarmışlardır. Böylece TURPÇU dedirtmiştir kendine. Hatta Özhan Öztürk facebook sayfalarında;
“Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde sanat anlayışı!” diiye paylaşım yapmış;
“Turp kafalılar!” demiştim de ısrarla;
“Dünya bizimle dalga geçiyor!” denilerek bu figür kaldırılmıştır. Özhan Öztürk İstanbul'da diş doktoru olmasına karşın MİTOLOJİK çalışmasıyla övgüyü hak etmiş biridir. Kendisine ayrıca teşekkür ederim.
Diyeceksiniz ki;
“Kulp da Diyar-ıbekr'in ilçesidir.”
Hayır.
Bu kulp, o Kulp değildir.
Hani, Kozanlıya CERECİ deriz. Cere topraktan yapılır. Mitolojik adı ANFORA'dır. Boyasız çömlektir, sizin anlayacağınız. İşte öyle cerecidir Kozan.
“Kadirli – Kozan, budur Adana'yı bozan!” sözü, bir ayağı olmayan hale büründü şimdi. Çün, biz ayrıldık Adana'dan;
“O musun, Osmaniyeli misin?!” dediğimiz yere bağlandık.
Tanrı bizi bu cezadan mutlak kurtarmalıdır.
Duy tanrım duy.
İşte, Kozanlıyla Kadirlili arasına bir Andırınlı (Tirşikçi) girer tam da bu noktada.
Nasıl girer?
Niye girer?
Girer de girdiğine pişman mı olur, ona siz karar veriniz.
Efendim. Andırın, Kahramanmaraş iline bağlı bir ilçe ama Maraş'la fiziki bağlantısı yoktur.
Yol yok, sizi nanlayacağınız.
Bütün bütün Kadirli üzerindendir işini gücünü çözmek.
Bunun için denir ki;
“Andırın'ın vilayeti Kadirli'dir.” Böylece, biz Kadirlililer, Dulkadiroğlu Beyliği'nin merkezi olma yönünde haklı bir gurur ıssıyız efendim. İşte, bu Andırınlı (Tirşikçi), Adana'ya iş için Kadirli üstünden giderken der ki;
Şuradan Kozan'a uğrayayım da bir cere yaptırayım.”
Uğrar.
“Usta! Bana bir cere yap, Adana'dan dönüşte alayım!” diyerek, parayı da peşin verir. Adana dönüşü Kozan'a, cereciye uğrar.
“Cereyi yaptın mı usta?”
Başını bile kaldırmaz cere ustası;
“Yaptım!” der.
“Nerede?”
Bir baş işmarıyla;
“Şorada!”
Andırınlı bakar ki cerenin kulpu yok.
“Ebire gardaş, bunun kulpu nerede?”
Cereci gene kaldırmaz başını.
“Sen, Andırın'a gitmek için Kadirli'den geçmeyece'en mi?”
“He!” der Andırınlı safça.
Cereci ossaat başını kaldırır;
“Marak etme gardaş. Kadirli'de mutlaka bir kulp takan bulunur!”
Seni cereci Kozanlı seni!
Ah ki ne ah!
Biz el aleme çuvala giren yılanın can havliyle kaçarken;
“Yetişin! Kozanlı beni sokuyor!” diye bağırdığını diyor muyuz?! Demiyoruz.
Hani, kol kırılır da...
