Mehmet BABACAN, Eğitimci- Yazar ve Şair

Tarih: 21.01.2021 14:42

KÖYÜMÜZDEN İNSAN MANZARALARI ( 7): BİR AHMET KEYA VARDI

Facebook Twitter Linked-in

Bazı insanlar vardır ki, onlar için “ Çocukla çocuk, büyükle büyük” denir.Bu söz, rahmetlimiz Hacı Ahmet Gülyavuz ( Meşhur adı Ahmet Keya. Yani, Kâhya ya da Muhtar’ın Yörük’çe söylenişi) için söylenmiş gibiydi.Nerden mi biliyorum?Kendi yaşamımdan.

Çünkü Ahmet Keya, Babamın en yakın arkadaşıydı. Arkadaşlıktan da öte dost idiler.

O Ahmet Keya benim de arkadaşımdı, dostumdu.Yol üstündeki evine uğramadan geçmek zorunda kalırsam “ Mezar taşı mı çiğniyorsun?” diyeceği kesindi.Ben yalnızca bir örneğim.O herkesle dosttu.

***

Köyümüzde müzik aleti çalma geleneği yoktu. Sadece çobanın kavalı vardı. O da dağdan inip, eğlence ortamına girmiyordu.Düğün müziklerini, davul, keman ve klarnetten oluşan çalgıcı ekipler çalarlardı.Mandolin denen bir müzik aletini ben soktum köye. Çomça gibi bişeymiş dediler. Kısa sürede gençlerle çalıp oynamaya başladık.Mandoline besmele çektirdiğimi söyleyenler olduğu halde, mollaları ateş bastı.“ Bu köyün başına daş yağacak. Aha huraya cızıyom” diyenler az değildi.Köy Kurulu da Ahmet Keya’yı boğuyordu.Çalıp oynayanları; şapka giymeyip kekil tarayanları, Falaka’ya yatırmayı önerenlerin bile olduğunu duyuyorduk.Köy Kurulu’nun keskin üyelerinden biri olan rahmetlik Nebi Ömer Koca benim dayım; suçlanan Bayram Ali’nin de amcasıydı.

***

Bir akşamüstü Köy Bekçisi Topal Ali geldi “ Seni Köy Kurulu çağırıyor” dedi.Başka çağrılan olup olmadığını sordum.“ Bayram Ali ile Çolak Hasan var” dedi.Ne için çağırdıkları anlaşılıyordu.Belki de köprüler atılacaktı artık.Çağrıdan kaçarak savaşılamazdı.

Tam muhtarlığın merdivenlerini çıkıyordum ki, Muhtar Emmi karşıma dikiliverdi:“ Neye geldin len?” dedi.Çağırmışsınız, geldim derken;“ Ötekiler nerde?”” dedi.Bilmiyorum. Onlardan haberim yok, dedim.“ Çabuk onları da bul gelmeyin, defolup gidin” dedi.Belli ki, Kurul tepesini attırmıştı. Neylesin ki, Muhtar da olsa, kurulun yaşça en küçüğü kendisiydi.

Bayram Ali ve Çolak Hasan’la yolda karşılaştık; durumu anlattım geri döndüler.

***

Köy Kurulunun başarısızlığa uğrayan bu saldırısı son oldu. O günden sonra demokratça tavır ve yaklaşımlar, gözle görülür biçimde arttı.Eskiyörük Köyü’nün, bağnaz sağ yapıdan sıyrılıp, sosyal demokrat bir köy olma sürecinde Hacı Ahmet Gülyavuz’un ( Hacı Ahmet Keya) büyük payı olmuştur.Nur içinde yatsın. Mekânı cennet olsun. Yazımı onun ardından yazdığım bir şiirimle son veriyorum.

 

O BİR ÇINARDI YÖRÜK ELİNDE

Ecele yenilmiş sevgili dostum,

Duyunca kırıldı bellerin bugün,

Artık isyanım var, kadere küstüm,

İşime varmıyor ellerim bugün..

 

Ahmet Gülyavuz’ du o güzel insan,

O da besler imiş meğerse bir can,

Tutuşan yüreğim doyasıya yan,

Fatiha’ya döner dillerim bugün..

 

Küçükle küçük, büyükle büyük,

Ağır mı geldi dost, seksen yıllık yük,

Gönlünde yatardı ulu Atatürk,

Kavuştu mu ona yolların bugün..

 

Yalan mı bu dünya, bu nasıl yalan,

Toplanmış harmanlar sonunda talan,

Hatıraydın bana babamdan kalan,

Siyaha büründü allarım bugün..

 

Babacan’ ım der ki, içten yanarım,

Rahmetle yâd eder, her an anarım,

Neyleyim devrildi koca çınarım,

Onunla kırıldı dallarım bugün..20. 1. 2021


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —