Mehmet BABACAN, Eğitimci- Yazar ve Şair


KÖYÜMÜZ’ DE BİR DERSANE İMECESİ ÖYKÜSÜ

1969 yılıydı. Ülkemiz parlamento seçimlerinin hay- huyu içindeydi.


1969 yılıydı. Ülkemiz parlamento seçimlerinin hay- huyu içindeydi.

Biz de Gülnar/ Eskiyörük Köyünde Eğitim- Öğretim sorunlarıyla boğuşuyorduk. Okulumuz 1936’da imece ile yapılmış; o güne göre yeterli bir yapıydı. Ancak, aradan geçen 30 yılı aşkın zaman çok şeyi yetersiz kılmıştı. Acilen iki dershaneye gereksinim vardı. Ama buna yönelik hiç bir girişim olmamıştı. Çözüm gene imecedeydi. İyi ki Yörük, her işini kendisi gören insanlar demekti. Yaşam koşulları onları böyle kurgulamış olmalıydı. Köyümüze, umulanın ötesinde öğretmen ataması yapılmıştı. Öğretmenlerimiz “ dershane verin, bizden de görev isteyin” diyorlardı. Günlerce halk toplantılarıyla, atılımı oluşturmaya çalıştık. Sonunda iki dershane yapmaya karar verildi. Çaresiz toprak damlı, tahta zeminli yapılar olacaktı.

Ustalardan onar kişilik iki ekip oluştu. Duvar ekibi çalışırken, marangozluk ekibi hazırlıklarını yapacaktı.

 ***

Bir sabah Duvarcı ekiple Menekşe Kaşı’ na gittik. Menekşe Kaşı Aydıncık- Gülnar yolu üstünde; Menekşe Deresi’nin yamacında, yumuşak kalker kayaları ile ünlü bir yerdi. Köşe taşlarını oradan kesecektik. Aydıncık’tan kum çeken kamyoncu Ahmet de, geçerken köye atıverecekti. Tam işe başlamak üzereydik ki, Aydıncık yönünden gelen bir jeep, ustaların yanında durdu. Ben yoldan biraz uzak çaydım.

Ekip başı Muhtar Mahmut Sarıgüzel’ le ( Cemil Mahmut) kucaklaştıklarına göre, tanış olmalıydılar. Az sonra beni çağırdılar. Yanlarına vardım. Adam bir tanışmaya filan gerek duymadan: “ Hoca, sizin dershane için kaç lira gerek?” dedi. Hiç duraksamadan: “ İki dershane yapacağız. Onar binden, yirmi bin lira” dedim. Muhtara döndü: “ Muhtar bugün Cuma. Pazartesi Mersin’de Toros Otelinde olacağım. Gel, parayı benden al. Ondan sonra isterseniz kendiniz yapın. İsterseniz başkasına yaptırın. İsterse Hoca da gelsin” dedi. Bizimkiler teşekkür yağdırırken. Ben dayanamadım: “ Beyefendi lütfen düzenimi bozmayın. Bu adamları buraya getirebilmek için, günlerdir dil döküyorum.” Adam kükredi birden:

“ Hoca, anlaşılan sen beni tanımıyorsun. Bana Kara Vali derler. Benim ağzımdan söz çıkar. Sen dediğime bak muhtar” diyerek, bindi gitti. O gitti de, bizim ustalar da köyün yolunu tuttular. “ Ustalar! Mademki bugün boş kaldınız. Kendinize gerekli değil mi? Kamyoncu Ahmet de götürüverecek” demem de kâr etmedi. Üstelik benim sürgün edileceğimi düşünüp, üzüldüklerini de hissediyordum.

***

Siyasal olarak köyümüz büyük oranda AP’ liydi. CHP’liler küçük bir gruptu. Ben de CHP’li biliniyordum. Muhtar “ Mersin’e beraber gidelim” diyordu. Bense olacağına inanamıyordum. Ama gitmezsem, muhalefet olduğu için denecekti. Gitmeye karar verdim, ama Köy Kurulundan Mustafa Başbağ’ ın da olmasını şart koştum. Pazartesi saat 7.00 de Toros Otelinin kapısına dikildik. Otelci “ Otelde yok. Bugün gelmedi” dedi. Gülnar’dan geldiğimizi, sözlü olduğumuzu ne kadar desek de kâr etmedi. Otelin kapısını uzaktan gözetlemeyi kararlaştırıp, uzaklaştık.

***

Saat 9.00’da bizim Kara Vali çıktı Otelden. Hemen yakaladık. “ Vali Beye gidelim arkadaşlar” dedi. O sıra Mersin Valisi Necmettin Karaduman’dı. Çıktık Valilik makamına. Kısa bir selamlaşmadan sonra, söz aldı Kara Vali: “ Vali Bey, bu arkadaşların iki dershaneye ihtiyaçları varmış. Yirmi Bin lira gerek”. Necmettin Bey hiç duraksamadı: “ Cavit Bey, siz de valilik yaptınız. Bu para nerden verilebilir, söyler misiniz?” Bize döndü Kara Vali :

“ Görüyorsunuz arkadaşlar, imkân yokmuş” dedi, çekip gitti.

            ***

Şair Eşreften beri, gerektiği yer ve zamanda sövmenin edebiyatını yapanları tanıdım ben. Örneğin, Neyzen Tevfik’i, Can Yücel’i yakından tanıdım. İşte onlardan biriydi Cemil Mahmut. Valilikte başladı da, çevreden duyulmasın diyerek otobüse bindik. Yolda zaman zaman kışkırttım. Çünkü tepki dinmeden köye varıp, geniş bir toplantı yapmalıydık. Köye gelir gelmez duyuru çıkarıp, toplantıya çağırdık köylüyü. Ben kısa bir açış yapıp, muhtara bıraktım sözü. O esti.- yağdı gönlünce. Öylesine yağdı ki, 22 gün sonra öğrencilerimiz, yeni dershanelerin içindeydiler. O imece ruhu, köyün kısa sürede sosyal demokratlaşmasının da mayası oldu.

 

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9716,77%-0,05
  • DOLAR

    32,47% -0,17
  • EURO

    34,91% 0,40
  • GRAM ALTIN

    2434,93% 0,50
  • Ç. ALTIN

    3991,84% -0,04