Ahmet Yaşar Aktaş


KÖY ENSTİTÜLERİ VE BİLİMİ HALKA ULAŞTIRMA


Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun seksen üçüncü yıldönümünde gözden kaçan bir özelliğini vurgulamak istedim. Bunun için de bilimin ve onun halka iletilmesinin tarihine kısaca bakalım.

Bilinen tarih yazıyla başladığına göre, “Tarihi” başlatan ilkulus Sumerlerdir(Sümer abc’sinde “ü” sesli harfi olmadığından Sumer olarak yazılır.).Yazılı ve kurallı diliilk geliştiren Sumer Uygarlığı’nda bilim, yaklaşık beş bin yıl önce doğar. Sumerlerin matematik, astronomi, tıp (Hastalıklara ilaç reçeteleri bile yazarlar), din ve edebiyatı geliştirdikleriçivi yazısı tabletlerde kayıtlıdır. Sumerlerkendi dil ve kültürlerini edebi eserler yazacak o denli geliştirirler ki, Arap ve Yahudilerin atası olan Akadlar ve Babilliler’e ait tabletler bile Sumer dilinde yazılıdır. 

Kent devletin ve demokrasinin anayurdu olan Sumer ülkesindehalkın yazıyı okuyup yazmasıbir ihtiyaç olarak insanlık tarihinde yinebirilk olan “okul”u yaratır.Okul öğretmenleri, geçimlerini çocuklardan alınan paralarla sağlar. Okullarda zenginlerin, okumuş ailelerin çocukları yanı sıra çalışarak okul parasını ödeyen yoksul ailelerin çocukları da okulagiderler. Ayrım yok!

Ancak üç bin yıl sonra filozof Epikür, Midilli’de açtığı okuluna kadınları ve köleleri öğrenci kabul ederek Sumerlerden sonra bilimi halkataşır.

1789 Fransız Devrimi ilekilisenin,güçlülerinhizmetinde olan bilim ile teknoloji Batı tarihindeilk kez halkın, devrimci güçlerin denetimine geçer; toplumsal ilerleme yönünde kullanılır.

Emperyalizme karşı bağımsızlık savaşı ve emperyalizmin kışkırttığı gerici ayaklanmaları bastırma sürecinde bile Atatürk kurulacak yeni devletin geleceğini bilim ve kültürle taçlandırma çalışmalarını hiç ihmal etmez. Bilimsel düşünceyi, aydınlanmayı Cumhuriyet kültürünün ana temelini gerçekleştirecek kurum ve kuruluşların kurulmasını başlatır. 1930 sonrası bilimsel devrim ve onun halka benimsetilmesi üzerinde yoğunlaşır. 

Cumhuriyet kurulduğunda ülkede okuma yazma bilen yok denecek denli azdı. 40 bin köyün 35 bininde ne okul, ne de öğretmen vardı. Köylü, cahillik bataklığındayken, köylerde Ortaçağ kalıntısı ağalığın, şıhlığın, şeyhliğin egemen olduğu ahlak dışı bir toplumsal yapı egemendi. Bu olgunun sonucu toprak mülkiyetinde, gelir dağılımında büyük eşitsizlik yaygındı. 

Tataratmaca köyünden çıkan, Köy Enstitüleri’nin mimarı, bir dahi,bir yurtseverinsan İsmail Hakkı Tonguç’un 1935’lerde MEB İlköğretim Genel Müdürü olarak atamasıyla bilimsel bilginin kırsal alanda yaşayan halka iletilmesi amacıyla “Eğitmen Kursları” başlatılır. Eğitmenler, askerliğini çavuş olarak bitirmiş, özel yetenekli köy gençleri arasından seçilir. Halktan alıp halka geri verme ilkesi uygulanır. Bu denemelerin ardından elde edilen deneyimler temelinde Köy Enstitüleri’nin kırsal alanda kuruluşuna geçilir. 

Eğitim amaç değil, köyün içten canlandırılması,sözün özü halkın bilimsel bilgiyi benimsemesi için bir araçtır.Köy Enstitüleri’ne yalnızca 5 yıllık köy okullarını bitiren zeki, yetenekli KIZ ve erkek çocuklar seçilerek alınır. 

Her Köy Enstitüsü’nün bir kütüphanesi, tiyatro kümesi vardı. Her öğrencinin yılda en az 24 kitap okuması istenirdi. Türkiye’de ilk açık hava tiyatrosu ve Aşık Veysel’inde ders verdiğiHasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’nde yapıldı. 

Köy Enstitüleri özverili, yurtsever yiğit öğretmenlerin ve öğrencilerinin tarihe geçen, kitaplara sığmayan özgün başarısıyla bilimsel bilgi halka ulaştırılır. Ne var ki, kuruluşundan beri Köy Enstitüleri’ne karşı olan toprak ağası ve gerici CHP milletvekillerinin marifetiylekurucu bakan Hasan Ali Yücel ile İsmail Hakkı Tonguç’u görevden uzaklaştırılmasıylalaik eğitim ve demokraside kırılmanın yolu döşenir.

Özcesi, kendi coğrafyamızda başlayan vesiyasal-kültürel yaşama, bilime katkı veren yüzlerce kadın ve eril aydın yetiştiren Köy Enstitüleri’nin halkçı eğitimiyleçok katmanlı zenginleşenbu tarihsel aydınlanma birikimigelecekte bilimsel bilgiyi halka taşınmada eğitim politikalarınakesin ışık tutacaktır.

Sağlıcakla, sevgiyle Atatürk ile kalınız!

Kaynakça

Bynum, W. (2021). Bilimin Kısa Tarihi. Çev.: Göbekçin, T., Alfa, İstanbul, 3. Basım, 367S.

Çığ, M.İ. (2011a). Uygarlığın Kökeni Sumerliler-2. Kaynak Yay. İstanbul, 2. Bası

Çığ, M.İ. (2011b). Kur’an, İncil ve Tevrat’ın Sumer’deki Kökeni. Kaynak Yay. 29. Bas., 125S. 

Gümüşoğlu, F. (2021). Samuel Noah Kramer’den Muazzez İlmiye Çığ’a Çiviyazılı Mektuplar. Türkiye İş Bankası yay. İstanbul, 248S.

Fischer, S.R. (2022). Yazının Tarihi. Çev.: Konar, A.H., T. İş Bankası Yay.  İstanbul, 301S.

Forti, A. (2000). Eskiçağda Bilim, Felsefe ve İktidar. Çev.: M. Küçük, TÜBİTAK popüler bilim kitapları 48, Ankara, S.:1-10

Mason, S.F. (2019). Bilimler Tarihi. Çev.: Daybelge, U., Türk Tarih Kurumu, Ankara, 596S. 

 

YAZARLAR

  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00