İnsanlığın, en buhranlı zamanlarda sığındığı bir olgudur sanat. İnsanlar için yeniden hayata tutunmak bir umut ışığı olarak ortaya çıkabilmekte. İçsel dünyamızın anlamlandırılması açısından önemli bir yoldur. Hissedilebilen, görülebilen, duyabilen bir iletişim çeşidi olan sanat, bütün kültürlerde ortak bir dil olarak kullanılmanın yanında, psikolojik ve fiziksel acıların iyileştirici bir aracı olarak imgenin bilinç dışına ve hafızaya inerek, ruhsal değerleri güçlendirmesi, kaybı telafi etmesi için de kullanılır.
Sanat, her yaştan bireyin zihinsel, fiziksel ve duygusal varlıklarını iyileştirmek ve geliştirmek amacıyla sanat yapması veya sanata iştirak etmesi ruh sağlığına iyi gelmektedir.
Sanatın iyileştirme gücü sadece görsel sanatlarda değil, müzik, tiyatro, dans, sinema ve edebiyat gibi farklı alanlarda da görünür. Müziğin ızdırap ve ansiyeteyi azaltmada, dansın iletişim ve ifade biçimi, sinemanın ise sorunların çözümü noktasında etkili olduğu ortaya konmuştur. Görsel sanatlar kişilerin iç dünyalarına olan yolculuklarının çizgiler ve renklerle gözler önüne konmasına olanak sağlayan bir alandır. Görsel sanatların bu işlevsel boyutu sağlık alanında kurulmuş bir köprüdür.
Gerhard Richter'in de dediği gibi "sanat, umudun en yüksek biçimidir".