İçlerinde en genci benim. Birisi Ticaret Lisesindeki abilerimizden Hüseyin ATİK, diğeri ise hem abim hem de Sümerbank Pamuklu Sanayisi Müessesesinde birlikte çalıştığım Cemal Bükülmezkol nam-ı diğer Adana’nın Cemal Madanoğlu’su ,
Diğer abim ise Adana Hipodrom müdürü olduğu için Atçı Ali, takma ismiyle tanınan Ali BEKTAŞ!
Masadaki dört kişiden ikisi Adanademirspor’lu diğer ikisi ise Adanaspor’lu
Takım rekabeti bitti. Nerden aklımıza geldiyse laiklik konusu geldi.İktidarda 2. Milliyetçi Cephe hükümeti vardı.
Ali Abi, üçümüze dönerek “ Türkiye’nin en büyük eksikliği aydın din adamlarına sahip olmamasıdır!” deyince Madanoğlu, Ali Abiye şöyle bir cevap verdi. “ Din adamından aydın olmaz!”
Bu sefer sohbete ben de maydonoz olup, üçüne de dönerek “ Olur olur, hem de bal gibi olur!” deyip devam ettim!
Eğer din adamlarımız Börekçizade Rıfat Bey ve kırk arkadaşının ekolünden geliyorsa niçin olmasın?”
Üç büyük arkadaşım da ağız birliği yapmışçasına ,bana dönerek “İçimizdeki en büyük aşamayı sen yaptın emeklerimizi boşa çıkarmadın!” dediler.
Her zaman Alman usulü yapardık o gün benim hesabı Hüseyin abi ödedi!
Arkadaşlar “ Aydın” deyince çoğunluğun aklına doktor,avukat,hakim,savcı,doçent ve prof. gibi kişiler gelir.Ülkesinin gerçeklerine sırtını dönmüyorsa ; elbette yukarıda saydığım meslek sahibi insanlar aydındır.
ÖZEL NOT: Siyanürcülere, taş ocaklarına,mermercilere karşı mücadele veren şalvarlı kadınlarımız ve erkeklerimiz de bence köylü de olsa birer aydınlardır!
Ormanlar,dereler,ırmaklar,denizler elden giderken ;seyircilik yönünde evrim geçirenlere aydın denmez!
NOT:Bahsettiğim masadaki 4 kişiden tek ben kaldım!
Bana emeği geçen abilerimin anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Ne yazık ki hiç biriyle helallaşmadım!
Okuldaki abilerimizden Hüseyin Abiyi, üç yıl önce kaybettik!
Cep telefonunu hala silemedim. Çok iyiliğini gördüm o yüzden kabullenemiyorum.
Evde kalın,
Sağlıcakla kalın.
