CENGİZ ARCAN


İŞÇİ ve SIĞINMACI


Türkler altmış yıldır Almanya’da yaşıyor. Hatta altmıştan da fazla...

Alman hükümetine işçi lazım olunca bizimkileri davet etmişler.

Türkler de eşi dostu ve memleketi bırakıp, tası tarağı toplayıp el memleketine ekmeğini aramaya gelmiş.

İkinci dünya savaşında yerle bir olan Almanya’nın yeniden inşası için çalışmışlar. Karınlarını doyurmak ve çoluk çocuklarının geleceğini kurtarmak için gurbet ellerde ter dökmüşler.

İşçiliğin yansıra işveren olmuşlar. Vergi vererek, istidam yaratarak Alman devletine de faydalı olmuşlar.

Sözün kısası, Alman devletinin davetiyle gelip çalışmışlar. Kaçak kuçak değil; birine işçi lazım, diğerine de para lazımmış.

Şimdi ise Türkiye’ye gelen savaş kaçkını Suriyeliler ve birçok ülkeden kaçak olarak gelen ve Türkiye’de vergi vermeden iş yapan, yan gelip yatarak devletten maaş alıp sağlık hizmetlerinden bedava faydalananlar var.

Türk milletinin evlatları askerlik yapıyor, vergi ve sigorta primleri altında inim inim inlerken bu savaş kaçkınları askerlik yapmıyor, vergi ve sigorta primi ödemiyor. Yaptıkları tek iş; başta deniz kenarlarında olmak üzere her köşede kadınları ve daha reşit olmamış ufak erkek ve kız çocuklarını taciz etmek...   

Çeşitli etnik kimlikliklerden gelen dedelerimiz, bu vatanı kurtarırken kan vermişler. Devlet kurmuşlar. Milli kimlik edinmişler.

On beş yaşındaki atalarımızın can vererek kurduğu nüfus memurluklarından, şimdi ipini koparıp kazığını çıkararak gelmiş bir sürü görgüsüz, ahlaksız ve bizim kültürümüzle uyuşmayan bu vahşilere para karşılığında kimlik kartı satılıyor.

Yok efendim bankada şu kadar parası varmış; yok efendim daire almış...

Soruyorum:

Kanla canla alınan toprak ve kimlik para ile satılır mı? 

Bir de siyasetçilerimiz var. Partileri, ideolojileri hiç önemli değil. Bunlar ülkemize gelen sığınmacıları bizim Almanya’ya giden işçilerimizle aynı kefeye koyuyorlar. Sağlam yumurtalarla çürük yumurtaları ayni sepete koyup ortalığı kirliyorlar. Daha doğrusu bizim alın teriyle çalışan insanlarımızı aşağılıyorlar. Bunu bilerek mi yapıyorlar yoksa aptallıkla mı? Ben bilmiyorum, kararı siz verin lütfen...

Yok efendim, din kardeşiymişiz!

Sorsan; ne kendi ne de savunduğu Suriyelinin din bilgisi, ne de ilgisi var.

Beni en fazla hayrete düşürenler ise, siyasetçilerle paralel fikir beyan eden Almanya’da çalışan bazı işçilerimiz. Her yerde olduğu gibi burada da tek tük magazin türü haberleri dinleyip fikir üretenler var. Bunlara gülsem mi ağlasam mı? Bir insan kendini böyle aptalca küçük düşürür mu?

Yahu kardeşim, sen Suriye’den gelen savaş kaçkınıyla bir misin?

Yaşlı insanlarımız “Bir insanın kendi kendine yaptığı kötülüğü dokuz köy toplansa yapamaz.” derdi.

Eskiler söyler işte; kısa ve öz. Tabii ki anlayana...

Bir de diyorlar ki; Almanlar bizi kabullenmiyor, öteliyor...

Yahu kardeşim, senin kendine sevgin saygın yoksa elin adamı sana neden saygı duysun? 

Ülkemin denizleri gibi deniz yok burada,

Deniz gibi kocaman ve tertemiz göl var ama.

Göle girip çıkıyorum ameliyatlı halimle.

Kafama da güneş geçti ya

Saçmaladıysam af ola. 

Kusur eylediysek af ola...

 

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92