Dün, (29 Ocak)HaberTürk’de Nagehan Alçı üstademiz döktürmüş: Ekrem İmamoğlu akıl tutulması yaşıyormuş! Bir siyasetçi kendi ayağına böyle kurşun sıkarmış!
Niye? Elazığ kan ağlarken şöyle bir uğrayıp kayak yapmaya gitmiş! Olacak iş mi?
Yahu Ekrem gerçekten nasıl yaptın bu işi?
Şimdiii bak kardeşim Ekrem; Elazığ kan ağlarken şöyle bir uğrayıp geçilmez orada AFAD kıyafetlerinden birini giyip birkaç kurtarma operasyonuna katılırmış gibi yapıp sonra kayak yapmaya gidecektin. O sırada bir de enkaz altından çocuk veya kadın çıkarılsaydı kemikli dövme pilavı gibi bir şey olurdu.
Bak Cumhurbaşkanına, o öyle yaptı işte; Elazığ’a şöyle bir uğrayıp birkaç film ve fotoğraf çektirdi. Hatta İsmet paşanın 1939 daki Erzincan depremi sırasında yaşlı bir kadınla çekilmiş fotoğrafındaki pozu verdi mi acaba diye de dikkatle izledim. Ve sonra arkadaşları ve medyasıyla çekti Afrika’ya Dünyayı kurtarmaya gitti. Baktı ki, bakanları orada; sıksık üşümüş biçimde medyanın önündeler gönlü rahat çekti gitti. Dünya’mı önemli Elazığ’mı?
Şimdiii bak Ekrem kardeşim istediğin kadar tırlar dolusu yiyecek ve giyecek yardımı götür, konvoylarca iş makinesi gönder faydasız. Ne diyor Nagehan Hanım; ayağına kurşun sıkma! Bunları dinle. Ne de olsa deneyim ayrı bir şey…
Başlık, o nedenle göreceli. Aynı şeyi birileri yaparsa mubah, birileri yaparsa mekruh! Bu da artık alıştığımız Müslüman tavırlardan biri…