Yılmaz AYDOĞAN / BÖYLE GİTMEZ!


İNSAN OLMAK


 

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nun 10 Aralık 1948'de kabul edilen 30 maddelik İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ile insanın sadece “insan olmak” sebebiyle sahip olduğu hakları sayılmış ve Birleşmiş Millerler Örgütüne üye ülkeler, kendi vatandaşlarına bu hakları tanımakla görevlendirilmişlerdir.  

Ayrıca BM Antlaşması’nın 55.maddesinde, “Irk, renk, dil ya da din ayrımı gözetilmeksizin herkesin insan haklarına ve ana özgürlüklerine, bütün dünyada etkin bir biçimde saygı gösterilmesini kolaylaştırmak,” hükmüne yer verilmiştir.     

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu  4 Aralık 1950 tarihinde “10 Aralık” gününü, “İnsan Hakları Günü” olarak ilan etmiştir.

“10 Aralık İnsan Hakları Günü” hem Evrensel Bildiri gibi, milyarlarca insana esin kaynağı olmuş bir bildirinin hazırlanmış olmasının kutlanmasıdır hem de insan hakları sorunlarının tüm dünyada konuşulması, tartışılması, çözümler aranması için vesile olan bir gündür.

 

Devletler, önceleri, baskıya dayanan bir anlayışla yönetilirdi.  İnsanlık tarihinde bu anlayışa son vererek İngiltere Kralı'na kabul ettirilen 1215 tarihli Magna Carta Bildirisi”, insan hakları kavramının ilk belgesi sayılır. Ardından 4 Temmuz 1776 tarihli “Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi” ile “özgürlük, eşitlik ve kardeşlik” gibi kavramları öne çıkaran 1789 Fransız Devrimi İnsan Hakları Bildirisi" insanın insan olmasından kaynaklanan haklarını gösteren önemli belgelerdir…

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi, II. Dünya Savaşı'ndan sonra devletlerin, bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, konusunda birleşmeleri üzerine kabul edilerek yayınlanmıştır. 

Ortada bir anlaşma olmasa da bu Bildiri, tüm üye devletleri bağlayan Birleşmiş Milletler Şartında yer alan "temel özgürlükler ve insan hakları" kelimelerinin anlamını tanımlamak amacıyla açıkça kabul edilmiştir. Bu nedenle, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Birleşmiş Milletler'in temel kurucu bir belgesidir. Bu bildiri ile uluslararası hukukta ilk kez, "hukukun üstünlüğü" terimi kullanılmıştır.

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin genel hatları şöylece özetlenebilir:

  • Bütün insanlar özgür, onur ve hakları yönünden eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. (Madde 1)
  • Herkes ırk, renk, cins, dildin, siyasal ya da herhangi bir başka inanç, ulusal ya da toplumsal köken, varlıklılık, doğuş ya da herhangi bir başka ayrım gözetilmeksizin bu bildiride açıklanan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir. Bundan başka, ister bağımsız ülke uyruğu olsun, isterse bağımlı, özerk olmayan ya da başka bir egemenlik kısıtlamasına bağlı ülke uyruğu olsun, bir kişi hakkında, uyruğu bulunduğu devlet ya da ülkenin siyasal, adli ya da uluslararası durumu bakımından hiçbir ayrım gözetilmeyecektir. (Madde 2)

Ayrıca bu haklar hiçbir şekilde başkalarına ya da kurumlara aktarılamaz.

  • En başta yaşam ve özgürlük olmak üzere sağlık, eğitim, yiyecek, barınma ve toplumsal hizmetler de içinde olmak üzere sağlığına ve esenliğine uygun bir yaşam düzeyine kavuşma; yasanın koruyuculuğundan eşit olarak yararlanma; barışçıl amaçlar için toplanma ve dernek kurma; evlenme, mal ve mülk edinme; çalışma, işini seçme özgürlüğü; din, vicdan, düşünce ve anlatma özgürlüğü hakları İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin temellerini oluşturur.
  • Bu bildirinin hiçbir unsuru, içinde açıklanan hak ve özgürlüklerin bir devlet, topluluk ya da bireyce ortadan kaldırılmasını amaçlayan bir etkinlik ya da girişime hak verir biçimde yorumlanamaz. (Madde 30)

BM İnsan Hakları Evrensel Bildirisi üye ülkelerce kayden kabul edilmiş olsa da uyulup uyulmadığını denetleyen ve uyulmaması halinde yaptırım uygulayan bir otorite yoktur. 

Buradan hareketle Avrupa Konseyi’ne üye ülkeler 4 Kasım 1950’de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (European Human Rights Convention) adlı bir metin üzerinde anlaşarak İnsan Hakları Bildirisinde bulunan hakları topluca güvence altına alma konusunda anlaşmışlar;  3 Eylül 1953’te yürürlüğe giren “İnsan Hakları ve Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi (AİHS)” ile de insan hakları konusundaki ihlalleri yargı denetimi altına almışlardır.  

AİHS, Sözleşme temel metninde düzenlenen hak ve özgürlükler şunlardır.

  1. Yaşam hakkı (madde 2)
  2. İşkence yasağı (madde 3)
  3. Kölelik ve zorla çalıştırma yasağı (madde 4)
  4. Özgürlük ve güvenlik hakkı (madde 5)
  5. Adil yargılanma hakkı (madde 6)
  6. Kanunsuz ceza olmaz ilkesi (madde 7)
  7. Özel ve aile hayatına saygı hakkı (madde 8)
  8. Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü (madde 9)
  9. İfade özgürlüğü (madde 10)
  10. Toplantı ve dernek kurma özgürlüğü (madde 11)
  11. Evlenme hakkı (madde 12)
  12. Etkili başvuru hakkı (madde 13)
  13. Ayrımcılık yasağı (madde 14)

 

AİHS 15. maddesi ile olağanüstü hallerde “Yükümlülüklerin Askıya Alınması” düzenlenmiş ve bu durumlarda bile “Yaşama hakkı (m.2), İşkence yasağı (m.3), Kölelik yasağı (m.4/1) ve Kanunsuz suç ve ceza olmaz (m. 7)” ilkelerinin askıya alınamayacağı belirtilmiştir.

Türkiye 18 Mayıs 1954’te sözleşmeyi onaylamış, 28 Ocak 1987’de bireysel başvuru hakkını,  28 Ocak 1990’da da Mahkemenin zorunlu yargı yetkisini kabul etmiştir. 

AİHS, Avrupa Konseyi üyesi 47 devlet tarafından onaylanmış bulunmaktadır.

İnsan Hakları Gününüz kutlu olsun!

 

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00