SANİYE VİLDAN GÜZEL - İNADINA ŞİİR


İNADINA ŞİİR

-BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU'NUN AKADEMİ ANILARI VE ÇAĞRIŞTIRDIKLARI-


BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü öğrencisidir. AHMET HAŞİM,  Bedri Rahmi'nin estetik ve mitoloji hocasıdır. Bedri Rahmi çok sever bu iki dersi.

Haşim'in derslerine mimar öğrenciler de gelmektedir. Aralarında yaşını başını almış delikanlılar da vardır. Çoğunlukla arka sıralarda oturup dalga geçerler.

Bir gün derste Haşim bir renk adı arar, bir türlü bulamaz. "Bir pembe, hani hepimizin bildiği bir pembe canım" der. Arkasını getiremez. 

En arka sıralardan dalga geçmesiyle tanınan bir mimar, "Toz pembesi!" der" Haşim rahatlar, mimara teşekkür eder. Ama sen misin teşekkür eden, mimar işi azıtır, yüksek sesle yanındakine bir şeyler anlatmaya başlayınca Haşim köpürür, "Sus be adam!" der.

"Şu toz pembesini bize bu kadar pahalıya satma."

Sonra rüzgâr ilahı Hermes'i anlatmaya başlar Haşim. Derken dershanenin kapısı hafifçe gıcırdayarak açılır. Derse geç gelenlere fena hâlde içerleyen Haşim, başını hırsla kapıya çevirir. Gelen giden yoktur. "Kim o?" deyince, kapının yanında oturan bir başka mimar hemen "Kimse yok. Rüzgâr ilahı Hermes olacak efendim!" deyiverince, Haşim'in öfkesi de uçuverir, mimara döner ve gülerek "Güzel!" der.

Bir başka derste, Laukon'u anlatacaktır; tutar eski Türk çiçek zevkinin yerinde yeller estiğini yana yakıla anlatır, "Düşünün çocuklar!" der. Türklerin çiçek zevkini anlatmaya başlar; gül lale, çiğdem yetiştiren şarkın, bugün çiçeğini Avrupa'dan dilendiğini söyler. "Karanfil!.." der. "Hani şu bizim çiniler, minyatürler, kadifeler, yazmalar dolusu işlediğimiz, bahçeler dolusu kokladığımız karanfil nasıl olur da bugün İtalya'dan gelir? Deli olmak işten değil."

Bedri Rahmi, ön sıralarda bir yerde oturmaktadır. Dayanamaz, "Karanfil istediği kadar dışarıdan gelsin. Çok şükür şairi bizdedir!" deyince Haşim, kulaklarına kadar kızarır ve teşekkür eder.

 Bütün öğrencilerinin ezbere bildiği karanfil şiiri:

KARANFİL

Yârin dudağından getirilmiş

Bir katre alevdir bu karanfil,

Rûhum acısından bunu bildi!

Düştükçe, vurulmuş gibi, yer yer

Kızgın kokusundan kelebekler,

Gönlüm ona pervâne kesildi...  -AHMET HAŞİM

KARANFİL deyince Edip Cansever'in Yerçekimli Karanfil kitabını ve kitaba adını veren şiirini anımsıyorum. Şiiri şair, hangi noktalama işaretleri ile yazmışsa aynen yazıyorum.

YERÇEKİMLİ KARANFİL

Biliyor musun? az az yaşıyorsun içimde  

Oysaki seninle güzel olmak var  

Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi  

Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda  

Midemdi, aklımdı şu kadarcık kalıyor.  

Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte  

Sen de bir başkasına  veriyorsun daha güzel  

O başkası yok mu? bir yanındakine veriyor  

Derken karanfil elden ele.  

Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle  

Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil  

Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk  

Birleşiyoruz sessizce.  -EDİP CANSEVER

Yerçekimli Karanfil'deki kimi şiirlerde şair kendini, yaşantılarını; doğayla, insanlarla, soyut sevgilisiyle ilişkilerini anlatır. Bu şiirlerinde kişisel ilgileri, izlenimleri ön plandadır.

Bu şiir doğal, sıcak anlatımı, canlı imgeleri ile etkili bir şiir...

KARANFİL

Hakkınız var, güzel değildir ihtimal

Mübalağa sanatı kadar

Varşova'da ölmesi on bin kişinin

Ve benzememesi

Bir motörlü kıtanın bir karanfile,

'Yarin dudağından getirilmiş."   -ORHAN VELİ

GARİP, Orhan Veli'nin ilk şiir kitabıdır. Başında, "şiir hakkında düşünceleri"ni belirten bir önsöz vardır. Önsöze göre, şiirde "vezinle kafiye birer kayıt"tır. "Teşbih, istiare, mübalağa ve bunların bir araya gelmesinden meydana çıkacak bir hayal zenginliği tarihin aç gözünü doyurmuştur. Eskiye ait olan her şeyin, şairanenin aleyhinde bulunmak lazım. Şiir bütün hususiyeti edasında olan blr söz sanatıdır. Yani tamamiyle manadan ibarettir. Mana insanın beş duyusuna değil, kafasına hitap eder..."

Bu ilkelerle Orhan Veli bir yandan Hececilerin, bir yandan Yahya Kemal ve Ahmet Haşim'in, bir yandan da Nazım Hikmet'in şiir anlayışına tepkide bulunur. Onların şiirine karşı bu ilkelere bağlı yeni bir şiir kurmaya çalışır.

Şunu özellikle belirtmek istiyorum. Orhan Veli'nin şiiri duruk ve değişmez bir şiir değildir. Birtakım aşamalardan geçen, belirli bir evrimi olan bir şiirdir. Bu evrimi göz önüne almadan, yalnızca Garip dönemindeki şiirlerine bakarak onu yargılamak eksik bir yargıdır. Onun yazıları ve şiirleri okununca şiir kavgasından başarıyla çıktığını söylemek gerekir.  Asım Bezirci'nin dediği gibi, "O, güçlü bir yıkıcı olduğu kadar, usta bir yapıcıdır da..."

MÜSEDDES

"Ey bencileyin kan yudan âvâre karanfil

Gel göndereyim ben seni dildâre karanfil

Vârıp elin öp ey dilİ sadpâre karanfil

Hem eyle selâm ol yüzü gülzâre karanfil

Allâh'ı seversen göreyim vâre karanfil

İ'lâm edeyim hâlimi dildâre karanfil"   -VASFÎ

Günümüz Türkçesiyle: Ey benim gibi kan yutan avare  karanfil/ Gel göndereyim ben seni yâra karanfil/ Varıp elini öp ey gönlü paramparça karanfil/ Hem eyle selam ona o gül yanaklara karanfil/ Allah'ı seversen göreyim vara karanfil/ Arz edegör hâlimi yâra karanfil.

Müseddes, Divan şiirinde, aynı vezinde altışar dizelik bentlerden oluşan nazım biçimidir. Size sunduğum, 16. Yüzyıl Divan şairi Vasfî'den aldığım bu bentte de şair karanfile seslenmektedir. 

Ahmet Haşim, "Dün gördüm. Bize tayyare ile İtalya'dan karanfil geliyormuş. Düşünün bir kere, karanfilini tayyare ile Avrupa'dan getiren bir İstanbul'un acıklı hâlini düşünün." Demekte haksız mıdır?

Ahmet Haşim'in anlattıklarını dinleyen öğrencilerinin durumunu da "Hocamız öyle bir anlattı ki neredeyse hepimiz ağlayacaktık." diyerek dile getiren Bedri Rahmi haksız mıdır?

"Görülmemiş çiçeklerin, koklanmamış kokuların diyarı, bir devre lalenin adını, bir devre çiğdemin, gülün  kokusunu sindiren" bizim, hiçbir şeyin güzelliğini, özelliğini yitirmememiz  dileğiyle...

         HOŞÇA KALIN.

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00