SANİYE VİLDAN GÜZEL - İNADINA ŞİİR


"İLLE DE GÜZEL GÜNLER GÖRMEK İÇİN Mİ BEKLENİR

 BEKLEMEK DE GÜZEL."  -ARİF DAMAR


"İLLE DE GÜZEL GÜNLER GÖRMEK İÇİN Mİ BEKLENİR

                           BEKLEMEK DE GÜZEL."  -ARİF DAMAR

"Umutsuzluk yok.
Gün gelir, gül de açar,
bülbül de öter."   -SEZAİ KARAKOÇ

555K
"biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yan yana geliyoruz ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün özgürlüğün havasını
İşte o gün sizi Tanrılar bile kurtaramaz." -CEMAL SÜREYA

555K şiiri, Cemal  Süreya'nın beş bölümden oluşan şiiridir; son bölümünü seçtim sizin için. Cemal Süreya'nın şiirleri içinde umudu bu denli açık-seçik ve dupduru anlatan başka bir şiir bulmak güçtür diye düşünüyorum.
Yazı için seçtiğim konuda örnek olacak birçok şairimiz varken neden bu üç şairden seçtim şiirleri?
Bir yazar/şair bana hep başka yazarları, olayları çağrıştırır. Demek ki bu yazarlar/şairler canlı duruyor belleğimde... 
İyi yazarlar eskimiyorlar!.. Birinin adı geçti mi hemen yanına öteki geliveriyor...
Neden Arif Damar dedim, Sezai Karakoç dedim, arkalarından Cemal Süreya geliverdi?
Cemal Süreya'nın soyadını değiştirmesiyle  ilgili söylentiler vardır: Sezai Karakoç, Cemal Süreya'nın Ankara Mülkiye'den (SBF) arkadaşıdır.
 Söylentiye göre ikisi de aynı kıza âşık olmuşlardır. İddiaya tutuşurlar... Kız kiminle ilgilenirse öteki  bedel ödeyecektir; kaybeden Cemal Süreyya olunca soyadından "y" harfini çıkarır. 
Bu bir söylentidir; ancak benim gibi şiiri seven okurlar söylenti olduğunu bile bile anımsarlar bu olayı...
Oysa, Cemal Süreya'nın kız kardeşi Perihan Bakır, Cemal Süreya'yı anlatan kitabında, bu olayın gerçeğini anlatmıştır. 
Eskişehir Vergi Dairesi’nde çalışan Üvercinka adını verdiği uzun boylu, sarışın, alımlı bir genç kıza âşık olur şair. Onunla girdiği bahsin sonucunda Süreyya'nın bir "y"sini atar ve soyadını “Süreya" olarak kullanmaya başlar; "Elma" şiirinde de bunu ilan eder. Yıl 1956.
"Adımın bir harfini atıyorum." diyor şiirin son dizesinde...
Gelelim Arif Damar'a... Cemal Süreya ile Arif Damar iyi arkadaştırlar. Süreya, İstanbul'da Darphane müdürüyken, bir arkadaşlarının evinde Arif Damar ve eşi Tülin Damar'la yemeğe katılırlar. Yemekte başkaları da vardır. O sohbette herkes gibi Birsen Sağnak'la da sohbet eder Cemal Süreya... Sonra hiç karşılaşmazlar; Arif Damar, Süreya'nın haberi olmadan Birsen Sağnak'ın Suadiye'deki kitabevine gider ve "Cemal Süreya seninle evlenmek istiyor." der. İki üç kere daha gidip aynı şeyi söyleyince, B. Sağnak da, "Niye kendi gelip söylemiyor?" diye sorar.
Süreya, bunu duyunca, "Ben böyle bir şey söylemedim" demek ve özür dilemek için Birsen Sağnak'ın kitabevine gider ve görüşmeleri başlar. Daha sonraki günlerde de beraber oturmaya karar verirler.
Cemal Süreya, Birsen'den "Bayan En Nihayet" diye söz eder ve "Bir yanlışı düzeltmeye gittim ve evlendim." der.
Bu yazıya başlarken amacım, "umut" üzerine yazmaktı; nerelere geldim; alışkanlığım yüzünden çağrıştırdıkları öne çıkıyor.
Şimdi de onların sevdiğim şiirlerine geçmek istiyorum...

BİLİYORUM SANA GİDEN YOLLAR KAPALI

Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni
Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi
Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini
Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olamam bu derde düşeli
Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki
Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği
Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki
Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini
Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri
Raslaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi...
Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki
Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki
İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:
Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım  onu okuma çarşamba günleri -CEMAL SÜREYA
Bu şiiri Süreya, "Bayan En Nihayet" diye söz ettiği Birsen Sağnak için yazmıştır ve şiir; bütün şiirlerinin toplandığı "Sevda Sözleri" adlı kitabının son bölümünde "Mektuplarda Kalanlar" başlığı altında yayımlanmıştır.

YOL YORGUNU

Bana bir türkü öğretsen
Ayın aydınlığında söylesem
Gecenin karanlığında söylesem
Yağmur yağınca söylesem
Toprak uyanınca söylesem
Bana bir türkü öğretsen

Bana bir türkü öğretsen
Beraber olunca söylesem
Ayrı kalınca söylesem
Seni unutunca söylesem

Bana bir türkü öğretsen
Geldiğim yerlere er geç dönebilsem
Sevebilsem her şeyi yeniden sensiz
Sensiz vazgeçebilsem

Gece demesem gündüz demesem
Kimseleri dinlemesem
Hem yürüsem hem söylesem
Hem söylesem hem yürüsem  -ARİF DAMAR

SESLERİN AYAK SESİ
Kırlangıçlar dönecek yakında
Açılacak onurlu kapıları
Haziran sabahlarının
Ağırdan
Yer gök deniz nasıl bak
Birbirine karışacak
Çiçekler başı çekecek hey Nice
Sonra çocuklar
Balonlar uçurtmalar bulutlar ellerinde
Ardından
Beyazlar kırmızılar kayıklar
Haydiii
Yeşilde mavilikte
Ayak sesleri var başka işiteceksin
Bizlerin ayak sesinden
Toprağın var suların var ağaçların var
Günlerin gecelerin
Sözlerin biçimlerin ayak sesleri
Ayak sesleri elele
Ayak sesleri kıyamet gibi
Işığın ayak sesi
Gölgenin ayak sesi
Seslerin ayak sesi
Çocuğum ilk ağızda bunları belle.  -ARİF DAMAR

Arif Damar, 1955 yılında öğretmen Nahit Fıratlı ile evlenir ve boşanır. Nahit Fıratlı edebiyat tarihine "Orhan Veli'nin sevgilisi Nahit Hanım" olarak geçer.
Orhan Veli'nin Aşk Resmi Geçidi adlı ünlü şiirindeki şu dizeler Nahit Hanım'ı anlatmaktadır: 
"Hiçbirine bağlanmadım / Ona bağlandığım kadar / Sade kadın değil, insan / Ne kibarlık budalası / Ne malda mülkte gözü var / Hür olsak der / Eşit olsak der / İnsanları sevmesini bilir / Yaşamayı sevdiği kadar." 
Pek çok başka şairin de şiirlerinin ilham kaynağı olmuştur Nahit Hanım.
Daha sonra ölene kadar birlikte olduğu mimar Tülin Meriç ile evlenir Arif Damar; şiirde geçen NİCE oğlunun adıdır.

MONA ROSA

"Mona Rosa. Siyah güller, ak güller. 
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister. 
Ah senin yüzünden kana batacak. 
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.

Ulur aya karşı kirli çakallar, 
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa.
Mona Rosa bugün bende bir hâl var. 
Yağmur iri iri düşer toprağa,
Ulur aya karşı kirli çakallar.

Açma pencereni perdeleri çek, 
Mona Rosa seni görmemeliyim.
Bir bakışın ölmem için yetecek. 
Anla Mona Rosa ben bir deliyim. 
Açma pencereni perdeleri çek.

Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi, 
Bende çıkar güneş aydınlığına.
Bir nişan yüzüğü bir kapı sesi. 
Seni hatırlatır her zaman bana.
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi.

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona. 
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana, 
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar.
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona.

Akşamları gelir incir kuşları, 
Konarlar bahçemin incirlerine.
Kiminin rengi ak kiminin sarı. 
Ah beni vursalar bir kuş yerine.
Akşamları gelir incir kuşları.

Ki ben Mona Rosa bulurum seni 
İncir kuşlarının bakışlarında.
Hayatla doldurur bu boş yelkeni. 
O masum bakışların su kenarında.
Ki ben Mona Rosa bulurum seni.

Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa. 
Henüz dinlemedin benden türküler.
Benim aşkım uymaz öyle her saza. 
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler.
Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa.


Artık inan bana muhacir kızı, 
Dinle ve kabul et itirafımı. 
Bir soğuk, bir mavi, bir garip sızı 
Alev alev sardı her tarafımı.
Artık inan bana muhacir kızı.

Yağmurdan sonra büyürmüş başak, 
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış.
Bir gün gözlerimin ta içine bak 
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış.
Yağmurdan sonra büyürmüş başak." - SEZAİ KARAKOÇ
Cemal Süreya ile Sezai Karakoç'un üzerinde bahse girdikleri  Muazzez (Akkaya) Giray, yıllar yıllar sonra, Karakoç’un ilgisini fark ettiğini belirtmiş; ama “çıkma" olmadığını söylemiştir.

                   HOŞÇA KALIN.

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9716,77%-0,05
  • DOLAR

    32,47% -0,17
  • EURO

    34,91% 0,40
  • GRAM ALTIN

    2434,93% 0,50
  • Ç. ALTIN

    3991,84% -0,04