SANİYE VİLDAN GÜZEL - İNADINA ŞİİR


"HIDIRELLEZE KADAR BİR TUTAM, HIDIRELLEZDEN SONRA TUTAM TUTAM"


Hıdırellez günü,Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu var sayılarak kutlanmaktadır. Türkiye'de Hıdırellez Bayramı 5 Mayıs - 6 Mayıs tarihleri arasında kutlanır. 5 mayıs akşamı dilekler dilenir, 6 mayısta şenlikler olur.

Sevgili okurlarım, bugünün olanaklarıyla bilgiye ulaşmak çok kolay... Ayrıca hiç kuşkum yok, büyük çoğunluğunuz günün anlamını biliyor; bilmeyen gençler de hemen öğrenebilirler.

2017 Aralık ayında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesine giren bu kutlamaların yetiştiğim çevrede, Trakya yöresinde kutlama biçimini anlatmak istiyorum.

Kırklareli’nde Hıdırellez kışın sonu, yazın başlangıcı olarak kabul edilir.

"41 otu" geleneği vardı; benim çocukluğumda...Kırklareli halkı, 5 Mayıs günü kırlardan 41 çeşit ot toplar; bunları içi su dolu bir kaba koyardı. Sabah kalkınca bu suyla tüm aile bireyleri el ve yüzlerini yıkarlardı.

Bununla ailenin temiz olacağına, hastalıklardan kurtulacağına inanılırdı. Kapıya da yeşil bir çalı asılırdı.

Biz hem Hıdırellez hem de Kakava derdik. Hıdırellez, halk arasında değişik biçimlerde söylenirdi: "Hıdrellez, Hederlez, Hiderlez" gibi...

Kırklareli merkezine 5 km. uzaklıktaki Şeytandere ve Asilbeyli Deresi kenarlarında kutlamalar yapılırdı. Halk Asilbeyli Deresi'ne, "Asibeyli Deresi" ya da "Hasibeyli Deresi" derdi.

Talikayla giderdik. Talika bir at arabası çeşididir. Tek atla çekilen dört tekerlekli yaylı at arabası demektir, sözcük olarak da Rusça'dan dilimize geçmiştir. İlk kullanım yeri Edirne'dir. Annem, babam Edirneli oldukları için öyle söylerlerdi.

Arabanın içine pala kilim yayılır; üstüne şilte ve yastıklar döşenir tıngır mıngır yola koyulurduk. Biz çocuklar talikamızın başka arabaları geçmesi için, avaz avaz arabacımızı coştururduk; türkülerle ... Özellikle "Arabamın Atları" türküsüyle...

"Arabamın atları

Deh deh aman da

Boyalı konakları

Deh deh aman da

Yılmaz Mahmud'um gel

Gel aman da

Aslan Mahmud'um gel

Arabamın zilleri

Deh deh aman da

Selime'nin dilleri

Deh deh aman da

Yılmaz Mahmud'um gel

Gel aman da

Aslan Mahmud'um gel"

Arabacı coşar da başka arabaları geçerse, keyfimiz tam olurdu. Hasibeyli deresi ve çevresi çok güzeldi. Ağaçlıktı. Anımsadıklarım beni yanıltmıyorsa salkım söğütler de vardı Edirne'deki gibi... 60-65 yıl öncesinden söz ediyorum. Çünkü o yıllardan sonra yatılı okuldaydım ve o çoşkulu eğlenceleri yaşayamadım.

Bahçeli evlerde otururduk; herkesin bahçesinde de gül fidanları olurdu. Hıdırellez akşamı ikindiden sonra isteklerimizi, dileklerimizi küçük kâğıtlara sembolik olarak çizer; bahçede bulunan gül ağacının altına koyardık. Sabahleyin de yakınımızdaki dereye götürür atar, sular götürene kadar da beklerdik. Bunu yaparsak, o yıl içerisinde isteklerimizin gerçekleşeceğine inanırdık.

Hıdırellez akşamı toplanan genç kızlar, bir çömleğin içine kendilerine ait bir eşyayı (boncuk, yüzük) atarlar. Hıdırellez sabahı tekrar toplanan genç kızlar, küçük bir çocuğun gözlerini bağlayarak çömlekten boncuk ve yüzükleri tek tek çektirirlerdi. Bu sırada mani bilen kızlar da mani söylerlerdi. Kimin eşyası hangi manide çömlekten çekilmiş ise; o genç kız, o maniyi kendine göre yorumlardı. Biz çocuklar çok eğlenirdik, manileri dinlerken...

Kırklareli İnece

Katma kumu kirece

Sanma seni unuttum

Rüyamdasın her gece.

Ben gitmem inekliye

Yoğurdu sinekliye

Allah kısmet ederse

Fakülte mektepliye.

Git yârim güle güle

Hak yazdı bize böyle

Ne yapalım sevdiğim

Alın yazımız böyle.

Karşıda kara çocuk

Saçını tara çocuk

Benden sana fayda yok

Dengini ara çocuk.

Pencerede tül perde

Perdenin ucu yerde

Elim ayağım titrer

Yâri gördüğüm yerde.

Ahretimin boynunda

İki beşi bir yerde

Gel ahretim gidelim

Baylarımız bir yerde

Bizim evin önünde

Karyola parçaları

Dinle ahretim dinle

Ayrılık türküleri

Trakya'da "ahretlik" kardeşlik gibidir; aynı yaşta olan, birlikte büyümüş, birbirini seven kız arkadaşlar için özellikle kullanılır. Ahret kardeşlerinin çocukları, annelerinin ahret kardeşine, "ahret anne” ya da " ahret teyze” derler.

6 Mayıs'ta , akşam saatlerinde de sokağımızın dört yol ağzında ateş yakılırdı, büyük küçük herkes gülüş-cümbüş ateşten atlardık. Bir de kim öğrettiyse "hastalıklar papaz kızına" derdik.

Şimdi düşünüyorum da sokağımızdaki göçmenler öğretmişti büyük olasılıkla; böylece yıl içinde kazanılmış olumsuz ve kötü olan her şeyin yok olacağına inanılırdı.

Hıdırellez günü kutlu olsun. Hıdırellez coşkunuz sürekli olsun; her gününüz Hıdırellez sevinciyle geçsin. Bugünü iyi dileklerimizle kutlayalım; mutluluk, huzur, sağlık, bereket bize gelsin.

HOŞÇA KALIN.

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92