Mehmet BABACAN, Eğitimci- Yazar ve Şair

Tarih: 30.01.2023 07:01

HER ŞEY YELİ YERİNDE ( BİR TUTAM TUZ)

Facebook Twitter Linked-in

     Bazen canımızın çektiği bir yemek olur.

     Zamanı- zemini, vakti- saati filan pek dinlemez o. 

     Akşam benim aklıma da tavuk çorbası düştü. 

     Akşam yemeğimi yemiştim. Bu iştah neyin nesiydi? 

     Kendi kendime söylendim:

     “ Bak oğlum Mehmet! Eve hapsedilmiş bir seksen üstüsün.

     Yalnız başına bir adamsın. Hiçbir iştahını dolaba kaldırma. 

     Otur çorbanı yap, sabaha bayram edersin” dedim.

     Malzemeleri hazırlarken, tuzun bitmiş olduğunu fark ettim. Market

kapanmadan almalıydım.

     Lafın kısası yaptım çorbayı. 

     İştahım da açılmıştı.

     Şöyle tuzuna, biberine bakmakla yetinsem mi, bir kâse içsem mi? 

ikilemi arasında baktım tadına. Yahu bu nasıl çorbaydı? 

     Koyduğum malzemeleri düşündüm hepsi doğruydu. Bayat yoktu.

Ama tanımlanamayan bir tadı vardı. 

     Tuzsuz gibiydi. Biraz daha tuz koydum. Tuzsuzluğu gene aynı, tadı 

daha da felaketti. Tatlı gibi, ama karabiberle, pul biberle tatlılığı da 

tanımlanamaz bişeydi. 

     Sinirlendim, bıraktım öyle. 

     Sabahleyin bir daha denedim. Mümkünü yoktu, döktüm.

     İlk kez bir yemeği döküyordum.

     Oysa yemek becerimle övünürdüm bile.

                                                               ***

     İkindiye doğru tavuklu kuru fasulye düştü aklıma. 

     Belki kendimle hesaplaşmak istiyordum. 

     Çorba başarısızlığını unutmaya çalışıyordum belki.

     Hasılı pişirdim kuruyu. 

     Epeyce moralim de düzelmişti. 

     Tuzuna, kıvamına bakmak için bir kaşık aldım. Almaz olaydım keşke. 

     Çorbadan daha beterdi.

     Sanırım biber salçası daha da acayipleştirmişti.

      Hiç duraksamadım, o hırsla onu da döktüm. 

      İyi ki yumurta vardı.

      Karnım doysa da zihnim, özgüvenim paramparçaydı.

     S. Peker dizisini bile doğru dürüst izlemeden yattım. 

 

                                                               ***

     Bir ara marketten geliyordum. 

     Naylon tuz paketi gene elimdeydi

     Bir çocuk, bir hayli uzaktan bağırıyordu bana:

     “ Amca! Elindeki tuz mu, şeker mi?” diyordu.

     Sıçrar gibi uyandım. Saat 3.00’tü. Hemen fırladım yataktan, soluğu

mutfak tezgâhında aldım. 

     Benim tuz diye aldığım paket toz şekermiş meğerse. 

     Tozu tuz okumuşum.

     Allah’ım, kimsenin tuzunu toz etme ya Rabbim!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —