EN UZAK MESAFE
En uzak mesafe ne Afrika’dır
Ne Çin,
Ne Hindistan,
Ne seyyareler,
Ne yıldızlar geceleri ışıldayan…
En uzak mesafe
İki kafa arasındaki mesafedir
Birbirini anlamayan. -HERMAN AMATO
Bu şiir, CAN YÜCEL'in dilimize yerleşmiş çevirilerindendir. Öylesine yerleşmiştir ki, çoğu kişi, bu şiiri Can Yücel'in şiiri diye okur.
İKİ KALP
İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.
Merdivenlerin oraya koşuyorum,
Beklemek gövde gösterisi zamanın;
Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
Bir şeyin provası yapılıyor sanki.
Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni. -CEMAL SÜREYA
Arı, duru, yalın, derin, gerçek bir şiir bence... Hele son dize...
Akıl ve gönül... Bu iki kavram üzerinde sayısız düşünceler üretilmiş, yazılmış...
Hz. Mevlana’nın “Anlayana anlatmazsan zulmedersin. Anlamayana anlatırsan yine zulmedersin,” deyişi de akıl üzerine söylenmiş özlü bir sözdür. Tıpkı Herman Amato'nun dediği gibi; birbirini anlamayan iki kafa arasındaki mesafe, en uzak mesafedir, ulaşmak da mümkün
olmaz çoğu kez...
Gönül ile güzelliği, sevgiyi algılarız; aşkı, sırrı, dostluğu da...
Nedendir, aklın varlığı ve yokluğundan pek fazla yakınılmaz da, gönülden şikayet edilir hep.?.. Çoğunlukla, "deli" diye nitelenir gönül.
"İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye
Deli gönül abdal olmuş
Gezer Elif Elif diye" -KARACAOĞLAN
"Deli gönül coştu yine
Seni kimler eğler şimdi
Sarı sümbül mor menekşe
Giydi bizim dağlar şimdi" -KARACAOĞLAN
"Gam kasavet çekme divane gönlüm
Her zamanda dünya başa dar olmaz
Yıkılıp düşene gülme sakın sen
Yiğit düşüp kalkmayınca bell'olmaz" -KARACAOĞLAN
Karacaoğlan'ın gönlü hep deli-divanedir; severken de, özlerken de, öğüt verirken de...
"Bir ahu gözlünün iftirakından
Aktı gözüm yaşı döndü sellere
Deli gönül vazgeçer mi yârinden
İner gider sahralara çöllere" - KUSURÎ
Divan şiirinde sevgili hep naz eder; âşığın gönlü de hep sabretmek zorundadır.
"Sabreyle gönül derdine derman ere umma
Can atma oda bî-hude cânan ere umma" -HOCA DEHHÂNÎ
Günümüz Türkçesiyle: Sabreyle gönül derdine derman ere umma/ Can atma ateşe boşuna sevgilin ere umma.
TUYUĞ
Dilberün işi ‘itâb u nâz olur
Çeşmi câdû gamzesi gammâz olur
Ey gönül sabr it tahammül kıl ana
Yâre irişmek işi az az olur -KADI BURHANEDDİNGünümüz Türkçesiyle: Güzelin işi azarlama ve naz olur/ Gözü büyücü, gamzesi fitneci olur/ Ey gönül sabret katlan ona/ Sevgiliye erişmek işi az az olur.
Tanrı'nın algılandığı yer de gönüldür. Gönül, Tanrı evidir. Can gözü gönüldedir. Kin, kıskançlık, kibir, öfke, aşırı hırs vb. gönlün arılığını yitirmesine sebep olur ve kirletir gönlü. Onun için Yunus Emre şöyle der şiirlerinde:
"Bir kez gönül yıktın ise/ bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi/ elin yüzün yumaz değil" -YUNUS EMRE
"Ben gelmedim dava için/ benim işim sevi için
Dost'un evi gönüllerdir/ gönüller yapmağa geldim
Dost esrüğü deliliğim/ âşıklar bilir neliğim
Denşürüben ikiliğim/ birliğe bitmeğe geldim" -YUNUS EMRE
"Biz kimseye kin tutmayız/ Ağyar dahi dosttur bize
Nerde ıssızlık varise/ Mahalle ve şardır bizeAdımız miskindir bizim/ Düşmanımız kindir bizim
Biz kimseye kin tutmayız/ Kamu âlem birdir bize" -YUNUS EMREAli Cengizkan'ın şiirinde "Delikız" kimdir?
DELİKIZ
"Su üstünde şaklayan uçanbalık
Cerenlerin iri ve vahşi gözleri.
Sen, delikızım, geniş omuzlum,
Boşver arkamdan edilen sözleri,
Gel delikızım, bura kalabalık.
............
Gel delikızım, gel benim gönlüm.
Koş delikızım, koş benim ömrüm." -ALİ CENGİZKAN
"Delikız" deyip de Gülten Akın'ın bu şiirini unutmak olası mı?..
DELİ KIZIN TÜRKÜSÜ
Sana büyük caddelerin birinde rastlasam
Elimi uzatsan tutsam götürsem
Gözlerine baksam gözlerine konuşmasak
Anlasan
Elimi uzatsam tutamasam
Olanca sevgimi yalnızlığımı
Düşünsem hayır düşünmesem
Senin hiç haberin olmasa
Senin hiç haberin olmaz ki
Başlar biter kendi kendine o türkü
Yağmur yağar akasyalar ıslanır
Bulutlar uçuşur geceleyin
Ben yağmura deli buluta deli
Bir büyük oyun yaşamak dediğin
Beni ya sevmeli ya öldürmeli
Yitirmeli büyük yolların birinde ne varsa
Böcekler gibi başlamalı yeniden
Bu Allahsız bu yağmur işlemez karanlıkta
Yan garipliğine yürek yan
Gitti giden -GÜLTEN AKIN
Yazımı, GÜLTEN AKIN'ın çoğumuzun bildiği, içselleştirdiğimiz iki dizesiyle bitiriyorum.
"Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya"
HOŞÇA KALIN.