SUNAY AKIN, şairin bu dizesini vasiyet saymış ve gerçekleştirmiş.
Değerli hemşehrim, dostum, arkadaşım, şair-yazar AKIN GÜRE'nin şiirini okuyunca bu dizeyi anımsadım.
BİR GÜN GİDERSEM
Biliyorum bir tüy kadar hafif olacağım
omuzlarınızda
Sessizce ilişip bir bulutun arkasına
Beni görmeseniz bile
Bütün ırmaklar kadar sesim
gür çıkacak.
Suyu hâlâ akan eski çeşmenin
yanından geçirin beni
Eğilip kana kana içtiğim
Bir akşam üzeri olmasını
isterim bunun
Güneşin omuz verdiği günlerime
Son defa bakayım diye.
Doğduğum ülkemin
kokusunu serpiştirin üstüme
Kıvırcık saçlarıma dolanmış
Çocukluğumu yaşatsın bana
Hayallerimin göğünde
Bir yaprak gibi uçayım yine.
Açık sözlü oldum hep
inandığımı söylerken
Korkmadım tek başına kalmaktan
Böyle hatırlayın isterim
Şimdi böyle koyun toprağın bağrına.
Özgür olmasını istedim ülkemin
Güllerinden yeniden doğmasını
o güzel çocukların
Kızıl atlarına binip giden
Onların cesaretini aldım yanıma.
Sevgili dostum, bir gün gidersem diyorsun ya! Bu, benim sana vasiyetim olsun; senin bana değil! Ben senden epeyce büyüğüm; büyük küçüğe vasiyet eder çünkü...
Biliyorum ben de "bir tüy kadar hafif olacağım" giderken...
Benim de "sesim gür çıkacak" giderken...
Ben de "açık sözlü oldum hep inandığımı söylerken", giderken bile susmayacağım; yaşamım boyunca susmadığım gibi...
Çok sevdiğim Cemal Süreya'yı da dinlemem giderken; ağlarım ama susmam!
"Hani geliversen.
Hiçbir şey sormasan.
Hiçbir şey söylemesen.
Sussam.
Sussan.
Sussak.
Susuşların anlattığını dinlesek,
Sırt sırta otursak,
Katılasıya ağlasak,
Sormasak birbirimize sebebini..."
Beni de "suyu hâlâ akan eski çeşmenin yanından geçirin..."
"eğilip kana kana içtiğim" ve o güzel suyunu evimize testi ve bakır güğümle taşıdığım, çocukluğumu yaşadığım GERDANLI ÇEŞMESİ'nin yanından...
İşte sevgili hemşehrim, birbirimizi tanıyoruz; özgürlüğün, dürüstlüğün, hak bildiğimiz yoldan yalnız kalsak bile dönmemenin değerini biliyoruz, bu yüzden de iyi anlaşıyoruz.
Sıranı bekle dostum, senin için vasiyet etmek erken!..
Gençlerin yarından beklentileri var, umutları var. Biz yaşlıları, yaşamın da sonbaharını yaşayanları, farklı etkiliyor bu mevsim...
Kış gelmedi daha saçlarıma karlar yağsa da... Kış demiyorum!
İşte bu da beni etkileyen şarkı, hüzzam makamında...
Hüzzam sözcüğü yoğun, ağır hüzün anlamına gelir. Bu nedenle hüzzam makamındaki eserler insana hüzün veren, acıklı eserlerdir; hele sonbaharını yaşıyorsan...
"Böyle mi esecekti son günümde bu rüzgâr
Bütün kuşlar vefasız mevsim artık sonbahar
Unutmuş ellerimi eşim, dostum, sevgilim
Kalbim acılarla bölünmüş dilim dilim
Bütün kuşlar vefasız mevsim artık sonbahar."
HOŞÇA KALIN.