C.K.***”Çoban Ateşi” adlı şiir kitabınızı bana imzaladığınız için teşekkür ederim sevgili Fikret Dikmen… İlk kitabınızı ne zaman çıkardınız? O günden bu güne hangi kitaplarınızı yayınladınız?
F.D.--- Emekli olduktan sonra yazdığım şiirleri kitap haline getirmeyi düşündüm. Ve ilk kitabımı 1997’de “Duygudan Gönüllere” adı altında ilk kitabımı yayınladım. Daha sonraki yıllarda yedi kitap daha yayınladım. Kitaplarım sırasıyla şunlardır: “Sulara Türkü Yazdım” , “Yüreğim Bir Anadolu” , “Pervane Misali” , “Güneşi Harman Yaptım”, ‘‘Türküler Toprak Kokar’’, ‘‘Umuda Giden Yolcu’’, ‘‘Nar-ı Sevda’’, “Yüreğimin Ucundan Tut”, “İlham Sofrası”, “Kalem Damlası ve “Çoban Ateşi” adlı şiir kitaplarımı yayınladım.
***Kutlarım sizi tabii… Âşık Çoban’lıktan bu kadar şiir kitabı çıkaran bir ozan olarak bize kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
---Elbette… 1952 yılında Niğde’nin Bor ilçesinin Gökbez köyünde doğdum İlkokul mezunuyum Köyde bulunduğum süre içinde çobanlık yaptığım yıllarda okuduğum Âşık Karacaoğlan Âşık Veysel, Âşık Emrah, Sürmeli Bey, Pir Sultan Abdal gibi şairlerin kitaplarını okudum. Askerliğimi Denizli ve Muş’ta tamamladıktan sonra Ankara, İstanbul, İzmir gibi şehirlerde yedi yıl kadar çeşitli işlerde çalıştım. 1978 yılında Niğde’ye dönerek Tarım İl Müdürlüğü’nde işçi olarak göreve başladım. 1980 yılında evlendim. İki kızım var. 1997’de emekli oldum. Emeklilik yaşamımı Niğde’de sürdürmekteyim. MESAM asıl üyesiyim. Halen şiir yazmaya devam ediyorum.
***Özgeçmişinizde de yazdığı gibi, çobanlık yaptınız günlerin anısına olan bir şiir kitabı mı bu? Herhangi bir anısı var mı? Neler anlatıyor bize?
---Çobanlık yaptığım günlerde ağılda güz günlerinde koyunların kermesiyle ocakta üşümemek için yaktığım ateşi çukur açıp üzerini taşla kapatarak üzerine yatardım. O ateşin ısısında sabaha kadar üşümezdim. Aklıma böyle bir anı geldiği için kitabımın ismini “Çoban Ateşi” koydum. Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü de var: “Anadolu’nun en ücra dağlarındaki Yörük çadırında bir ateş yanıyorsa daima umut var demektir” sözünden esinlendim.
*** Çobanlık yaparken mi şiir yazmaya başladınız? Ne zaman ve nasıl oldu bu olay?
---Evet… Köyde çobanlık yaptığım yıllarda okuduğum Âşık Karacaoğlan Âşık Veysel, Âşık Emrah, Sürmeli Bey, Pir Sultan Abdal gibi şairlerin kitaplarını okurken, ben de de şiir yazma merakı başladı.
***Siz de birçok âşık gibi, şerbet içerek mi ozanlık yoluna koyuldunuz?
--- Hayır, şerbet falan içmedim.
***Âşıkların kullandığı bir mahlas var. Siz de gerçek adınız olan Fikret’i kullanıyor, onunla tapşırıyorsunuz? Bunun herhangi bir nedeni ya da anısı var mı?
---Kendi ismimin dışında herhangi bir mahlas kullanmayı uygun görmedim
***Şiirde sayı elbette ki önemli değil, kitap da önemli değil… Sağlığında hiç şiir kitabı çıkarmayan Yahya Kemal Beyatlı ile tek şiir kitabı çıkaran Ahmed Arif’in Türk edebiyatına nasıl mal olduğunu söylemeye gerek yok. Ayrıca onca şiiri olduğu halde bir ya da birkaç şiiriyle anılan çok şairimiz var. Konuyu şuraya getirmek istiyorum. Kaç şiir yazdınız şimdiye kadar?
--- Tahminen iki binin üzerinde şiirimin olduğunun kanısındayım
***Kitaplarınızın yanı sıra dergilerde ya da sanat organlarında yayınlanan şiirleriniz oldu mu?
---Birçok dergi ve gazetelerde yayınlandı. Bazı üniversitelerde tez olarak kullanıldı.
***Ödüller kazandığını da görüyoruz?.. Bu konuda neler demek istersin?
---Çeşitli yarışmalarda birincilik, ikincilik, mansiyon ödülleri aldım. Amatör türkü yarışmalarında jüri üyeliği yaptım. Kırkın üzerinde şiirim bestelenerek birçok sanatçı tarafından albümlere okundu.
***Şiirin dışında herhangi bir sanat dalıyla ilgili çalışmalarınız oldu mu?
---Şiirlerimden 20 kadar amatörce beste denemeleri yaptım
***Son kitabınız olan “Çoban Ateşi”nde hep halk şiirleriniz yer almakta. Serbest şiir, öykü, deneme yazdınız mı?
---Hayır.
***Şiirleriniz ne zaman ezgilerle buluştu? İlk bestelenen şiiriniz hangisi oldu?
---Nurettin Rençber tarafından bestelenen ”Elmacı Güzeli” adlı şiirim oldu.
***Şimdiye kadar hangi besteciler tarafından kaç şiiriniz bestelendi ve bunları kimler okudu? Bestelenen şiirlerinizden TRT repertuvarına, kaset ve albümlere girenler oldu mu?
---100’den fazla şiirim bestelenerek albümlere girdi… Musa Eroğlu, Nurettin Rençber, Güler Duman, Sevcan Orhan, Kıvırcık Ali, Serpil Sarı, İsmail Altunsaray, Yusuf Gül, Orhan Ölmez, Selahattin Alpay, Seyfi Doğanay ve Bülent Sertaş gibi birçok sanatçılar tarafından albümlerinde okudu
***Bir âşık ya da ozanın olmazsa olmazı olabilecek üç şey önem sıralamasına göre sizin için nedir?
---Kişilik, karakter, dürüstlük.
***Bundan sonrası için neler yapacaksınız?
---Son nefesime kadar yazmaya devam edeceğim
***Halk şiirinde kimlerden yararlandınız? Beğendiğiniz, örnek aldığınız isimler var mı?
---Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal, Âşık Emrah, âşık Seyrani vb.
***Şiir, edebiyat ya da müzikle ilgili bir anınız varsa anlatabilir misiniz?
---Bir gün, bir türkü evinde bulunduğumuz sırada, izleyicilerden biri sahnedeki sanatçıdan benim şiirimden bestelenen ‘Ezele de Deli Gönül Ezele’ adlı bir türkü isteğinde bulundu. Bunu isterken de sözlerin kendisine ait olduğunu söyledi. Bu esnada kendisinden istek yapılan sahnedeki sanatçı: ‘Türkünün sahibi siz değilsiniz, asıl sahibi şu anda karşı masada oturuyor” deyince, istek de bulunan izleyici eli ayağına dolanarak türkü evini terk etti.
***Söyleşi için teşekkür ederim sevgili Fikret Dikmen…
---Ben size ve Yeni Adana gazetesine içtenlikle teşekkür ederim.
