Ata Alp And


EVLER-10


BOKSÖR RAMAZAN-3
Yetişemediğim bu güzel insanlardan biri olan Boksör Ramazan dayı ile Kenan Evren Bulvarı’nda zaman zaman görüştüğümüzde konuyu o günlere götürdüğümde anlatırdı ama daha çok çok anlattırılması lazımmış bir roman gibi olan o hayat.
Bu ara, gerilerden hızla topralayıp geldiğimiz naçizane yazılarımızda bazı yanlışlar oluyor… Bu bağlamda, Ramazan Dayı’nın babasının adı Hüseyin Emmi, Türkiye Şampiyonu diye belirttiğimiz Boksör Ramazan Bahçeci dayımızın oğlu Boksör Aytekin’in de Balkan Şampiyonu olduğunu düzeltiriz.
Parlak Hasan diyerek konuya dönelim… Saydam caddesinde sarhoş sarhoş nara atarken elindeki palasını yolun taşlarına sürterek biley taşı gibi kıvılcımlar çıkaran Parlak Hasan, mahallemizin renkli olduğu kadar rezil manzaralarından biriydi. Neden rezildi, bir kabadayıya yakışan bir güzel insan manzarası olmadığı gibi rahatsız edici bir düşüklükteydi. Konu Ramazan dayı için de o noktaya geldiği zaman yer miydi hiç… Ramazan dayının kabadayı olarak adının yeni duyulmaya başladığı o yıllarda bir yumrukda ağlatıyor ağlatıyor Parlak Hasan’ı. Bir defasında da Ramazan Dayı, annesiyle çarşıdan gelirken bir polis memurunun “işin iyi…” gibilerinden laf atmasıyla, annesine “sen biraz ilerde bir dakika bekle…” diyerek dönüp o memuru uyardığını kendisinden dinlemiştim. Yine o dönemlerde bir vukuatında bekçiyle girdiği bir silahlı çatışma sonrasında, bir akrabamızın hamal başı olan rahmetli babası tarafından nakliyat ambarında saklanarak olayı atlatılmış. Bir diğer olayında bir ekip tarafından güçlükle avludan çıkarılarak karakola götürüldüğü anlatılmış. Bizim avlunun karşısındaki, Akray’larla kapıştığında da önüne geleni yere serip çıkmış o karanlık avludan. Çelik sinemasının oralarda oturan “Peynirciler”le aralarındaki bir meseleden dolayı kendisini öldürmek istediklerini duymuştum. Bizim avlunun dar girişinde sanırım Behzat Abinin düğününde kurulan içki masalarında diğer yakın bir akrabamız olan Efe Salih’le takıştıklarında, babamın dayısı olan kamil insan rahmetli kunduracı Halil Dayı (Taylan) meseleyi tatlıya bağlamış.
Ünlü Kabadayı Dündar Kılıç’la hapishane arkadaşlığı olan rahmetli Boksör Ramazan, İstanbul’da da onunla birlikte bir süre kalmıştı. O dönemde, aralarında “Haram Oldu Bana Bu Antebin Elleri” ve “Geze Geze Yüreğime Dert Oldu” gibi dile düşen halk müziği bestelerinin de bulunduğu 50-60 kadar plağı bulunan Ahmet Demir’le arkadaşlığı bulunan Boksör Ramazan, Adana’daki kabadayılara çeki düzen vererek onları toplayan bir emniyet müdürünün gözünde ise bırakılan mekânlardan haraç yiyen bir kabadayı izlenimi olduğu söyleniyor.
İşte böyleydi Boksör Ramazan’ın kabadayılık hikâyeleri ama bunlar sadece ufak bir bölümü. Adana yıllarında daha nice olayların içinde olmuş, İzmir’de, İstanbul’da, Almanya’da, daha başka yerlerde süren bir fırtınalı hayatın sahibi olmuştu.

YAZARLAR

  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00