Kadim bir ummanda susuz kalan koca bir ömür.
Ayaklarına aşk bağlayıp çöllere düşen Mecnunu kurtarmak Leyla’ya farzdır. Kristal camlı camekânlara hapsedilecek sevgili sirk gösterilerinde sergilenmek içindir. Beni ben olduğum için sevmelisin. Sendeki ben, ben olmaktan çıkar, bi rahat bırak beni. Bu kadar da üstüme düşme benim! Senin tarzın, senin kuralların, senin takıntın seni ilgilendirir beni değil!
Sevdiklerini sevmek zorunda değilim, sevdiklerimi sevmek zorunda değilsin ama saygı duymalıyım ve saygı duymalısın. Eğer motosikletteysek beraber ikimiz de kask takmak zorundayız, bunun kişisel basireti olmaz.
İzlediğin filmler sana göre sürükleyici olabilir, okuduğun kitaplar benim ilgimi çekmeyebilir, bu, seni sevmediğim anlamına gelmez.
Hadi dans et benle, boş ver kanepeyi…
Bir kenarda konu mankeni olmak için gelmedin dünyaya.
Hasta bir gurur bir avuç toprağın azmiyle açan çiçeğin rengini soldurabilir, yağmur yüklü bulutu yerinden yurdundan edebilir, balayına çıkan umutların damarlarını kesebilir… Unutulmuş bir mezara kapanır gibi ezeli saygıyı hüsrana uğratan kişisel çıkarların canı cehenneme!
Mısır koçanı gibi, hava ve özgürlük içinde süzülen saçlarını vaktiyle sevdiğim kadar sonsuza kadar da seveceğim. Lanetlerin üstünde akan trenlerin bu mevsimlerde peronu yok! Dış dünyaya tamamen kapadım ruhumu.
Sallama ve şekersiz çayı sevmem. Kahve sadece senle güzel. Bir çocuk gibiyim çabuk kırılırım, küserim, sessiz ağlarım hep. Seni düşlerim, gözlerini getiririm gözlerimin önüne, kıvranırım. Dakikalar büyür şiirlerimde, zaman kaybeder dengesini, geceye düşer. Büyük bir özveri ile karış karış, ilmek ilmek, emek emek kurduğum Simeranya’mda kaybolan dünlerimin üstüne sigara içerim. Bütün zıtlıkları kucaklamak arzusu galiba bende en büyük fetih projesi.
İroni Çıkmazları
Umut koridorlarında yalın ayak duyguların
Perdeye yansıyan ironi çıkmazlarındaki
Cezayir menekşesi
Kupa kulpları gibi kulak memesine
Kıtalar arası ney kuyularını yaslayıp
Yastık altı haylazlıklara gülümseyen
Silik bir siluet
Geçmiş aslında hiç geçmemiştir!
Öpsen de geçmez.
Vodvil tavernası değil ayrılık
Kemerlerini bağla gerçeğin.
Kıyısı olmayan nehirlere sürgün edilebilir.
Suratı bıçak yarası, elleri her kapıyı
aynı anda yumruklayan ahtapot yalan
herkes bilir
o nedenle koşabildiğin kadar koş herhangi bir yere
ya da hiçbir yere.
Kader dediğin yaptıklarından başka bir şey değil
Hiç önemi yok ölümün
Asıl ölmek hiç yaşamamaktır.
Nedir ki etik ??? Evrensellik hikaye……