Hindistanın kuzey batı sınırında Pathanlar isyan edince Churchill başkumandana verdiği sözü hatırlattı. Başkumandanın cevabı şu oldu:
"Buraya nakletmeniz çok zor. Zira boş subay kadrosu yok. Fakat savaş muhabiri olarak geliniz. Bir şeyler düşünürüz."
Churchill 'Daily Telegraph" gazetesinin muhabiri olarak apar topar Hindistan’a gitti. Cephede yaptığı röportajları sütunu beş ingiliz lirasına gazetede yazdı. Aynı yazıları Allahabad'da yayınlanan "The Pioneer'de de bastırdı.
Teğmen Churchill daha sonra Sudan'daki sefere katılmak istedi. Başkumandan Lord Kitchener'in engel olmasına karşın "Morning Post" gazetesinin muhabiri olarak savaş bölgesine yollandı. Yazdığı röportajların sütununa bu kez onbeş İngiliz lirası aldı.
Boer savaşının patlak vermesiyle Churchill'in gazetecilik faaliyeti doruğa ulaşır. "Morning Post" onu ayda net 250 İngiliz lirası ücretle ve tüm masrafları karşılayarak Güney Afrika’ya gön derdi. Churchill savaş alanında Boerler'e esir düştü, kamptan kaçtı, kafası için ödül kondu. Tüm bu olayları o işlek, mükemmel kalemiyle gazete sütunlarına aktarınca ünü öyle çoğaldı ki, kısa süre içinde parlamentonun kapıları kendisine açıldı.
Winston Churchil Britanya’da gazetecilik yapmış tek başbakan değildir. Başbakan Salisbury'nin ve Lord Palmerston'nun da gazetecilikleri vardır. Fakat Churchill aynı zamanda bir gazetenin yazı işleri müdürlüğünü yapmış bulunan tek içişleri bakanıdır. Gerçekten Churchill içişleri bakanlığı sırasında bir hafta boyunca "The British Gazette'in yazı işleri müdürlüğünü de elinde tuttu.
Churchill ikinci dünya savaşının patlak vermesine kadar bir gazeteci olarak Britanya kamuoyunu gelmekte olan tehlike karşısında süreli uyardı. Onun gazeteciliği gerçekten korkunçtu. Yazmış olduğu makalelerin, yazıların sayısı belli değildi. Oniki ciltlik nutukları da makale gibiydi. Ondokuz cildi bulan tarihî eserleri de gazeteci üslubunu taşıyordu. Churchill bu dev eserlerindeki yazı dilinin güçlülüğüyle, tasvirleriyle, gözlem kudretiyle çağımızın en başta gelen gazetecilerinden birisi olduğunu belli etti.
İ
kinci Dünya Savaşı sürerken 1943'te dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, İngiltere Başbakanı Winston Churchill ile Adana yakınlarındaki Yenice tren istasyonunda bir vagonda görüşmüştü. Adana Görüşmeleri olarak anılan bu iki günlük temasta Churchill, savaşın dışında kalan Türkiye'nin olası bir Alman saldırısında takınacağı tutumu yüz yüze görüşerek ele almıştı.
(YARIN:TROÇKİ)
