Suphi KARAMAN anlatıyor: 27 Mayıs 1960´tan sonra Cumhurbaşkanı Org. Cemal GÜRSEL´dir. Hükümet ve MBK (Milli Birlik Komitesi) TSK Kore´deki alayımızı çekme kararı alır. ABD Büyükelçisi diplomasi kurallarına aykırı bir şekilde Cumhurbaşkanı Cemal GÜRSEL´in odasına langur langur girip ?Siz bize sormadan Kore´deki alayınızı nasıl çekersiniz?? diye şımarıkça bir soru sorar. (Haber nasıl uçmuşsa?) Büyükelçinin İngilizce konuşması yaveri tarafından Türkçe´ye çevrilir! Rahmetli GÜRSEL yaverine dönerek: Bu ayı oğlu ayıya söyle, tamı tamına söyle, burası Türkiye Cumhuriyeti´dir, askerimizi çekmek için kimseye sormayız. Hele hele senin gibi bir ayıya. Yaver GÜRSEL´in sözlerini İngilizce´ye çevirerek tamı tamına anlatır. Büyükelçi geldiği gibi geri gider. Kore´deki Türk alayı Türkiye´ye çağrılır. NATO´da olan son skandal için kimi televizyon kuşu TV´lerde saatlerce müttefikimiz NATO niçin böyle skandala imza attı diye soruyor.
O Cemal Gürsel ki babacanlığı , kalenderliği ve beyefendiliği sayesinde TSK içerisinde Cemal Aga diye anılan bir kişidir .ABD büyükelçisi böyle bir insanı çileden çıkartacak kadar ve diplomasi kurallarına aykırı olarak davranmış ve gereken cevabı almıştır .
Demek ki çuval bazen soyut duruma geçebiliyor.
***
İsmet İNÖNÜ yakınlarına dert yanarken şöyle söylüyor: Türkiye´nin çıkarı için müsteşarımı çağırıp şunu şöyle, bunu böyle yapın diye talimat veriyorum. 2 saat sonra konuyla ilgili devletin elçisi gelerek ?Siz bunu nasıl yaparsınız?? diyerek aklınca hesap sormaya kalkışıyor! Peki ben haber uçuran bu görevlilerle nasıl iş yaparım?
Sağlıcakla kalın.
Zekai BULU