SANİYE VİLDAN GÜZEL - İNADINA ŞİİR


"BUGÜNÜN RÜZGÂRINDA YIKANAN MAZİ GÜLÜ" AHMET HAMDİ TANPINAR


"Geçmişi bizim için anlamlı kılan şey, ona bugünden bakıyor olmamızla alâkalıydı. Onun bugün ve yarın için bize vereceği hızdı aslolan." diyor Nazan Bekiroğlu Nar Ağacı romanında.

Romanda Bekiroğlu, soruyor öğrencilerine, "Şimdi bir zaman makinesine bineceğiz. Nereye gitmek istersiniz?"

Herkes gitmek istediği zamanı söylüyor. Yeni bir soru geliyor öğretmenden, "Peki, gidiyoruz; ama yanımıza almamız gereken bir şey var, o nedir?"

Öğrenciler, ardına kadar açık pencerelerden Mayıs kokuları dolarken sınıfa çocuklaşırlar, istedikleri şeyleri sayıp dökerler. Öğretmen, "Yoo, bunlar değil!" deyince ciddileşirler bu kez, ses yok!

"Şu anki şuurumuzu alacağız yanımıza. Aksi takdirde bu yolculuğun hiçbir anlamı olmaz ki. Düşünsenize 16. asra gitmişiz ama 21. asırdan geldiğimizi bilmiyoruz. O zaman ne anlamı var bunun? 16. asırda yaşayan herhangi bir Osmanlı'dan ne farkımız kalır?"

Düşünme bir iştir, dikkatini yoğunlaştırma da; ancak çok düşünürse de insan, hesapsız yaşama rahatlığına kavuşamaz.

"Her şey gelip, bilmekte çözülürdü, onda düğümlendiği gibi."diyor Bekiroğlu.

Bilmek bir yandan çözerken düğümü, bir yandan da başka bir düğüm atıyor!

DEĞİRMEN

Suyun kurusun, kanadın kırılsın değirmen

Yetişir beni öğüttüğün.

Bırak cahilliğim, saflığım gitmesin elden

Bilmek yanmakmış büsbütün.

CAHİT SITKI TARANCI

PATCWORK

(KIRK YAMA)

ağlarken koșuyor naylon

pabuçlu soğuk çocuk ayaklarım

düșen bilir bu dipsiz kuyuya

kanayıșlı, betimsiz sürükleniși

sözcüklerime, iç çekișlerime

susku bandı yapıștırdım

inince mum ıșığında geçmișime

kapanalı inzivânın en derinine

gördüm tâdilata muhtaç

ne çok kilitli oda varmıș

çocuk odası

en mazbut olanı

sorgusuz bakıyor dünlerime

yoksa sitem mi var durușunda

erken büyüyüșüne

ergen odası yok sanırım!

hayli karıșık ergin odası

ve duvarlarında birçok

çocuğun hüzünle yansımıș

gölgesini silemediğim

öğretmen / ler odası

kirli sarıya dönmüș artık rutubetli

hasta bakım odası

neresinden bașlasam onarıma

enikonu boyamak lâzım bir de

hiç olmazsa rengârenk

bahar bașlatmalı geniș sundurma

zamanın makası mesafeleri

değil hep kendini kısaltmada

ve odalardan yükselen bir

kesik öksürüklü hasret havası

kedim miyavlıyor, acıkmıș

dağıtmaya çalıșıyor hüznümü de

bir elim yașama tutunmalı elbette

ara vermeliyim bu ince eleyișe

her odadan ipekli, janjanlı

kucak dolusu kırpık kumașlar topladım

ellerimi, içimi ısıttım annemin herkese

șeker dağıtarak gülen derviș gözlerinde

bordo kașmir kocaman ceplerinde

rüzgâr almasın hayatın sırtı

çocukluğum içine saklansın diye

patcwork bir yorgan yaptım

bir yer de ayırdım üșüyen yârenlerin

sevecen ve dost gönüllerine

kim bilir belki ıtır kokan bir

misafir odasına yakında

davete giderim, gönlümü avutur

dinlenirim kalın yün minderlerinde

hiç olmazsa kırmızı yaldızlı

çikolata da yerim akide șekeri de

belki taaa bebekliğime iner, okșar

ninni söylerim en yanık sevdalı sesimle

ÖMÜR BALCI

Sevgili şair Ömür Balcı'nın şiirini okuyunca, bu düşünceler cirit attı kafamda... Her konuda çok da düşünmek gerekmiyor diye düşündüğüm de oluyor zaman zaman; ne olacağın hakkında bir fikrin olmadan dünyada yaşa diyorum o zaman!

"Maziyi yâda daldığım zaman,

Nasıl olur da bilmem ki bazan,

Hafızam durur, kaybolur yollar;

Ve sonra birden içime dolar,

Daire gibi genişler sükût,

Der: “İçimde kal, hepsini unut.”

CAHİT SITKI TARANCI

HOŞÇA KALIN.

YAZARLAR

  • Çarşamba 30.5 ° / 16.6 ° Güneşli
  • Perşembe 31.6 ° / 17.1 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9679,80%-1,37
  • DOLAR

    32,40% 0,03
  • EURO

    34,46% -0,02
  • GRAM ALTIN

    2487,23% 0,18
  • Ç. ALTIN

    4085,85% 0,00