Sabri Galip Nakipler


BİR YAŞIMA DAHA BASTIM


Düve : Boğaya gelmemiş  2 – 3 yaşında dişi dana

İnek  : Dişi sığır

Boğa : Damızlık erkek sığır

Sığır : Geviş getirenlerden  boynuzlu büyükbaş evcil hayvanların genel adı

(Türk Dil Kurumu- Türkçe Sözlük, 1988)

 

Bakara : (a, i, c : bukur, bukar, bukarat) : Sığır  (Ferit Devellioğlu : Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lügat , 1970)

 

Bakara : (...) Surenin ismi 67-71 ayetlerinde yer alan bakara kıssasından alınmıştır. Bir ineği kesmek gibi cüz’i bir vak’anın ayrıntılı olarak anlatılması, hatta bu uzun sureye adının verilmesi tuhaf gelebilir. (...) (Prof. Suat Yıldırım – Kur’an-ı Hakim ve Açıklamalı Meali)

 

Bakara : Sığır demektir. 67-71 nci ayetlerinde  yahudilere boğazlamaları emredilen sığırdan söz edildiği için bu adı almış olan Sure, Hicretin birinci ve ikinci yıllarında Medine’de inmiştir. (...) (Prof. Süleyman Ateş- Yüce Kur’an’ın Çağdaş Tefsiri 1988)

 

Bakara : Kur’an’ın en uzun suresidir. Adını, Allah Teala’nın Hz. Musa aracılığı ile İsrailoğulları’na  bir inek (bakara) kesmelerini emretmesi üzerine gelişen olaylara dair  67-71. ayetlerdeki  kıssadan almıştır. (...) (Kur’an Yolu Meali -  Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları , 2015)

 

Bakara : Dişi sığır.  (Cemil Kılıç – İslam Bu Muhammedi İslam 2018 Sayfa : 26 – Kırmızı Kedi Yayınevi)

 

Bakara : Düve. (...) İçinde birçok konunun açıklandığı Kuran’ın en uzun  suresine “Düve” isminin verilmesiyle  dinde yozlaşma ve dejenerasyonu başlatan eğilime  dikkatimiz çekilmektedir. (...)   (Edip Yüksel – Mesaj Kuran Çevirisi , Ozan Yayıncılık Ltd. 2016)

Bakara sözcüğüne kimi tefsirlerde buzağı anlamı da yükleniyor.

 

Bir başka kargaşa da  KUR’AN sözcüğünün, Edip Yüksel’in yukarda adı geçen kitabında sürekli KURAN tarzında geçmesidir. Apostrofla (üstten virgül) ayrılması alışkanlığının yanlış olduğunu vurguluyor, söylemese de yazarak.  Kitabın kapağında da içinde de  hep KURAN biçiminde vurgulanıyor : KUR’AN.

Hangisi doğru acaba? KUR’AN mı, KURAN mı?

Arap harfleriyle yazıldığında  (kaf, ra elif, nun)  Kur-’dan sonra konulmuş, sesi an-  hecesinden ayıran bir işaret yoktur.  Buna karşın  herkes bu kitabın adını Kur’an biçiminde yazar ve söyler. Ayrıca kaf’la ra harflerinin arasındaki  u sesinin varlığı da akıl karıştırıcıdır, niye a değil de u’dur?  Karar sözcüğünü yazarken kaf’la ra arasına a yerleştiriyorsun da Kuran yazarken kaf’la ra  arasına niye u sesini koyuyorsun?  Osmanlıca bir alem! Hala bu çapsız ve her sözcüğü başka başka okuyabilme ve okutabilme becerisizliğine sahip bu yapay dili, hasretle ve özenle  “acaba yeniden diriltebilirmiyiz” diye hayal kuran sayısız yazar ve çizer, molla, hükümet adamı, diyanet yetkilisi var ülkemizde.  

 

Bir başka ilginç nokta da şu :

Edip Yüksel, “Devlet-Demokrasi-Oligarşi-Teokrasi” adlı kitabının 86. sayfasında şunları yazıyor :

(..) Kuran’ı Kerim, Allah’tan başka “rab” (efendi) olmadığını bildirir. “Ey hapishane arkadaşlarım, çeşitli rabler (efendiler) mi daha iyidir, yoksa Tek ve her şeye Egemen olan Allah mı ?  (12:39)

(...) Kuran’a göre bir tek rab (efendi) vardır. ALLAH. Nitekim, Allah’tan başkasını “rab” (efendi) edinmek veya başkaları üzerine  rablik (efendilik) iddia etmek Kuran’a göre affedilmeyen biricik günah olan şirktir. (...) İmlasına dokunmadan olduğu gibi aldım yazıyı. Rab sözcüğü  “rab”  biçiminde sürekli küçük harfle yazılıyor.

 

Süleyman Ateş de  Rab sözcüğüne şöyle yaklaşıyor Yüce Kur’an’ın Çağdaş Tefsiri adlı kitabında :

Bakara suresi 124- Bir zamanlar Rabbi İbrahim’i bir takım kelimelerle sınamış o da onları tamamlayınca: “Ben seni insanlara önder yapacağım” demişti. “Soyumdan da (önderler yap ya Rabbi” dedi. Rabbi “Zalimlere ahdim ermez” buyurdu.

Süleyman Ateş, hiç  “efendi”  sözcüğünü kullanmıyor.

Sözlüklerde de bu sözcüğe efendi anlamını yükleyen yoktur

Rabb : Allah. Ya Rabb : Allahım! (Ya Reb şeklinde de kullanılır.) Ferit Devellioğlu – Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lügat

Arap harfleriyle Rab sözcüğü ra ve ba harfleriyle yazılıyor. Sen artık reb mi okursun, rab mı okursun, rib mi okursun, rıb mı okursun. Senin insafına ve iz’anına kalmış.

Rab,bbi : öz. is.  Ar. rabb  Tanrı  Rabbim : Tanrım (Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük)

Sokakta rastladığınız birine sorun “Rab ne demektir?” diye.  Size Allah ya da Tanrı diye cevap verecektir. Hiç bir kimseden “Efendi demektir” karşılığını alamazsınız.

 

Okumak  sözcüğü de  anlam değişikliğine uğramış zavallılardan biridir. Kişilerin kafa yapılarına ve becerilerine göre, bu da kılık değiştiriyor.

“Okumak, Kur’an’ın ilk emridir. Bu ilk emir geneldir. Neyin okunacağı gösterilmediği için okunabilecek her şeyin okunmasının emredildiği kabul edilmelidir.”

Bu alıntı, Yaşar Nuri Öztürk’ün İslam Nasıl Yozlaştırıldı adlı kitabının 258. sayfasındandır.

İlahiyatçı Öztürk, Kur’an’ın ilk emri olan Oku’yu özelken genele çeviriyor. Sonra da “neyin okunacağı gösterilmediği için herşeyin okunmasının emredildiğini” söylüyor. Gerçekten neyin okunacağı gösterilmiyor mu Kuran’da? Siz de Öztürk gibi mi düşünüyorsunuz? Öztürk ya ne yazdığını bilmiyor, ya da insanlarla alay etmeyi seviyor..

Bu alıntı da Cemil Kılıç’ın İslam Bu – Muhammedi İslam adlı kitabından (94, 95. sayfa) :

“.....Kur’an sözcük olarak “Okunan/Çok Okunan anlamına gelmektedir. Kur’an sözüyle kastedilen  sadece yazılı Kur’an değildir. İnsan doğayı okuyarak ve elbette kendi doğasını da okuyarak insanlaşmaktadır. İnsanın insanlaşması da kendini ve doğayı okuyarak/tanıyarak/bilerek gerçekleşmektedir.

İlk gelen ayetlerdeki “İkra/Oku” buyruğu da göstermektedir ki okunacak olan doğadır. Kainat kitabıdır. Ve insanın kendi tabiatıdır. Zira ilk ayetler geldiği yahut bir başka ifadeyle Muhammed peygamberin bilincinde açığa çıktığı zaman henüz ortada okunacak yazılı bir Kur’an mevcut değildi.

Okumak ifadesinin aynı zamanda çağırmak/davet etmek anlamına da geldiğini ayrıca belirtmeliyiz.”

 

Öbür ilahiyatçılar gibi Cemil Kılıç da sözcüklere elbise giydirmek, onları gerçek anlamlarının dışına zorla sürüklemek çabasındadır. Okumak sözcüğünün çağırmak ve davet etmek anlamına geldiğini hiç bir sözlükte bulamazsınız.  Mecaz olarak da çağrıştırmaz. Bu gayretkeşlik sadece zihni bulandırır o kadar. “Oku buyruğu da göstermektedir ki okunacak olan doğadır” tespiti ise sağ gösterip sol vurmaktır ve hiç inandırıcı değildir. 

YAZARLAR

  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92