(DEFTER) Büyükelçi Hasan Sevilir AŞAN

Tarih: 30.03.2021 10:26

BALKANLARDA YENİ ÇIBANBAŞI ; (PELJESAC KÖPRÜSÜ)

Facebook Twitter Linked-in

Balkanlar cadı kazanının, eski acılardan çıkarılması gereken derslere rağmen hala içten içe kaynadığını görmek büyük talihsizliktir.

En barışçıl dönemlerinde dahi etnik milliyet ve inanç temelli gerilimlere gebe bir coğrafya olagelen Balkanlar iç içe çok uluslu yapısı ile her dönemde büyük devletlerin çıkar ve nüfuz oyunlarına maruz kalmış, kolayca barut fıçısı haline dönüşebilmiştir.

AB’nin, bütünleştirme şemsiyesini açamaması en çok da, çok kültürlü, çok uluslu Balkanların Bosna Hersek (B-H), Makedonya, Kosova gibi ‘’en çok uluslu’’ sıcak noktalarda istikrarsızlığı körüklemiştir.

***

Bu günlerde yeniden gündeme gelen Bosna Hersek, Hırvatistan köprü inşası restleşmesi bu bağlamda uluslararası toplumun dikkatini çekmektedir.

Peljesak, bir köprüden çok daha fazla anlamlar içermektedir.

 

DAYTON ANLAŞMASI

Balkanların 1990’lar dönüşümünde üç yıl süren acımasız Bosna savaşı 1995 tarihli Dayton anlaşması ile sonlandırılmıştı.

Anlaşmada Hırvatistan toprakları, ara bölgede 20 kilometrelik Neum Kasabası Bosna Hersek’e bırakılmak suretiyle iki parçalı hale gelmiş, Hırvat yoğun Neum kıyısı ile Bosna-Hersek’in Adriyatik’e açılımı sağlanmıştı.

Hırvatistan, Dayton’ın imzasından hemen sonra, topraklarını iki parçalı hale getiren kilidi açma yönünde gayret sarf etmiştir.

Altın yumurtlayan Dubrovnik ve Split turizm bölgelerinin, BH topraklarından geçmeden, doğrudan karayolundan irtibatlandırılması için Peljesak Köprüsü fikrini canlı tutmuş, bir dönem maddi nedenlerle dondurmak zorunda kaldığı projeyi 2018’den itibaren AB fonlarıyla yeniden hayata geçirmiştir.

***

Dayton düzenlemeleri, Bosna Hersek‘te siyasi tarihte örneği olmayan karmaşık bir kantonal federe devlet modeli yaratmıştı.

Buna göre B-H devleti,  Bosna-Hersek ve Sırp Cumhuriyeti entiteleri ile Bricko özerk bölgesinden müteşekkil bir federal yapıdır.

Eşi benzeri görülmeyen bu yapıda Devlet Başkanlığı Konseyi üç kurucu halkın temsilerinin dönemsel icraatıyla oluşurken, ülkede beş cumhurbaşkanı, 14 başbakan, 180 bakan, 760 milletvekili görevdedir.

Bugün, B-H bu siyasi yapısı ile hayati egemenlik haklarının korunması dâhil her alanda karşılaştığı yönetsel çıkmazlarla baş etmeye çalışmaktadır.

Dayton bu anlamda bir barış anlaşmasından daha çok savaşı durduran uzun soluklu bir ateşkes anlaşması olarak da değerlendirilir.

 

PELJESAK

Mostar’ı yıkan Hırvatistan..

İki ülkenin Adriyatik’deki deniz sınırlarını düzenleyen bir anlaşma bulunmamaktadır.

Bosna Hersek, Adriyatik ve uluslararası sulara ulaşım koridorunu tıkayacak olan Peljesak Köprüsünün inşaatına tepki göstererek bunun uluslararası deniz hukuku ilkelerinin açık ihlali olduğunu öne sürmektedir.

Ancak Köprü yapımına BH’in üç kurucu halkından sadece Boşnak liderlerden egemenlik itirazı gelmektedir. Diğer kurucu toplumlar olan Sırp ve Hırvatlar ses çıkarmayarak alenen projenin önünü açmaktadır.

Bu durum karmaşık siyasal yapısı nedeniyle BH’in bir devlet olarak egemenlik hakkını uluslararası kanallarda aramasının önünü tıkamakta olup, üçlü Devlet Başkanlığı Konseyinin Sırp ve Hırvat üyelerinin Boşnakların olası bir resmi itirazına destek vermesi beklenmemektedir.

AB - ÇİN GARABETİ

İki devleti birbirine düşürebilecek Köprü projesi tam da rafa kaldırılmışken, AB tarafından finanse edilerek canlandırılması kaygıları ciddi şekilde arttırmıştır. AB, 350 milyon Euro destek taahhüt etmiş, inşaat ihalesi de AB onayı ile Çin’e bahşedilmiştir.

Balkanları arka bahçesi sayıp, bölgenin barış ve istikrarını en çok istediği varsayılan AB’nin, bu dondurulmuş hassas meseleyi özel hibelerle besleyip ısıtması anlaşılmaz bir garabeti oluşturmaktadır.

Köprü inşaatının, ABD yönlendirmesi ile Çin’den uzaklaşması tartışılan Batının en büyük kurumlarından önde gelen AB’nin, Çin’e ihale edilmesi de soru işaretleri taşıyan diğer bir garabeti oluşturmakta.

Çin bir taşla iki kuş vurma şansını yakalamıştır. Köprü ile Modern İpek Yolu da denilen Bir Kuşak Bir Yol ( Çin-Roma) projesine somut adım atılırken, AB-Çin yatırım ortaklığı da ivme kazanmaktadır.

Hırvatistan’ın AB içi maharetli diplomasisine Almanya’nın müzaheretiyle kotarılan köprü projesi, AB-Çin yatırım ortaklığının en dişe dokunur ürünü olacaktır.

Peljesak, Bosna Hersek’in Boşnak halkı dışında Hırvatistan, AB ve hatta Çin dâhil tüm tarafları memnun etmektedir.

***

AB’nin, istikrarın tesisi için uzlaştırıcı katalizör rol üstlenmek yerine Balkanlarda siyasi ve etnik gerilime yol açması aşikâr olan bir yaraya, Birlik içinde olma avantajını kullanan üyesinin isteği doğrultusunda tuz serpiyor olması anlaşılır, rasyonel bir durum değildir. Uzun vadede ortaya çıkacak olumsuzluklar en çok AB’nin kendisini meşgul edecektir.

Yatırım ortaklığı peşinde Çin ile yakınlaşma sürecinde Balkanlar arka bahçesine uzak düşmesi ise soru işaretleri taşıyan başka bir garabettir.

DİPLOMASİ

Uluslararası hukukun açık ihlali karşısında dahi egemenlik hakkını savunma durumunda olamayan Bosna Hersek’in itiraz, müzakere veya diplomatik girişim şansı kısıtlıdır. Üçlü yönetimin diğer ayakları olan Hırvat ve Sırp ortaklar Boşnakları yalnız bıraktığı için, resmi hak arama yolları tıkanmıştır.

Neum’un Dayton anlaşmasıyla Bosna Hersek’e bağlanmasında rol oynamış olan Türk diplomasisinin, bu ülkenin hayat damarlarının tıkanmaması yönünde yeniden titiz bir diplomatik misyon üstlenmesi beklenir.

Balkanlar gibi kaynamaya hazır bir bölgede yapılacak yanlış hesabın Bağdat’tan döneceği gerçeğinin geç kalınmadan, incelikli bir dil ve etkin bir mekik diplomasisi ile Hırvatistan, AB, Çin, ABD ve diğer ilgili tarafların dikkatine getirilmesi isabetli olabilecektir.

Bosna Savaşında Hırvatlar tarafından bombalanan tarihi Mostar Köprüsü savaşın sembollerinden biri olmuştu. Dileğimiz Peljesak ‘ın yeni bir savaşın sembolü olmamasıdır.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —