ATATÜRK’ÜN TİYATRO ANILARI-10 MUHSİN ERTUĞRUL

Türk tiyatrosunun batılı anlamda ilk kurucusu olarak bilinen tiyatro oyuncusu, yönetmen ve yapımcı Muhsin Ertuğrul’un, Atatürk’le ilgili anısı, Ata’nın 11 Nisan 1930 tarihinde Marmara Köşkü’nde sanatçıları ağırladığı davette geçmekedir.
Atatürk, davet sonrasında Muhsin Ertuğrul ile başbaşa kaldıklarında:
-Siz benim ateşe militerlik çağlarından beri memleketimde görmeyi candan özlediğim bir hayali gerçekleştirdiniz. Şimdi ben devlet reisi olarak soruyorum. Hükümetten ne istersiniz?
“İsteyecek o kadar çok şey vardır ki, o zamanlar bin bir yokluk içinde kıvranılmaktadır. Vergiler bel bükmektedir. Ama yeni oyuncuların yetişmediği, eskilerin tek tek öldüğünü gören Muhsin Ertuğrul, tiyatronun en önemli sorunu olarak gelecek kuşaklar davasını görür ve kararlı bir ifadeyle:”
-Bir tiyatro okulu açalım, onu istiyoruz Paşam” der.
Bunun üzerine aradan fazla bir zaman geçmeden, Türk tiyatrosunun temeli sayılan Devlet Konservatuvarı kurularak, devlet himayesinde tiyatro kurulması çalışmaları başlatılarak Devlet Tiyatrolarının kurulması için bir zemin oluşturulur. (www.ataturkhayati.com)
Diğer bir anı ise o dönemin milletvekili olan Satı Kadın’la ilgili…
Satı Kadın, davetli olduğu Ulus’taki bir piyese girerken kapıda kalabalık olan köylüleri görünce ne beklediklerini sorar. Onlar da içeride piyes denen bir şey olduğunu, merak ettiklerini, izlemeye geldiklerini ama içeriye alınmadıklarını söyleyince, Satı Kadın hemen kapıdaki görevliye sebebini sorar. Görevli bu piyesin sadece protokole ve milletvekillerine oynanacağını söyleyince Satı Kadın halkı göstererek: ”Bunlar milletin vekili değil ama asılları, derhal bunları içeriye alınız, gerekirse ben dışarıda beklerim” diyerek hayatında ilk defa bir piyesi izleyecek olan halkın içeri alınmasını sağlar.