Ata Alp And


ATATÜRK’ÜN MÜZİK ANILARI - SAFİYE AYLA-3


Safiye Ayla’nın sanatı hakkındaki şu tespit dikkat çekicidir… “Safiye Ayla’nın dönemin diğer kadın yorumcularından ayrı, kendine özgü bir okuyuş tarzı vardı. Okuyuşuna yansıyan Batı müziği beğenisi bu tavrın belirgin bir özelliğidir. Ölçüye uyarak, iyi bir diksiyonla, düzgün, aynı zamanda da coşkun, çekici bir tavırla okurdu. Sesindeki pürüzsüz akış en tiz perdelerde bile kaybolmazdı. Zamanın gözde şarkılarıyla fantezilerini olduğu kadar, Rumeli türküleriyle klasik örnekleri de içine alan repertuvarlarıyla geniş bir dinleyici kesimince çok sevilmiş, beğenilmişti.” .”(www//:ataturk içimizde.com) Halk arasında dolaşan bir söylenti Safiye Aylayı çok üzer…“Atatürk’ün Safiye Ayla’nın yüzünü görmek istemediği için onu perde arkasından dinlediği tamamıyla yalan. Safiye hanım buna çok üzülürdü. “Galiba halk beni çok çirkin bulduğu için böyle söylentiler çıkıyor” diye yakınırdı. ” (Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe) .”(www//:ataturk içimizde.com)Safiye Ayla’nın, Atatürk ile ilgili basında yer alan anılarından biri…“Size, dedi, hâtıralarımı anlatacağımı vadederken Atatürk bir Türk musikisi severi idi, demiştim. Her şeyden evvel tashih etmek isterim ki Atatürk yalnız bir Türk musikisi severi değil, hayranı idi… Üstün bir bestekâr kadar ve belki de onlardan daha fazla makamdan anlar, falsoları yakalar, çok haklı tenkitlerde bulunurdu. Bu böyle olduğu gibi son derece içli ve duygulu bir şair kadar da güftelerin hatalarını işaret ederdi.”Safiye Ayla, Atatürk’ün huzurunda ilk defa şarkı söylediği an ki duygularını da şöyle anlatır: “Unutmama imkân olmayan bir gündür o, dedi. Sanat hayatımın ikinci senesiydi… O zaman Küçük Çiftlik parkında okuyordum. Kara kuru bir kızdım… Şimdi sanat hayatımın 18’nci yılı içinde olduğuma göre şöyle böyle 16 sene evvel… Atatürk’ün seryaveri Rusuhi Bey, Küçük Çiftlik parkına gelerek beni yanına çağırttı. Gittim. Gazi hazretlerinin beni dinlemek istediklerini söyleyerek işimin bitip bitmediğini sordu ve: «Hemen gidebilir miyiz?» dedi. Ben de son şarkımı okumuş, evime dönmek üzere idim. Düşündüm: Gazi hazretleri ve ben… Ben, kara kuru Safiye… Gazi hazretlerinin huzuruna çıkacak ve şarkı söyleyecek… Kör olası şeytan sanki gırtlağıma bir düğüm atıp savuşmuştu. O saniyeden itibaren bir imtihan korkusu titremesi içinde kaldım. Ne «gidebiliriz efendim» diyebildim, ne de «gidemem»… Dedim ya, gırtlağımda bir düğüm peyda oldu, cevap veremedim. Rusuhi bey halimi anlamıştı. Önüme eğik duran başımı, çeneme dokundurduğu şehadet parmağıyla kaldırarak: «Yüzüme bak!» dedi. Baktım. Tebessüm ediyor ve bana cesaret veriyordu: «Üzme kendini, diyordu. Cesur ol… Gazi cesurları sever…» İşte bu «Gazi cesurları sever» kelimesi bende tereddüdün ve korkaklığın zerresini bırakmamıştı. Rusuhi bey beni otomobiline alarak Şişli’ye götürdü. Sonradan öğrendim ki o gece gittiğimiz ev, o zamanki belediye reisi muavini Nuri Bey’in evi imiş… Kılıç Ali Bey’le, Atatürk’ün yakınlarından bir çokları orada idiler. Saz arkadaşlarımdan bir kaçını orada görmekliğim cesaretimi arttırdı. Şimdi hangileri olduğunu hatırlayamadığım bir kaç şarkı okudum. Atatürk dikkatle dinliyordu. Bir falsomu yakalayacak diye de ödüm kopuyordu. O gece sabahın saat sekizine kadar oturuldu, çalındı, okundu… Bu, Atatürk’le ilk karşılaşmamdı. O geceyi hem bu bakımdan, hem de sanat hayatımın ilk sabahlaması olduğundan katiyen unutamam… Doğrusu, dedi, o gece ben ne takdir gördüm, ne de tenkit… Tenkit veya ihtarla karşılaşmamaklığım, benim için bir takdir demekti. Toplantının sonlarına doğru Atatürk’ün «Güzel sesi var bu kara kızın» dediğini yakınlarından öğrendim.”
*(www//:ataturk içimizde.com)

 

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22