ATATÜRK VE LATİFE HANIM-2

Mustafa Kemal, eşi Latife Hanım’ın kendisine kitap ve şiir okumasından, piyano çalmasından çok hoşlanırmış. Hatta Latife Hanım, eşi evde olduğu günlerde okuduğu kitaplardan özetler çıkarıp, hikâyeler de anlatırmış. Bir defasında da, ülkesine geri dönmeye hazırlanan Rus Büyükelçisi S.İ. Aralov ile karısı Sofya İlniçya’yı 1923 yılında yazlık mekânlarında ziyaret ettiklerinde “…O gün, Mustafa Kemal Latife’ye, “Hanım! Veda müziği olarak bize Çaykovski’nin şu sevgili romansını çal…” diye ısrar etmiş.”(Latife Hanım/İpek Çalışlar/Doğan Kitap/3.baskı Ekim 2006/128 sayfa-s.69)
Latife Hanım deyip de geçmemek lazım tabii ki…
Modern ve uygar bir kadın demiştik… 1900’lü yıllarda çok iyi yetişmiş, yurt dışında da eğitim almış… Hatta Mustafa Kemal’den ayrıldıktan sonra da Rusça öğrenmiş. Kendini sürekli geliştiren, yenileyen bir insan.
İzmir’in düşman işgalinde biribirlerinE bir özgürlük hediyesi gibi gelen bir yakınlığın doğurduğu zamanlamada oluşan çıkan kısa ömürlü bu büyük aşk derin bir kültür ve eğitim kucaklarından sıçrayıp çıkmıştır ortaya…
Atatürk biliniyor, Latife Hanım’dan söz edelim…
Dört yaşında dersler alıp, hemen ardından Fransızca, Almanca, Latince’ye yönelen Latife Hanım; amcası Halit Ziya Uşaklıgil’den edebiyat dersleri, Tevfik Fikret’ten de Türkçe ve Farsça dersleri almaya başlamış. Halit Ziya aynı zamanda Türkçesiyle, Fransızcasıyla ve genel kültürüyle de ilgilenmiş.
Yazar İpek Çalışlar, “Latife Hanım” adlı kitabında Latife Hanım’ı anlatmayı sürdürür…. “Latife’nin sanata, edebiyata ve müziğe özel bir yeteneği vardı. Büyükdedesi Salih Bey ona Londra’dan bir piyano getirtmişti. Ünlü Avustralyalı şair Rilke’nin yeğeni olan piyanist Anna Grosser-Rilke, Latifeye üç sene piyano dersi verdi….” (s.19)
İzmir’in işgal edilmesi üzerine ebeveynleri olan Muammer Bey ve Adeviye Hanım ve çocuk felci geçiren küçük kardeşi Münci ile birlikte Fransa’nın İspanya sınırındaki sahil kenti Biarritz’de yaşamışlar.
O sırada Latife Hanım da, Londra yakınlarındaki Chislehurst’te Tudor Hall School adlı kız okulunda eğitimini sürdürürken de piyano ve dans dersleri alır. Pariste de evleri bulunan Latife, burdaki öğrenimi süresinde tiyatrolara, operalara, sergilere gider. Çevirmen Olarak Mustafa Kemal’e yardım da eden, 29 Ocak 1923 tarihinde Atatürk’le evlenen Latife Hanım, 1 Mart 1923’de Atatürk’ün yaptığı konuşmayı dinlemek için meclise gelen ilk Türk kadını olur. (s.49)