Ata Alp And


ATATÜRK - SANAT VE SANATÇI


 Atatürk’ün, “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür” diyen sözüyle yazımıza başlamak istiyoruz… 
“Fikir ve inkılâpların sanatla yayıldığının da altını çizen Atatürk; hatta güzel sanatlarda sağlanan başarının tüm Atatürk devrimlerinde de başarı sağlandığıyla ilgili kesin bir bağ kurduğunu da söylemiştir. 
 Yetenekten kaynaklanan sanatçılığa da düzeyli bir konumda değerlendirerek: ”İnsanlarda birtakım ince, yüksek ve temiz duygular vardır ki insan onunla yaşar…”diyerek uzayan tümcesinde sanatçılığın yolundaki öncü tanıma şairliğe yüklemiştir:”…İşte o ince, yüksek, derin ve temiz duyguları en ziyade duyabilen ve diğer insanlara duyurabilen  şairdir” sözünü söyleyip, şairliğini de ispata çağırdığı sofra konuğu Halit Fahri Ozansoy’dur…. 
 “Kesinlikle, dahil olduğun parlak Türk devrinde şair olduğunu ispat edeceksin. Şiirlerin şen, neşeli, faal Türk milletinin sevinç, neşe, faaliyet, his ve hareketlerini şakıyacaktır. Buna mevcudiyetini hasredeceksin! Kökü çok büyük olan, dalları ondan daha büyük olacak olan bir ırkın çocuğu olarak, mensup bulunduğun millete lâyık şiirler yazacaksın. Bunu yaparsan kimse itiraz edemez ve kabul ediyorum ki, o zaman muvaffak oldum diyeceksin. 1928 (Halit Fahri Ozansoy, Edebiyatçılar Çevremde, 1970, s. 263) 
Atatürk’ün sanatçılık konusunda söylediği özlü sözler de vardır… “Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz fakat sanatkâr olamazsınız” sözü onun sanatçı konusunda söylediği çok özel bir sözdür. “Sanatçı, toplumda uzun çaba ve çalışmalardan sonra alnında ilk ışığı duyan insandır” diyen de odur. “Sanatçı el öpmez; sanatçının eli öpülür!” diyen de.Diğer bir sözü ise şöyledir… “Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” Vatan bütün evIatlarının çaIışması ile ve yardımı iIe yaşar ve bundan başka topIumunu mekanizmasında faydasız hiçbir parça yoktur DevIeti idare eden bakanIa, vatanın refahına eIinin işi iIe yardım eden sanatkâr arasında, yaInız küçük bir fark vardır, o mda şudur Birinin vazifesi, bir diğerininkinden daha önemIidir Fakat her ikisinde de iyi yapıImak şartıyIa, ahIaki değer aynıdır ( 1930 )


--------- ANEKDOT(*) ---------
Yılanlı’da (Mut/Çağlayan Gedik Köyü yol ayrımı) oturan Çorçil Ali, Çağlayan Gedikli, Gırışık Muhammet’e:
-Yahu camiye gitmiyorsun, hiç olmazsa eline bir tespih al, Suphanallah, suphanallah çek durmadan” der. 
Gırışık Muhammet kalır mı bunun altında. 
Şöyle der o da. 
-Şimdi ben sana durmadan ‘Çorçil Ali, Çorçil Ali desem, kızar mısın kızmaz mısın? Kızarsın elbette. Onu niye kızdırayım öyleyse?
(Çortak köyünden Mehmet Kılıç) 
*(Çıtlık/Sayı:50/Temmuz-Ağustos-Eylül 2019) 

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00