Av.Serra Taşköprü - KARDELENLER DURAĞI

Tarih: 22.10.2022 19:15

AŞKIN KANUNU -3-

Facebook Twitter Linked-in

         Aşk, körlük değildir. Karşımızdakini kusursuz görmek ve daimi yüceltmek de değildir. Aşk, öfke duygusuyla acının da içerisinde varolduğu bir kavramdır. Ayrıca utangaçlık, şaşkınlık ve heyecan da içeren saf bir duygudur. Aşkın yaşaması için illa karşılık gerekmez. Aşkın varoluşu, gücünü esasen âşık olandan alır âşık olunandan değil. Âşık olunan hayatta olmasa bile devam eden bir duygusal haldir. Duygusal olduğu kadar fiziksel ve zihinsel hal oluşu da yadsınamaz bir gerçek olarak karşımıza çıkar. 

       Aşk, öfke de barındıran bir duygusal hal olduğundan, bu hali şiddete dönüştürmemek için sevgiyi ve üretkenliği aşka eklemek gerekir. 

Kıskançlık, acı gibi nedenlerle gerek aşkın doğasında olan gerek karşımızdakinden kaynaklanan öfke duygusu her zaman şiddet içermek durumunda değildir. Önemli olan iç ve dış uyaranlara karşı bir özne olmaktan çıkıp aşk sıcaklığından sıyrılıp kuş bakışı kendimize bir olay tanığı gibi bakabilmek ve beyin jimnastiği yapabilmektir. 

       Aşkta irade yoktur ve mantık yoktur demek sadece âşık olunacak kişi seçilemez yönünde doğruluk payı içerir, yoksa âşıkken iradeli ve mantıklı bir noktada olmak da mümkündür. 

       Örneğin ben Psikiyatrist Prof. Dr. Kaan Kora’ya âşığım, ancak bu demek değil ki mutlak ilişki yaşanacaktır.. Ben aşkımı ve sevgimi neden mi dile getiriyorum? Çünkü bir aşk ve yaşama örneği olmak istiyorum. 

       Aşk; karşımızdakini, eksikleriyle, fazlalıklarıyla, yanlışlarıyla, suçları ve hatta günahlarıyla birlikte sevebilmektir yani karşımızdakinin varoluşunu sevmektir. 

          NE DEMİŞLER; *HATASIZ KUL OLMAZ HATAMLA SEV BENİ” ve DİYORUM Kİ; 

        “SENİ UZAKTAN SEVMEK AŞKLARIN EN GÜZELİ, ALIŞTIM HASRETİNE GEL DESEN GELEMEM Kİ”...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —