5 Şubat, Atatürkçü Düşünce Dizgesini simgeleyen Altı İlke'nin, başka deyişle Altı Ok'un Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Cumhuriyetin temel nitelikleri olarak 1937 yılında yer alışının 84. yıldönümüdür. Kutlu olsun!
"Demokrasinin Özü" olarak nitelediğimiz laikliğin de arasında yer aldığı bu ilkelerin herbiri öbürü için zorunlu bir bütünlük oluşturmaktadır.
Bu bütünlüğe Atatürkçü Düşün Dizgesi ya da Atatürkçü Uygarlık Tasarımı diyebiliriz kanısındayım. Çünkü insanlığın bugüne değin denediği dinsel, kapitalist ve sosyalist uygarlık tasarımlarına göre demokrasi ilke ve değerlerini çok daha tutarlı ve yetkin biçimde gerçekleştirebilme özelliğindedir. Ve bu özelliği ile uygulanabilirliği de kanıtlanmıştır.
ATATÜRKÇÜ UYGARLIK TASARIMININ MOTOR GÜCÜ OLAN ULUSAL EGEMENLİK, ANCAK LAİK DÜZENDE GERÇEKLEŞEBİLİR!
Atatürkçü Düşünce, laiklik kavramının demokrasiyi, yani ulusal egemenlik düzenini anlattığını temel alır.
Laik toplumsal düzenin, kamusal yaşamın, yani tüm yurttaşların eşit olarak düzenlenişine katılma hakkına sahip oldukları yaşam alanlarının hiçbir dinsel dogmaya dayandırılmaması, hiçbir dinsel dogmayla yönetme savına kalkışılmaması demek olduğunu anlatır.
Laikliği, "din kılıfı altında demokrasiyi engellemek niyetlerine fırsat vermeyen bir devlet, toplum ve insan anlayışı" olarak tanımlar.
Bu özelliği ile laiklik, yalnız devlet kurumu, yani siyasal erkin belirlenip kullanılması alanıyla sınırlı bir ilke değildir.
Aile, eğitim, ekonomi, üstün değerler, yani ahlak, sanat, felsefi inançlar gibi toplum yaşamının tüm temel alanlarının demokratik nitelikte olmasının zorunlu gereğidir, laiklik.
Toplumsal yapıyı oluşturan bu temel ögeler biribirleriyle karşılıklı etkileşim içinde olduklarından, örneğin eğitim laik nitelikte olmazsa devlet de laik olamaz; devlet laik nitelikte olmazsa aile düzeni de laik olamaz; ekonomi laik ilkelere göre kurulup işlemezse eğitim de laik olamaz; aile laik nitelikte olmazsa ahlak , sanat ve değerler dizgesi de laik ölçülerden yoksun kalır.
Demek oluyor ki laiklik, yalnız demokratik siyasal düzenin değil, bütünüyle bir demokratik toplumsal düzenin adıdır.
Bu yıldönümünde, özgür, bağımsız, çağdaş, yurtta ve dünyada barış içinde yaşamamızın temel ortamını hazırlamanın önderi, tümüyle İSLAM DÜNYASINA VE İNSANLIĞA da özgürlük ve barış içinde yaşamanın laik düzenle sağlanabileceğini gösteren önder Mustafa Kemal Atatürk'ü en derin saygı, sevgi ve bağlılık duygularıyla anıyoruz.
(Özer Ozankaya, Atatürk ve Laiklik, CEM Yay.)
