AKP döneminde eğitimde Gericileşmenin ve Çöküşün nedenlerinden birinin MEB’in hazırladığı çağdışı öğretim programları olmakla beraber diğer nedenlerde çok önemlidir. Bunların bazıları:
Sonuç olarak diyebiliriz ki: Son 18 yıldır yapılan tüm öğretim programları çağdışıdır. Tüm eleştirilere karşın çağcıl olmayan ve Türkiye’nin aydın geleceğine hiç yararı olmayacak bir programı uygulamakta ısrar edilmesinin nedenini anlamakta insan zorlanıyor. Eğitimin temel araçlarından biri olan ders programları yetkin olmayan kadrolarca Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve demokrasi ilkelerine aykırı olarak hazırlanmıştır. Programlar gericileştirilmiş, bilim dışına kaydırılmış, Cumhuriyet, Atatürk ve bilim karşıtı bir içeriğe büründürülmüştür. Bu yetkisiz kişilerin hazırladıkları metinlerin bilimsel yanlışlarla dolu olduğu görülüyor. Hazırlanan bu programlar, Anayasanın amir hükümlerine, AİHM kararlarına, Türk Milli Eğitimin Amaçlarına, Genellik ve Eşitlik, Bilimsellik, Süreklilik, Laiklik, Zorunlu Eğitim İlkelerine aykırıdır. MEB’in hazırlayıp uyguladığı programlar bilim dışı, yanlış din bilgileri ve hurafeler içeren, FETO ya da bazı dinci grupların, sendikaların, Vakıfların yayınlarında gösterdikleri hedeflere ve söylemlerinde savundukları görüşlere hizmet etmektedir. 2017 öğretim programı, Cumhuriyetin ülkeye kazandırdığı bütün değerleri yok etmeye, yerine Ortaçağ değerlerini öğretmeye çalışmaktadır. MEB, hazırladığı öğretim programları ile belirlediği ortaçağ insanını Cumhuriyet öğretmenleriyle yetiştiremeyeceği endişesiyle Hizmet Vakfı, Ensar Vakfı, Birlik Vakfı, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) ve İlim Yayma Cemiyeti gibi çeşitli dini kuruluşlarla eğitim anlaşmaları yapmıştır ve böylece amacına ulaşmayı garantiye almak istemiştir. Türkiye gibi büyük bir ülke, bilimsel yöntemlerle hazırlanan ve geliştirilen, kendi özelliklerine uygun bir programı hak etmektedir. Öğretim programlarının niteliği, ülkemizi hak ettiği yere taşıyacak kuşakların yetiştirilmesi açısından çok önemlidir. Bunu gerçekleştirmeden insanımızın çağdaş ülkelerin bireyleriyle yarışma şansı yoktur.
Son Söz: Yüce Atam, Söz Veriyoruz!
Kurduğun ve bize emanet ettiğin Türk Bağımsızlık ve Cumhuriyetine uzun yıllardır yapılmakta olan yıkım planlarına ve uygulamalarına karşı, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili gibi görünen dış güçler ve onun uzantıları olan içteki işbirlikçilerini dehşet içinde izliyoruz. Cebren ve hile ile kozmik odalara girildi. Ergenekon, Balyoz kumpasıyla ordumuzun özgürlük, bağımsızlık ve cumhuriyet sevdalısı her düzeyde iyi yetişmiş subayı, demokrat gazetecileri, cesur televizyoncuları, güçlü rektörleri, öğretim üyeleri, milletvekilleri ve parti başkanları vatan hainliği, demokrasi düşmanlığı ve darbe planlama/ aklından geçirme vb. ile suçlanarak zindanlara atıldı. Kimileri de yaratılan bu dehşet ortamında korkutularak sindirildi. Ülkemizin kılcal damarlarına kadar sızdırılmış, yerleştirilmiş FETO örgütünün dış destekli darbe girişimi sonrası suçlu suçsuz birbirine karıştı. Şanlı ordumuza darbe yapıldı. Millet, kurulan bu düzenlemede işsiz, güvencesiz, yoksulluk ve çaresizlik içinde harap ve bitap düşmüş, yönetenlerin sadakasına muhtaç hale gelmiştir. Şaibeli Anayasa değişikliğiyle, şeriat öğretmeyi amaçlayan öğretim programlarıyla laik Atatürk Cumhuriyetini yıkıp yerine İslam Cumhuriyeti kurmanın hazırlıkları yapılmaktadır.
Yüce Atam!
Bütün bu ahval ve şerait içinde görevimizin Türk bağımsızlık ve Cumhuriyetini kurtarmak olduğunu, damarlarımızdaki asil kanda bu kudretin var olduğunu biliyoruz.
“Özgürlük ve bağımsızlık bu ülkenin karakteridir”. Bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olan ülkelerin işgalinden, yoksul ve çaresiz bırakılmış on milyon nüfusla Kurtuluş Savaşı vererek liderliğinizde ülkemizi nasıl işgalcilerden temizlediysek, seksen milyonla ve onun bağrından çıkmış milyonlarca seveninizle bunu yine ve daha güçlü bir biçimde yaparız. Dünyada Mustafa Kemal gibi bir deha yetiştirmiş başka bir ülke yoktur. Ne Mutlu Bize! Ne Mutlu Türküm Diyene!
Kaynakçalar
1. Mustafa Gazalcı, “Cumhuriyetin Eğitim Devrimi”, 2014, Öğretmen Dünyası Yayını, Ankara.
2. Mustafa Solak, “Gayrimilli Eğitim”, 2018, Kaynak Yayınları No: 916
3. Prof. Dr. F. Dilek Gözütok, “Eğitimde Gericileşmenin Son 15 Yılı”, Öğretmen Dünyası, Ekim 2017 sayısı.
4. Prof. Dr. Süleyman Çelenk, “ Elyazısı Uygulaması ve Kaçırılan Bir Fırsat”, Öğretmen Dünyası, Ağustos 2017 sayısı.
5. Funda Karapehlivan, “AKP Dönemi Eğitim Politikalarına Bir Bakış”, HEINRICH BÖLL STIFTUNG Derneği Türkiye Temsilciliği, İnternet ortamı.
(BİTTİ)