PROF. DR. FİKRİ AKDENİZ - BİLİM DÜNYASI


AKLIN EĞİTİMİ NASIL OLUR?


Değerli okuyucular öncelikle üç farklı kavramı açıklayacağım.

Akıl: Düşünme, kavrama, anlama yetisidir.Akıl somut olarak ölçülemez. Akıl zekâmızı kullanma kapasitemizdir.Akıl; düşünsel eylemlerin gerçekleştiği ve böylelikle bilgi, tutum ve davranışların şekillenmesinde, gelişmesinde, değişmesinde var olan bir gücü belirler.

Zekâ: İnsanın düşünme, akıl yürütme, nesnel gerçekleri algılama, kavrama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tümüdür. Zekâ  IQ testi ile ölçülebilir ve her insanda eşit bulunmaz. Zekâ beynin algılama hızıdır. Zekâ, zihnimizde depoladığımız bilgileri kullanabilme gücümüzdür. 

Zihin:  Olayları algılama, anlama ve kavrama yatkınlığımızın (yetimizin) olması zihin olarak anlatılmaktadır. Yeti olarak bir insanın düşünebilmesi, anlaması, kavraması ya da bir olguyu canlandırabilmesi gibi doğal güçlerinden her biri insan zihnini oluşturmaktadır.

Aklınız ve zihniniz arasında bulduğunuz bu ayrımlar, deneyimsel bir ayrım değil, daha çok incelenmiş (mantıksal) bir ayrımdır. İnsan zihninin incelenmesinde, akıl, insan zihninin gerçekte neyin doğru ve neyin yanlış olduğu hakkında doğru sonuçlara ulaşma yeteneğini ifade eder.

Akıl ile zekâ ilişkisi:Akıl doğru düşünce üretmekle ilgilidir. Zekâ ise genelde uygulayıcı olarak düşünülebilir. Akıl kuramlar ve kurallar ortaya çıkarırken, zekâ bunların pratikte uygulanmasını sağlar. Başka bir açıdan bakıldığında zekâ düşünebilme gücü ya da yeteneğidir. Doğru düşünceye ulaşmak ya da sahip olmak ise akılla olur. Akıl ve zekâ arasındaki farkı şutümcede görebiliriz: “Çok zeki ama aklını kullanamıyor”.

Aklın eğitimi nedir? Entelektüel erdemler için eğitilmek, öğrencilerin iyi bir düşünür veya öğrencinin derin kişisel nitelikleri ya da karakter güçlü yanları olan entelektüel erdemlerde büyümelerine yardımcı olmayı amaçlayan eğitim etkinliklerine bir yaklaşımdır.

Aklın bir sınırı var mı?Sınırsızlığın başlangıcı maddesel varlığın ötesine geçildiğinde başlar. Somut düşüncelerin soyut boyutlara taşındığı “akıl” ile birlikte “sınırsızlık” ortaya çıkar. Akıl kendi başına sınırsız bir kaynak olmasına karşın, sınırlandırılması da olasıdır.

Eğitim çalışmalarının “içerik” ögesinin temel boyutlarından birinin “akıl eğitimi” olduğu söylenebilir.Bu aşamada sorulması gereken sorulardan biri, akıl eğitiminin neyi ifade ettiği, neyi kapsadığı ve gerçekten de önemli bir içerik boyutu olup olmadığıdır. Akıl; düşünsel eylemlerin gerçekleştiği ve böylelikle bilgi, tutum ve davranışların şekillenmesinde, gelişmesinde, değişmesinde belirleyici olan bir gücü ifade etmektedir

20. Yüzyılın en etkileyici fizikçisi Albert Einstein(1879-1955)“Eğitim, gerçeklerin öğretilmesi değildir. Düşünmek için aklın eğitilmesidir” der. “Soru sormanın yanıt vermekten daha önemli olduğunu, problemleri onları üreten kafalarla çözemeyeceğimize inanır”. Okullarımızda ki amaç olabildiğince geniş bir bakış açısıyla dünyaya bakan, aklı eğitilmiş, çalışkan, sorgulayan nesiller yetiştirmek olmalıdır. Bireyler kolaya kaçmadan farklı düşünmeyi, araştırmayı, entelektüel birikim kazanmayı, bağımsız bir birey olmayı ve tam anlamıyla olgunlaşmayı hedeflemelidirBu durumda akıl eğitimine, aklın doğru temellendirilmesi süreci olarak bakmak ve önemini buradan hareket ederek anlamlandırmak gerektiği söylenebilir.Bu doğru temellendirilmesüreci aklın doğru kullanılması anlamını taşır. Aklın; bilme, anımsama, kavrama, anlama, soyutlama, derinlik oluşturma, belirleme, düşünme, ilişki kurma, analiz etme, çıkarımda bulunma, sentezlemelerde bulunma, yargılar oluşturma gibi işlevlerini düşünelim. O halde doğru yargılara ulaşmak ve doğru uygulamalarda bulunmakaklın doğru eğitilmesi ile olasıdır.Akıl beynimiz tarafından kullanılır. Beynimiz diğer kaslar gibidir: geliştirmek için eğitime gereksinimi vardır.Hiç kimse kusursuz eleştirel düşünme ve yargılama becerileri ile doğmaz.

Akıl, doğumla birlikte ve potansiyel şeklinde hazır olarak gelmektedir. Akıl, yaşam sürecinde gözlem ve deneyimlerle birlikte kendinden beklenen işlevleri etkin bir biçimde yerine getirebilir ya da getiremez hale gelir.Buna göre akıl eğitimi ile ilgili olarak şu saptamalar yapılmalıdır:1.  Aklın temeli doğumdan sonra ilk yıllarda atılır. 2. Aklın önemli bir boyutu, bellek olmasıdır. Bir depo alanıdır ve bilgi deposu olarak işlev görür3. Akıl, düşünme ve zihinsel üretimlerde bulunmaya ilk hareketi veren ögedir.

Akıl eğiterek zeka elde edilemez.Aklın bilgi öğrenmenin ötesindeki önemli bir işlevi, düşünme ve bilgi üretme merkezi olmasıdır. Aklın uygun çıkış noktaları ışığında ve doğru bilgiler eşliğinde eğitim ile kazanılan terbiye yoluyla geçerli kararları verebilecek potansiyele ulaşabileceği düşünülür.İnsan, düşüncelerini değiştirerek hayatını değiştirebilir. Hayatımıza yön veren önemli duygularımızı ve alışkanlıklarımızı belirleyen şey düşüncelerimizdir. Peki uzun yılların getirdiği davranışlar, alışkanlıklar, vazgeçilemeyecek alışkanlıklar (huylar) gerçekten düşünce ile değişebilir mi?Aslında her düşünce ve deneyim, beyninizi dönüştürür. Bu sayede, değişen koşullara uyum gösterebilme yeteneği ile beyin, birçok olumsuz koşuldan en az zararla çıkabilir.Beyni, çok güçlü bir bilgisayar olarak düşünebilirsiniz. İnsan beyni her zaman yeniden şekillendirilebilir.Aklınızı eğitebilirsiniz. Düşüncelerinizi her gün yeniden eğitebilirsiniz. Her konuda basit de olsa olumlu düşünme pratiği yapın. Sizi kötü hissettiren bir düşünce bilincinize yerleştiğinde şunu unutmayın; sizi kötü hissettiren konunun kendisi değil, onu çevreleyen yanlış bakışaçısıdır.

Devinimsiz (hareketsiz) bir yaşam biçimi, vücudumuzda birçok sağlık problemini de beraberinde getirmektedir. Egzersiz; öğrenme, planlama, bellek, akıl yürütme için önemli olan temel bilişsel beyin bölgelerinin küçülmesini yavaşlatmaya veya tersine çevirmeye yardımcı olur. Özetle;yaşamınızda edinilen her yeni bilgi ve deneyim beyninizde sinaps (sinir hücrelerinin eklem yerleri)lararacılığıyla yeni bağlantılar kurar. Kurulan bu bağlantılar beyinde yeni bir harita oluşturur. Yineleme süreciyle sabitlenir ve alışkanlık haline gelir. Burada söylediğimizsinirsel bağlantılar aslında alışkanlıklarımızın bir haritasını oluşturur.Alışkanlıklarımızı değiştirme yolunda kendimize soracağımız ilk soru: “Ne istiyorum?” olmalıdır. Ne düşündüğünüz ve ne olacağınız ne istediğinize bağlıdır. Hedef koyarak, odaklanarak ve sistemli bir şekilde yineleyerekNöroplastisite(beynin yapısal veya fizyolojik değişikliklere uğrama yeteneği) desinir sisteminin yapısını, işlevini ve bağlantılarını yeniden yapılandırarak iç ya da dış uyaranlara yanıt verme yeteneği ile yeni oluşturduğunuz zihin haritaları ile olmak istediğiniz kişi olabilirsiniz.Nöroplastisite beynin öğrenme, hatırlama ve unutma yeteneklerine işaret eder.İnsan beyninde nöroplastisitenin en yüksek olduğu dönem iki yaşına kadarki kritik dönemdir. Bu dönemde çocuğun öğrendiği her yeni yetenek onun beynini inanılmaz bir hızla değiştirir.

Konu üzerinde bilinçli düşünmeniz dileğiyle…Dostça  kalın!...

KAYNAKLAR

İnternet Bilgileri

 

 

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9548,57%0,19
  • DOLAR

    32,49% 0,16
  • EURO

    34,80% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2487,88% 1,05
  • Ç. ALTIN

    4157,48% -1,05