SANİYE VİLDAN GÜZEL - İNADINA ŞİİR


"AĞELLERİ ELVAN ELVAN NAKIŞLI KIZLARA


"AĞELLERİ ELVAN ELVAN NAKIŞLI KIZLARA

AĞCA CEYLAN, ABLAK SIĞIN SEKİŞLİ KADINLARA

SARHOŞ YÜRÜYÜŞLÜ, ŞAHAN BAKIŞLI DELİKANLILARA" 

                                                                     -GÜLTEN AKIN

Gülten Akın'ın o güzel destanı-1972, TRT ÖDÜLÜ- kazandığı, Maraş'ın ve Ökkeş'in Destanı şiirinden bu dizeler. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra yabancıların ele geçirdikleri Maraş'ın kurtuluşu sırasındaki kahramanlıkları, Ökkeş'in, çevresindekilerin, halkın direnişini, özverisini dile getiren destandan...

En iyisi ve doğrusu baştan başlamalıyım destana; ancak adından belli destan bu, çok uzun ve çok güzel bir destan. "Dillere destan" deyimini hak eden bir destan... 

Gülten Akın 1960'lı yıllarda bir süre yaşamış ve tanımıştır Maraş halkını...

MARAŞ'IN VE ÖKKEŞ'İN DESTANINDAN

"Bir Komogenim ben, dik başlı ve mağrur

Bin kez başkaldırdım Doğu Roma'ya 

Sonra Türkmen oldum Afşar boyundan 

Moğol önünden kaçtım 

Kaçtım Maraş'a düştüm

 

'Yüzüğüm mühür benim 

Çektiğim kahır benim 

Eloğlunun yüzünden 

Yediğim zehir benim.'

 

Maraşlı Ökkeş'in destanını bir ben söylerim 

Adamın su gibi akanıdır Maraşlı 

Biberde, çeltikte, pamukta elleri

 

Sim işler, oyma yapar, edik diker gibidir 

Sinsin oynar, halay çeker, diz kırar gibidir.

 

Kuşanıp ava giderken

Bataktan alırken turacı

Giyinip çarşıya varırken

Kara şalvar ak işlik

Gözleri ışığı ve geceyi paylaştırır

Kaşları onuru ve sevdayı

Adamın su gibi akanıdır Maraşlı."

Böyle başlıyor destan. Göçlerden, kavgalardan sonra, Maraş’ı yurt edinip savunmasını üstlenmiştir Maraşlı...

Dağlarında turaçlar, keklikler öten; kekikler, çiğdemlerin yanısıra türlü çiçekler açan; ovası bire yüz veren bir yerdir Maraş...

"Kuzeyde bol  sulu Ahır dağları

Batıda Amanos, Gâvur dağları

Bitektir Maraş ovası

Bire yüz verir."   -GÜLTEN AKIN 

Bu güzel topraklarda kalmıştır yabancıların gözü; fırsat bulunca da işgal etmişlerdir Maraş'ı, İngiliz ve Fransız'lar.

Ya Maraşlı...Özellikleri yukarıdaki dizelerde anlatılan, kısaca, "Adamın su gibi akanıdır." Öyle coşkulu, öyle özgürlüğüne düşkün, öyle önüne set çekilemeyen, atına gem vurmak isteyenlere Köroğlu gibi ünleyen, gürleyen biridir.

"Ve bir eyer vurdu Arap atına

Arap ellerinde vurulmamıştır." diyor Gülten Akın.

 

"Akdenizden kalkan bir akça bulut

Ahır dağlarına vurup kendini

Bin parça oldu

Ökkeş kaptı bulutun nemini

Narlı yöresinden Maraş'a doğru

Sürdü götürdü

 

Narlı yöresinden Maraş’a doğru

Akan suyun adı Aksu

Ökkeş, nemi Aksu'ya katarım dedi

-Aman Aksu, canım Aksu

Canımın damarı Aksu

Akdeniz'den kopan bir akça bulut 

Varıp parçalandı Maraş üstünde

Nemi bana kaldı

Antep'ten kopan İngiliz 

Narlı'yı geçip yürüdü

Gamı beni aldı.

Ben bu gamı taşıyamam 

Ben bu gamı taşıyamam.

 

Dillendi Aksu:

-Adamoğlu adamoğlu 

Nem bana yakışır, gam sana

Nemi bana ver

Taşsın yatağımdan suyum

Alıp gidem üstümdeki köprüyü

Alıp gidemezsem 

Sen al gamını

Çal köprüye, yıkılsın

Geçit verme İngiliz'e

Ne köprü kalsın ne gam."   -GÜLTEN AKIN

 

İngiliz ve Fransız'lar, Antep yönünden Maraş'a gelmeye uğraşmışlardır. Tek geçit yerleri Aksu köprüsüdür. Elbette geçit verilmez düşmana. Yolları tutmak, yolakları tıkamak gerek. Akdeniz’den kalkan akça buluttan nem kapmak gerek. Aksu köprüsünü yıkmak gerek. 

Yıkılır köprü, geçit vermez Aksu; ama, köprü İngilizlerce yeniden yapılıp Maraş’a girilir.

"Dövdüler hükümet önünde nöbetçiyi 

Kara suratlarının ortasında 

Ak dişleriyle

Cezayirli askerler 

Ve üçer beşer Fransız erleri 

Cakayla sokaklarda gezdiler 

 

Çarşıda 

Yağ küleklerine 

Pekmez küleklerine 

Alışkanlıkla

Kapak ve çember yapmaya koyuldular

Göksunlu, Elbistanlı külekçiler

Oysa, bir teki bile satılmadı

 

Yün heybeler ve beyaz çuvallar dokundu alışkanlıkla

Oysa

Bir teki bile satılmadı

 

Maraş sabırlı ve sessiz bekledi

Uzunoluk Caddesi'nde gün akşama döndü

İndirdi çarşılar kepenklerini

Şen ezgiler, mutlu kahkahalarla

Açılan Ermeni evlerine karşı

Bir top kara kumaş oldu

Dürüldü kendi üstüne

Türk mahalleleri

Kara yas içinde dönüyordu işinden 

Nasıroğlu Mehemmet 

Şeyhadil'de Ermeniler çevirdi 

Suçu yokken vurup öldürdüler 

Kana, çamura bulandı 

Elindekiler

Maraş ilk şehidini verdi.

 

Uzunoluk hamamından çıkan kadınlar

Al yanaklarını peçelerine saklamıştılar

Ürkek, hızlı adımlarla geçerken meydanı

Korktuklarına uğradılar

Ansızın bir gâvur sürüsü

-Burası Fransız kenti

Açın, açmalısınız yüzlerinizi

Diyerek

Peçelerine el attı.

Tepindi çığlıklar, kahkahalarla

Küfretti.

"Doğru yoluna git!" dedi Maraşlı

"Doğru yoluna git, yoksa..." dedi

Çakmakçı Said.

El attılar silahlarına

Akşam iki yaralı çıkardı dereden

İngiliz devriyeleri

Biri Çakmakçı Said.

 

Sütçü İmam ufacık dükkânında

Duydu kadınların haykırışını

Said'in vurulduğunu gördü

Yumuşak adamdır Sütçü İmam 

Karıncaya basmaz düşünde 

Ama koymaz hayın düşman

Sataşır bacısına, kardaşını vurur

Gün şimdi öfkenin günüdür 

Karadağ tabancasının günüdür 

Kapar silahını Maraş şahanı 

Said'i vurana boşaltır.

 

Bu halk şahanını ele mi verir 

Konuk alır bağ evleri 

Konuk alır yüce dağlar 

Cancık Mağarası, Bertiz Yaylası 

Çeteler, savaşçılar 

 

Kış, boran olsun isterse 

Yüreğin yangını elverir 

Hey Tanrım, der Sütçü İmam

Göster Kurtuluş'u, canımı al 

Kaçar, kovalanır, yine kaçar 

Çok iş görür Karadağ tabancası 

Yaşar Kurtuluş'u

Ölümü Cumhuriyetin duyrulduğu gündür." -GÜLTEN AKIN

 

"Maraş'ın Kurtuluş günü

Nasıl ilktir Kurtuluş Savaşımız

Nasıl örnektir ezilen uluslara

Maraş ilk destandır Kurtuluş Savaşı'nda

ilk gazidir.

Onunçün bizim ilk yazdığımız destan 

Maraş'ın ve Ökkeş'in Destanı'dır 

Maraş kurtuldu

Duruldu Ökkeş'in kabaran yüreği 

Açlığını, yorgunluğunu duydu 

Soğuğu, uykusuzluğu duydu 

Bir gün bir gece uyudu 

Sonra kalktı davul zurna

 Halaya durdu.

 

Köye döndüğünde Ökkeş 

Söz sözü açtığında 

Anlattı yaşadıklarını 

Ve ekledi:

-Asıl sonrasını dinleyin kardaşlar

Kapılacak nemler vardır

işler vardır bellenecek

Bir kez yenilmeyle gider mi düşman

Döner gelir, yine gelir, yıllar sonra gelir

Dostluk suları yürütür aramızdan

 

Kıya görmüşlere yardım

Yıkılan yerleri onarma

Ve bütün benzerleri gibi dünyada

Dost elini uzatınca

Başını alırlar.

Vermedi elini Maraşlı 

Eksik olsun dedi senin dostluğun 

İkinci geldiğinde.

Al yardımını başına çal.

 

Durun burasında kardaşlar 

Kapılacak nemler vardır 

Yollar vardır bellenecek 

Maraşlı, elini vermemesiyle 

Silahını bırakmadı 

Yetişti komşuların yardımına 

Antep, Huruniye, Osmaniye, Adana 

Savaşa yeter demedi.

"Ya İstiklâl, ya ölüm! "Bütündedir gerçek kurtuluş çünkü 

Ancak kurtulduğunda bütün vatan 

Bıraktık silahımızı." -GÜLTEN AKIN

Bilinmeyen sözcükler:

edik: Köylü çizmesi, patik, çocuk ayakkabısı.

sinsin: Geceleyin, ateş çevresinde, genç erkeklerin davul, zurna eşliğinde oynadıkları bir oyun.

işlik: Gömlek.

Karadağ tabancası: Özel yapım bir tabanca.

kıya: Adam öldürme suçu, cinayet.

Komogen: Komagene krallığından olan kişi.

külek: Bal, yağ, yoğurt vb. şeyler koymaya yarar tahta kova.

şahan: Şahin.

turaç: Sülüngillerden, uzunluğu 34 santimetre olan, soyu azalmış bir kuş türü.

ablak sığın: Alageyik 

Gülten Akın "Adamın su gibi akanıdır Maraşlı" diyor.  Haydar Ergülen de "Şairin, kadının, insanın, devrimcinin, annenin, sevgilinin ve elbette şiirin su gibi akanı" diyor Gülten ile Behçet adlı kitabında... 

Gülten Akın'ın böyle nitelenmesinin sebeplerini de siz söyleyin bilge, yol açıcı, umutlu, hep temiz, dürüst, erdemli yaşayan şairimizin şiirlerini düşünerek, dediklerini anlamaya çalışarak okuyan okurları, siz söyleyin. Rûhu şad olsun örnek Türk kadını "Şair Ana"nın.

                HOŞÇA KALIN.

YAZARLAR

  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00