Zekai BULUÇ

Tarih: 17.06.2021 08:35

  KADIN AVUKAT BENDEN HELALLİK İSTEDİ!

Facebook Twitter Linked-in

90’LI YILLARIN SONU…

   Sümerbank Adana Pamuklu Sanayi Müessesesi özelleştirilince, işime devam ettim. Daha sonra fabrikayı alan şirket, işletme konusunda başarılı olmayınca fabrika kapandı ve İş Bankasının eline geçti.

   Günlerden Cuma günü öğle sonuydu, evimin kapısının zili çalınca “Kim o?” diye seslenince “Postacı” cevabı aldım ve kapıyı açtım. Postacı  bana adımı soyadımı sorunca “Zekai BULUÇ” diye cevap verdim. Postacı imza karşılığında bana kirli sarı bir zarf verdi. Yukarı çıkınca zarfı açtım icralık olduğumu Pazartesi avukat hanımın yanına gitmezsem, evime haciz koyacağını öğrendim!

   Cuma günü öğleden sonra, Pazartesi için gideceğim saate kadar çektiğim sıkıntıyı bir Allah, bir eşim, birde ben bilirim! Herhangi bir yere senetli borcum yoktu. İki çocuğumda üniversitede okuduğu için sadece arkadaşlarıma borcum vardı.

   Onlarda bana borç para verirken “Zekai ödeme için kendini üzme, hatta sıkışırsan yine gel!” dediler.

   Pazartesi günü buluşma saatinde, avukat kadının bürosuna gittim ve kendimi tanıttım! Avukat kadın raftan bir dosya çıkardı ve bana dönerek “”Siz özelleştirilen Sümerbank fabrikasına,, petrol istasyonuna ve lüks bir lokantaya ortak olduğunuz halde borcunzu ödememişsiniz! Bu yüzde icra hakimliğinde karar çıkarıp evine haciz koyacağız! deyince; ayakkabımın yırtık tarafını göstererek “Avukat hanım, şimdi beni iyi dinleyin, hiç fabrika sahibi, petrol istasyonu ve lüks lokantaya ortak birine benziyor muyum?” deyince; rengi morardı! Ben sözlerime şöyle devam ettim: Hanımefendi ben o fabrikada makina bakım ve montaj ustası olarak çalıştım. Beni böyle bir işe karıştırmaya ne hakkınız var!

   Avukat dosyayı tekrar okudu ve ismimin geçtiği yerleri yırtıp atarken “Sekreterim yanlışlık yapmış” dedi ve üstü örtülü olarak topu sekreterinin üzerine attı! Daha sonra bana dönerek “Hakkınızı helal edin!” dedi. Bende avukata dönerek şunları söyledim “Hem beni kötü bir işe bulaştırıyorsunuz hemde helallik istiyorsunuz! Bu asla mümkün değil hakkımı helal etmiyorum,Allahından, şeytanından bul” deyip bürosundan çıkıp rahat rahat evime döndüm.

                                                            ********

   Asker Mehmet ve Polis Mehmet, sırtından kahpe kurşunu yemiş. Şehidin naaşı defnedilirken din görevlisi dini ritüelleri yerine getirirken cenaze namazına katılanlara şöyle soruyor: Şehidimize olan hakkınızı helal ediyor musunuz? Cemaat “Helal olsun” diye hep bir ağızdan bağırıyor fakat bir türlü anlayamıyorum.

   Cemaat “Şehitler ölmez, Vatan bölünmez!” diye slogan attığı için mi alacaklı?

   Asker Mehmet ve Polis Mehmet sayesinde evimizde gaz çıkara çıkara yatıyoruz!

   İmam efendi, kimin hakkını kimden istiyorsun, bizlerde hakkı olan Asker Mehmet’le Polis Mehmet değil midir?

   İki elini gökyüzüne açıp “Allahım senden niyaz ediyoruz, Şehidimizin bizlerde olan hakkını helal etmesini sağla”  demek çok mu zor imam efendi?

Evde kalın.

Sağlıcakla kalın.

                                                           


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —