Mehmet BABACAN, Eğitimci- Yazar ve Şair


İMECE RUHU-KOOPERATİFÇİLİK VE KÖY ENSTİTÜLERİ


       Ülkece sıkıntılı günlerden geçiyoruz.

      Sosyal yaşamın her boyutunda görülen sıkıntıların en başında ekonominin geldiği ve üretime yeterince önem verilmemesinden kaynaklandığı artık sır değildir. 

     Çağımızın ulaştığı bilimsel ve teknolojik aşama, bireyin algılama gücünü aşmış olup, güçler birliğini zorunlu kılmıştır.

     Bu güç birliği insanlar arasında olduğu kadar, makineler arasında bile söz konusudur.

     Yaşanmış uygulamaların somut adresi 82 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti Devletince, halkın eğitimi için kurulmuş olan

 “ Köy Enstitüleri” gerçeğidir.

     O Köy Enstitüleri ki “ İmece ruhuyla yaratılmış olan koskocaman birer kooperatiftiler.”

     İlkokul sonu alınan köy çocukları, yaşadıkları eğitim- öğretim sürecinde; bir yandan çağdaş bilimsel ve teknolojik bilgi ve becerilerle donanırken; diğer yandan da okulun tüm ihtiyaçlarını karşılayacak yeterlikte üretimi, o imece ruhuyla gerçekleştiriyorlardı.

        Öğretim etkinlikleri içinde verilen bilimsel ve teknolojik kültürün “ Yaparak ve yaşayarak öğrenme” metoduyla yaşama sokuluşu, imece ruhuyla örgütlenmenin yaşamda somutlaşmasıydı

     Köy Enstitülerini 80 yıldan beri unutturmayan ve birçok dünya ülkesine örnek kılan özellik adı değil, orada hayata geçirilmiş olan üretim anlayışıdır.

     Bu sürece yurt ve ulus için özveri değerleri de katıldığında amacın örnek ve öncü olma aşamasına ulaşılmış olur ki, bu aşama, Köy Enstitülü gencin, öğretmen olarak göreve başladığı andır.

     Bu sistemle yetiştirilen eğitimciler, kısa sürede öncü ve örneklikler sergiledikleri için, toprak ağalarının ve gericiliğin hışmına uğramışlardır.

     O günlerden bu yana umduğumuz ve özlediğimiz ölçüde ilerleyemedikse de, çağın getirdiği gelişim teknolojileri, algılarımızı farklılaştırmıştır.  

     Günümüzde o imece ruhunu canlandırmak mümkündür. Hatta bir zorunluluktur.

     Bu zorunluluk, üretim güçlerini aynı kanala akıtmak demektir. Bu akış, insan hak ve özgürlükleri bazında emeği, sağlam güvencelere kavuşturmak anlamını taşır ki, bu örgüt-

lemenin adı “ Üretim Kooperatifçiliği”; diğer kardeşi ise “ Tüketim Kooperatifçiliği”dir.

     Böylece, doğasına uygun alanlardan sağlanan ürünler; ihtiyacı olan yörelere “ Tüketim Kooperatifleri” yoluyla pazarlanarak; aracıların eline düşmesine fırsat verilmemiş olacaktır. Çünkü nerde neyin yetişeceği ve nerde neyin pazarlanması gerektiği, ülke düzeyinde planlanmış olacaktır.

     Bu yol, ortak yararlanmayı ve ortak sorumluluk duymayı, olabildiğince erken somutlaştıran bir yoldur.     

     Kooperatifçilik bilincinden yoksun dönemlerden kalmış olumsuz anılar korkutucu olmamalıdır.

     Gerçi bazı kişilerce “ üretim alanında flaş bir kişi ya da dar bir grup, dışarıdan desteklenerek, üretici hale sokulursa;

çevreye de örnek olur; onların da üretime yönelmelerini sağlar” gibi düşünceler ileri sürülmektedir.

     Bu gibi yapay odakların başarı şansı son derecede zayıftır.

      Çevresinde hayranlık yerine, kıskançlık ve kötüleme çemberi oluşturdukları çokça görülmüştür.

     Hatta rakip doğmaması için çaba harcadıkları daha da çok görülmüştür.

     O yöntem “ Pazar Ekonomisi” adı altında marketçiliğe ve

diğer aracılara emeği kurban etmektir.

     Serbest Pazar Ekonomisi, geliri bin bir türlü kıskaç altında olmayanların ekonomisidir.

     Artık her koyun kendi bacağından asılmıyor. İnsanlık koyun olmaktan bıktı artık. 

    Bireycilik ve dar grupçuluk başarı şansını hızla yitirmektedir.

    O nedenle, ülkemizin ve ulusumuzun aydınlık yarınlara kavuşabilmesi için, yurtsever aydınlarımıza önemli görevler düşmektedir. Zaten aydın olmak, aynı zamanda sorumluluk

 duymak demektir

     Halkçı Belediyeler atılımın öncüsü olmalı; başta Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği olmak üzere; diğer demokratik kitle örgütleri de, tüm güçleriyle dayanışma ve yardımlaşma içine girmelidirler.

       Belediyeler yardım istemekten ve işbirliği etmekten çekinmemeli; kitle örgütlerini halk kesimleriyle buluşma 

kanalı olarak görmelidirler.

     Yani, mücadeleye kalkınma seferberliği anlayışı içinde

sarılmak gerekmektedir.

     Haydi kolay gele!

 

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92