Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ,


Gıda Fiyatları Artıyor, Gıdaya Erişim Zorlaşıyor

Artan Gıda Fiyatlarındaki Yükselişin Nedeni, Politika ve Planlama Yetersizliğidir


Son 20 yıla yakındır Dünyada sürekli gıda fiyatlarında artışlar yaşanmaktadır. Başta zorunlu tüketilen ekmeğin hammaddesi buğday, patates, pirinç ve soya ürünlerinin fiyatlarının artığı görülmektedir. Ayrıca meyve ve sebze fiyatlarının dönemsel olarak piyasa koşullarına göre değişim gösterdiği anlaşılıyor. Son birkaç aydır yağ ve yağlık tohumların fiyatlarında hızla bir artma eğilimine girdiği görülmektedir. Başta Ayçiçek yağı olmak üzere, zeytinyağı, şeker, bakliyat, un, tuz, salça ve bal gibi temel gıda ürünlerindeki yüksek fiyatlar doğal olarak yurttaşların pahalılıktan şikâyet etmesine neden olmuştur. Covid-19 salgın nedeniyle de ithalatçı ülkeler ürünlerini pazarlama konusunda önceliği kendi iç tüketimlerine ayırdıkları için ürün fiyatları değişkenliği de yaşanıyor olabilir.  

Covid-19 salgını süresince her ne kadar tarımsal üretim için sokağa çıkma kısıtlaması uygulanmasa bile, şu veya bu şekilde üretim ve dağıtım zinciri gibi geniş bir alanda etkilenmeler olmuştur. Özelliklede gıda dağıtımının etkilendiği düşünülmektedir.

Genelde üretim girdileri ve pazarlama zincirinde harcana yüksek maliyetler Dünyanın her yerinde benzer durumdadır.  Gıda kaynaklarının son yıllarda tekellerin eline geçmiş olması, borsalar vs. gittikçe gıda fiyatları artmaktadır. Artan nüfusa karşılık üretim alanlarının daralması doğal olarak ürünlere olan talebi artırdı. Bu ve benzeri birçok neden ve unsurların sonucunda dünya buğday stoklarının son 50 yılın en düşük seviyesine geldiği belirtilmektedir. Dünyada yaklaşık ortalama 700-750 milyon ton aralığında buğday tüketimi yapıldığı ve yıllık üretimlerin ve beklenen stokların beklenenin altında gerçekleşmesi dünya piyasalarında fiyatları tetikliyor. Stokların azalması ve artan petrol fiyatlarının yükselmesi, su kıtlığı bir anda dünyanın önüne gıda talebi ve fiyat artışını kendiliğinden çıkarmıştır. Dünyanın en ucuz gıdası olarak bilinen ekmek bile bugünlerde en ciddi kavgalar arasında yer almaktadır.

Tarım ve Gıda üretimi Teknolojilerinde Girdi Maliyetlerinin Yüksekliği ve Dışa Bağımlılık

Ürün fiyatlarının yüksek olmasının birçok birbirine bağlı yapısal ve politik nedeni vardır. Başta bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için en ciddi sorun tarımsal üretim için girdilerin pahalıya sağlanıyor olmasıdır. Gıda üretimi doğrudan petrole bağlı oluğu için petrol fiyatlarının artması doğrudan fiyatlara yansımaktadır.

Ayrıca tarımsal girdilerin önemli kalemini teşkil eden tarım teknolojilerinde de dışa bağımlı olmak ayrıca ciddi kısıtlılıklar yaratmaktadır. Tarımda kullanılan ekipman, kimyasal ilaç ve kaliteli tohum maalesef dışarıdan sağlanmaktadır. Bir başka ifade ile döviz gibi değişkenliği yüksek düşüntülü süreçlere bağlı para ile sağlanmaktadır. Son Hazine Bakanı ve Merkez Bankası Başkanlarının değişimi ile dövizde % 10 üzerinde değer değişimi yaşandı. Doğal olarak girdiler dövizle sağlandığından fiyatlara da aynı şekilde yansımaktadır.

Gerçek enflasyon ile açıklanan resmi enflasyon verilerinin pazardaki yansımasının aynı olmaması da bir diğer fiyat artışlarının nedeni olarak görülmektedir.  Artan gıda fiyatları gıdaya erişim sorunu olan yoksul ve çalışanların besin güvencesin ve sağlığını doğrudan veya dolaylı yolda etkilemektedir. Son yıllarda Pazarların son saatlerinde arta kalan ürünleri ucuza almak isteyen yurttaşların fazlalaştığı gözlenmesinin nedeni bu olsa gerek.

Tarla İle Sofra Sofra Arasında Ciddi Fahiş Fiyat Farkı

Fiyat artışlarındaki en ciddi bir konu olarak üretim ortamı ile sofraya ulaşım arasındaki fiyat farkı uçurumudur. Tarımsal ürünlerin üretiminden sofraya kadarki süreçte dağıtım zincirinde yaşanan fahiş fiyat yükselmeleri haksız rekabete yolunu açıyor. Üretimden tüketime aradaki aracılar-simsarlar, tüccarlar ve hallerde alınan komisyon ücretleri ve her aşamadaki vergileme politikaları fiyatları bazen üretimin on katına kadar çıkarmaktadır. Tarlada 1 olan domates sofraya 8-10 liraya kara ulaşıyor. Bu durum üreticiyi de ciddi anlamda de-moraliz etmektedir.

Tarımda Çalışanların Korunması Ve Desteklenmesi İhtiyacı

Bir diğer sorun üretimin girdilere bağlı olarak pahalı olmasına karşın tarlada ucuza satılıyor olması çiftçi ve üreticilerin kazançlarının düşmüş olması üretimden kopan çok sayıda çiftçinin var olduğu istatistiklere yansımaktadır. Çiftçi bu bağlamda yalnız olduğu duygusu ile üretimden kopmaktadır. Diğer taraftan taşıma zincirindeki maliyetler ve aracıların kendi kar payları ile sofraya fahiş fiyat olarak yansıması doğal olarak üreticiyi de mutsuz ve yer yer üretimden koparmaktadır.

Ülkemizin Belirlenmiş Bir Tarım ve Gıda politikası ve Amacı Bulunmamaktadır

Doğal olarak bugün yaşanan gıdalardaki fiyat artışı dünün alınan politik kararların sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Dünyadaki gıda stoklarındaki azalma, Covid-19 salgını ve petrol fiyatlarındaki artışın dışında ülkemizin belirlenmiş bir tarım ve gıda politikası bulunmamaktadır. Ülkemizde kendi kendine yetebilirlik konunda hiçbir çalışma ve planlama maalesef şu ana kadar yapılmamıştır. Geçmişte şeker pancarı, tütün gibi ürünlerde destekleme ve satın alama sistemi vardı. Devlet Üretme Çiftlikleri üzerinde belirli ürünler üretilip vatandaşın hizmetine veriliyordu. Et-Balık Kurumu düşük fiyatla vatandaşa et sağlıyordu. Bütün o köklü kamu İktisadi Teşekkülleri Ortadan kaldırıldı. Tarım ve Gıda tamamen piyasanın eline bırakıldı.

Son gıda fiyatlarındaki artış sonrası Hükümetin önerisi ile devletin başta “Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ), Tarım Kredi Kooperatiflerinin (TKK) yanı sıra Fiskobirlik ve ÇAYKUR ürünlerinin de online satış yapan PttAVM.com’a dâhil edilerek” kooperatiflerin şubelerinden veya internet üzerinden indirimli ürün satılacağı belirtiliyor. Yakın geçmişe kadar başarılı bir şekilde topluma hizmet eden kuruluşlar maalesef siyasilerin buraları istihdam kapısı olarak kullanması sonrası kurumlar liyakatsizlik ve verimsizlikten dolayı çalıştırılma duruma getirildi. Bugün tekrar kooperatifler üzerinden gıdaya erişim sorunu olan vatanda ucuz gıda sağlanması yolları aranıyor.

Sorun Ülkemizin Belirlenmiş Tarım ve Gıda Politikasının ve Planlanmasının Olmamasıdır

Gıdaya Erişim Bir İnsan Hakkıdır

Fiyat artışları bir sonuç, nedenleri ortadan kaldırılmadan sağlanacak kadar kolay görülmüyor. Daha önce patates ve soğanda yaşanan fiyat artışları sürecinde dışarıdan müdahaleler ile ancak kısa süreliğine rahatlamalar sağlanabilir. Ancak sorun çözülemez. Öncelikle bir tarım-gıda politikasının belirlenmiş olması gerekir. Konu felsefi, siyasi ve politik bir konu olup öncelikle gıdaya erişim hakkının bir insan hakları sorunu olduğunu kabul etmek gerekir. Her insanın asgari ihtiyacı olan gıda ve temiz suya erişimi sağlanmalı anlayışı herkes tarafından bilinçle benimsenmelidir. Sonrada kamusal yaklaşımla kar güdüsünden ayrı olarak üretim sağlanmalıdır. Gelişmiş ülkelerde ve bizde tarıma yapılan desteklemelerin temel mantığına uygun olarak tarımsal üretim ve gıda üretimi öncelikle kendi kendine yetebilirlik durumuna getirilecek planlama yapılmalı. Sonrada gıda dağıtımı ve vatandaşın erişeceği durum planlanmalıdır.

Ne yapılabilir?

Kısa vadede devletin gıda fiyatlarını sınırlandıracaksa, küçük çiftçinin ürünü doğrudan halk pazarlarından satışına olanak vermesi gerekir.  Acilen “Hal Yasasının” yeniden düzenlenmesi ve komisyonculuğun ortadan kaldırılması gerekiyor.

1.Kooperatifçiliğin geliştirilmesine ortam hazırlayıp çiftçilerin kooperatifiler üzerinden ürünlerini pazarlayarak gelir kayıplarının azaltılması sağlanmalı

2.Küçük çiftçilerin doğrudan ürünlerini semt pazarlarında satılmasına olanak verilmeli.

3.Desteklemeler tarlaya değil, ürün ve ürün kalitesine verilmeli

4.Enerjide petrol-doğal gaz desteği sağlanalı

5.Tarım teknolojilerinde dışa bağımlılıktan kurtulmak için tarım teknolojilerine önem verilmeli

6.Kırsalda üretimi sağlayacak çiftçilere ak teşvikler, vergilerin düşülmesi desteği dağlanmalıdır.

 

 

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92