Mehmet BABACAN, Eğitimci- Yazar ve Şair


 CHP İKİNCİ YÜZ YIL VİZYONU


      Bugün 3 Aralık 20 22

     CHPP Genel Başkanı Sayım Kemel Kılıçdaroğlju’nun ortaya koyduğu

“ Cumhuriyetin 2. Yy. vizyomu”nu izledik.

     Görkemli bir sunuştu. Umutlarımızı ivmelendirdi.

 

     Umudumuz sendedir iki gözüm Bay Kemal

     Bu ülkeyi bir kurtar kanımız sana helal

     

    *

     Kanımız helal ise söyleyecek birkaç sözümüz olmalı, değil mi?

     Saygıdeğer konuşmacılar bilimsel gerçekleri bir bir sergilediler

     Örneğin, bir Avrupa ülkesinde yöneticiye danışmanlık yapmış

olan bilge kişimiz, ne güzel örnekler verdi.

     Dinlerken ben kendime sordum:

  • Bunu uygulayacak üretim gücümüz var mı?
  • Bunun uygulanabileceği Demokrasi ortamımız ne alemde?

 

*

Anlatılanlar ve örnekler ağırlıkla ekonomi üzerineydi.

O zaman ekonomiye bir bakalım.

Kuşkusuz kalkınmanın ana ekseni ekonomidir.

Ancak ekonomi bir bileşendir. Görelim nelerden oluşuyor:

  • Üretim ortamı.
  • Hammadde.
  • Üretim araçları ve teknolojisi
  • Üretim Gücü.

Üretim gücü insandır. 

Kullanılan araçlar ve uygulanan teknoloji, üretim gücünü daha 

başarılı kılmaya yarayan yardımcılardir.

     Üretime elverişli demokratik alanın yaratılabilmesi de insan

faktörünün gelişkinliğiyle doğru orantılıdır. 

     O zaman ekonomiye ve demokrasiye:

     “ Siz durun, bekleyin. Ben sizi yaratabilecek insanları, yani

üretim gücünü yetiştirip getireyim” demek olanaksız olduğuna 

göre, ne yapmalı?

     Eğitimden başka bir yol bilen varsa söylesin.

     Kurtluş savaşının ortasında “ Eğitim Şurası” toplayan Mustafa

Kemal Atatürk’ün en kısa sürede sonuç verecek eğitim sistemi

arayışını, anlamamış olanlar da bir düşünsün.

     Oysa, bu konuda şanslı bir ülkeyiz biz.

     Yeni mi keşfedeceğiz, Allah’tan korkun be? 

     42 yıl önce dünyaya parmak ısırttık o deneyimle biz.

     Neydi o Tonguç mucizesinin formülü?:

     “ İş İçin, İş İçinde, İş Aracılığıyla Eğitim ve Üretim” 

     Yani “ Yaparak- Yaşayarak Eğitim”

 

     *

      Adı bile anılmaktan kaçılan o Köy Enstitülerinde 9- 10 yılda

yetişen öğretmenler, toprak ağalarının, mütegallibenin ve tüm

gericiliğin uykularını kaçırmış, Demokrat Parti ile oy pazarlığı

yapmak zorunda bırakmıştı. 

     Giderek 27 Mayıs 1960 Darbesine neden olan o gerici güruh, 

Köy Enstitüleri kötü olduğu için mi karşı çıkıyorlardı? 

     Ürerim içinde eğitilerek yetiştirilmiş olan öğretmenler, kısa

sürede köylünün üretim bilincinde yarattı gelişimle, ağaların ve

dincilerin “ Kader, Kısmet, Alınyazısı” gibi yaftalara kanmamaya

başladılar. 

     Bu öğretmenler ABC öğretmekle yetinmiyorlar, insanların 

eşitliğinden, hak ve özgürlüklerinden dem vuruyorlardı.

     Otorite yerle bir oluyor, köleler kurtuluyorlardı.

     O Köy Enstitülerinde yalnızca öğretmen de yetiştirilmiyordu.

     Belki sıtmanın kökünü kurutanlar orada yetişen sağlıkçılardı.

     Bugünkü konuşmalarda yeteri kadar olmasa da birkaç yerde 

eğitim konusuna dokunuldu. Ama yetersiz, yuvarlak söylemlerdi. 

     Yahu, yapmak istenilen böyle kapsamlı bir atılımın muhtaç 

olduğu ana gücün, insan bilinci olduğu düşünülmemiş olamaz.  

     Atatürk’ün ortaya koyduğu “ Kısa sürede çağdaş uygarlık

düzeyinin üstüne çıkmak” hedefinin yolu Köy Enstitüleriydi.

Ön çalışmalar bilgisi içinde yapıldığı halde, ne yazık ki kuruluş 

gününü görmeye ömrü yetmedi.

     Üretim- Eğitim konusunda yaşanmış olan böylesine somut

bir deneyimi görmezden gelmek, iki ihtimali akla getirir:

     1-Ya Köy Enstitüleri Eğitim Sistemi anlaşılabilmiş değil.

     2-Ya da beyinler, gericiliğin attığı çamurlardan kurtulabilmiş 

değiller.

     Ha, adı beğenilmeyebilir.

     İsterse adı Kent Enstitüsü olsun. 

     İsterse Ulus Enstitüsü olsun. 

     İstenirse Uzay Enstitüsü olsun. 

     Enstiitü olmazsa laboratuar ya da daha başka bir şey olsun. 

     Yeter ki “ YAPARAK- YAŞAYARAK EĞİTİM” olsun.  

     Bir konuşmacı “ Ülkemizde ancak Doktora aşamasından sonra 

üretkenlik başlıyor” gibi bir yargıda bulundu.

      İşte o farklılık, projeli eğitim aşamasına geçişin sonucudur.    

     O bilinci yaratıp örgütleyemedikçe, varılacak yeri düşünmek 

bile tüylerimizi ürpertir.

     Mutlaka başarmak zorunda olduğumuzu unutmayalım.

      Haydi kolay gelsin.

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9548,57%0,19
  • DOLAR

    32,49% 0,16
  • EURO

    34,80% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2487,88% 1,05
  • Ç. ALTIN

    4157,48% -1,05