Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


ÇERÇİLER

Benim çocukluğumda motorlu taşıt kullanırlardı, at arabasıyla dolaştıkları zamanlara yetişemedim, üç beş evin arasındaki boş meydana park eder, bir de sigara yakar, köylü kadınların yeldir yeldir gelmelerini beklerlerdi.


Çerçiler vardı bir zamanlar,

Ayaklarındaki kara şalvara tezat, rengârenk bir dünyaya açılan pencereleri taşırlardı. Nerden geldikleri bilinmez, çok da önemsenmez, getirdiklerinin arasına kocaman bir dünyayı sığdırırlardı.

Top top kumaşları, basmanın, pazenin en çiçekli olanlarını, plastikten renkli terlikleri, standart beden çamaşırları, ipe dizilmiş kristal, inci, parlak oyalık boncukları, aynaları, tarakları, tokaları, dantel iplerini, yünleri, orlonları, tığları, şişleri, defterleri, kalemleri aklınıza gelen daha ne var ne yoksa insanlarla buluştururlardı.

Özlemle beklendiklerini bilirler, biraz utangaç biraz da mağrur aracın etrafına en önce dolaşan çocuklara gülümserlerdi.

Kulağı, komşulardan biri tarafından iğneyle delinmiş, o delik kapanmasın diye de ip takılmış kız çocuklarının gözünün takıldığı sapsarı, çil çil altın rengine boyanmış, ucu zümrüt yeşili ya da mürdüm eriği rengindeki taşlarla süslenmiş küpeleri ve Adana burması taklidi, tutsan kırılacak kadar ince bilezikleri, anneleri gelene kadar baksınlar, fakat ellemesinler, diye kenara alıverirlerdi.

O zamana kadar sanki hiç kimse yaşamıyormuşçasına sessiz evlerin kapısından duyanın duymayana, görenin görmeyene haber verdiği genç, yaşlı her yaştan kadının görünmesiyle birlikte bir taraftan da veresiye defterlerini açarlardı.

Genç olanların ellerinin renkli, çiçekli kumaşlara gideceğini, yaşını başını almış olanların ise genelde siyahı tercih edeceklerini bilirler, şalvarlık kumaş toplarını öne koyarlardı.

Ahşaptan, kocaman metre kumaşları teker teker ölçer, genç kızlar yeni öğrendikleri oya modeline gidecek boncukları seçer, annelerinin ellerini çekiştiren kız çocukları kulağındaki ipin yerine takacakları küpeyi eller, parası çıkışmayanların bir kısmı buğday, yumurta karşılığında alışveriş eder, sonuçta herkes sevinçli, herkes memnun bir dahaki seferin hayalini kurardı.

Ara sıra, bizim mahalledeki bakkalın önünde gördüğüm, yan tarafındaki tentesini açmış, daha ziyade tabak çanağın, bir de terliğin bulunduğu kamyonetin içine başımı uzattığım her defasında bir zamanların çerçileri gelir aklıma.

Bugün, pazar dönüşü rastladım yine. Kokladım, önünden geçerken geçmiş yılların izini aradığım hafızamı yokladım, bir küçük sıradanlığın güzelliğini içime kadar çektim. Anadolu’nun o kendine has pek çok kültürünün, masum yılların alışkanlıklarının, basit mutluluklarının yaşandığı zamanları andım.

 

 

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00