ATATÜRK GERÇEĞİ

Çanakkale’de oğlunu kaybeden Avustralyalı bir anne, Atatürk’ün Anzak annelerine insani mesajına cevabi mektubunda ‘’Majesteleri kabul buyurursa bizler de size ‘Ata’ demek istiyoruz’’ demişti.
Birçok ulusun varoluş ya da yok oluş süreçlerini ilgilendiren tarihi bir dönemecin sembolüydü Mustafa Kemal.
Çanakkale’de başlayan direnişi, yedi düvelin işgaline karşı örgütlediği kurtuluş savaşı sonunda kurduğu Cumhuriyet, bizim için olduğu kadar, dönemin mazlum ulusları için de emperyalizme karşı ümit aşılayan, model oluşturan bir zaferin simgesi oldu.
Bağımsız, çağdaş, laik devlet kurma fikri günümüzde de bir çok ulusun hala özlemi.
Büyük savaşlardan, dostluk ve kalıcı barış çıkarabiliyordu.
REKLAM ARASI
Oysa öz yurdunda, mevcut siyasi atmosfer ve tarikat eğilimleri şemsiyesi altında korunan organize çıkışlarla, mağduriyetlere,  itibar suikastlerine uğruyordu.
Deccal denildi, lanetlediler,
Büstleri kırıldı, anıtları kanla boyandı, 
Ayyaş oldu, dinsiz diktatör oldu,
Ceddine dil uzatıldı,
‘’Keşke Yunan kazansaydı’’, ‘’‘O’nu seven cenazeme gelmesin’’ denildi,
Kurduğu Cumhuriyet ‘’parantez’’ ‘’reklam arası’’ sayıldı,
İnsanlar, 10 Kasım’da 9’u 5 geçe, sifon çekmeye çağrıldı.
Kurucusu olduğu Diyanet, adını anmaktan imtina ederken, ima yollu lanetler okudu,
Harf devrimi, düşünceyi dumura uğrattı denildi.
İsmi, sureti, izleri silinmeye çalışıldı..
RTÜK
Türkiye'de faaliyet gösteren tüm radyo ve televizyonların yayınlarını denetleyen kamu kuruluşu RTÜK, 2021 yılı raporunda son beş yıl içinde  Atatürk’e yönelik küfür, aşağılama, hakaret nedeniyle 2 bin 672 şikayet aldıklarını bunlardan sadece dördü hakkında karar verildiğini kaydetmişti. 
İşte, diğer örneklere hiç girmeden, en kestirmeden görülen siyasi atmosferimiz buydu.
DÜNYA
Gazi, bir defasında ''Kahramanı kadar gafili de haini de çok olan bir milletiz'' demişti. Öngörülüydü, kurtardığı bu topraklarda hainliklere maruz kalıyordu.
Ancak dünya onun hakkını teslim edip, liderlik niteliklerini yüceltiyordu.
Bir devrin bittiği yer Çanakkale’de tarihin gidişatını değiştirmiş, ezilen mazlum ulusların ümidi olmuştu.
Askeri ve siyasi deha olarak anıldı.
İsmi, anıtları dünyanın birçok köşesinde müzelere, meydanlara taşındı.
Tarihe iz bırakan kahramanlar, kurucu öncüler, devlet ve düşünce adamları söz konusu edildiğinde her zaman ilk akla gelen şahsiyetler arasında yer aldı.
Uzak diyarlardan size ‘’Ata’’ demek istiyoruz sesleri gelirken dünya haritasında da ebedileşiyordu.
Avustralya, ANZAK askerlerini taşıyan ilk filonun 1914 yılında sefere başladığı Albany körfezine Atatürk Boğazı adı vermiştir.  ‘’Atatürk Boğazı’’ dünya haritasında Atatürk adı taşıyan tek coğrafyadır.
Şimdilerde bile başı dara düşen birçok ülke kendilerine de bir Atatürk gerektiğini dile getirmeye, tartışmaya başladı.
Baskılar altında yaşayan komşu ulusların ağzından ‘’Tek yol Atatürk’’ sloganları duyulması da artık şaşırtmıyor.
DİSNEY VAKASI
Halen tam olarak anlaşılamayan habis Disney vakasında olduğu gibi, değerini azaltma, itibarsızlaştırma, örseleme çabaları amaçlananın tam aksine sevgi, saygı bağlarını kuvvetlendiriyor adını adını Cumhuriyet, Bayrak ve istiklal Marşı ile özdeşleştiriyordu.
Disneyplus yayın platformu, cumhuriyetimizin yüzüncü yılı vesilesiyle bir Atatürk dizisi hazırlatıldığını, dizinin bu yıl 29 Ekim’de dünya çapında gösterimi gireceğini duyurması üzerine, Ermeni lobisi tepki vermeye başlamıştı.
Yüzüncü yılımıza yaklaşıldığı şu günlerde, geçtiğimiz hafta içinde  Yunanistan basınında çıkan ve Ermeni lobisine dayandırılan haberlerde, Disney’in  Atatürk dizisini yayınlamaktan vazgeçtiği, bunda Ermeni lobilerinin başarılı baskılarının rol oynadığı kaydedildi.
Türkiye’den yükselen tepkiler üzerine, dolaylı yoldan yapılan açıklamalarda, Disney’in esasen, Türk yapımlarının tüm dünyada izlenme rekorları kırdığı da bilinirken, tuhaf şekilde Türk yapımlarını gösteriminden vazgeçtiği, Atatürk dizisini de bu bağlamda sinema filmi halinde kırparak yayınlayacağı iddia edildi.
Disneyplus ile Ermeni lobileri arasındaki olası paslaşmanın kapsamı bilinmemekle birlikte, son rivayet, kar zarar kapital hesabı içindeki Disney merkezinin, Türkiye’den gelen tepkilerin ciddiyeti ve üyelik iptallerini değerlendirmekte olduğu yönünde.
Bu vakadan da görüleceği üzere, kurduğu Cumhuriyet ikinci yüzyılına dönerken, içerde veya dışarıda şanı üzerinde koparılan fırtınalar, fikirlerinin, eserlerinin ne kadar sağlam ve halen geçerli olduğunu bir kez daha kanıtladı.
En önemlisi de, Atatürk gerçeğinin her mağduriyet girişiminde daha iyi anlaşılmasıydı..