Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR

Tarih: 10.02.2020 11:43

ADANA SOĞUKLARI

Facebook Twitter Linked-in

Oysa rutubetten olsa gerek, sıcağı da soğuğu da fena hissederiz.

Buna rağmen yakası, bağrı açık gezmeye alıştığımızdan, bere, eldiven, atkı nedir bilmeyiz. Çok da kalın değildir montlarımız, kabanlarımız, sayılı günlerde bunları sırtımıza alırız.

Güneşimiz yine eksik değildir, çıktı mı, sırtımızı illa ona veririz. İçerden bakınca bahar zanneder, dışarı çıkınca poyrazı yüzümüze yeriz.

Karı ancak Torosların zirvesinde biliriz. Göründü mü orada ilk beyaz bulutlar, ayazını burada hissederiz.

Ovada kalmasak o kar şehre de düşer diye umarız.

Sıfırın altına indi mi sıcaklıklar, zemheri başladı belleriz.

"Bakın vallahi, azıcık yüksekte olsak, şu soğuğa yağan kar olur" der dururuz.

Gece dona kesti mi ortalık, "Abooo, iyi kış yaptı bu sene" diyerek söyleniriz.

Aman canım, Adana'nın soğuğundan n'olacak?" diyenlere içerleriz.

"İnanın, sizdeki sıfırla bizdeki sıfır ölesiye yarışır" dır ilk cümlemiz.

Sıcağa alıştığındandır bünyelerimiz, böylesine bir soğuğu şehrimize yakıştırmayız.

Sayılıdır böyle zamanlar ama sokaktaki suların kırağı tuttuğunu görünce şaşırırız.

Sıcak memleketin çocukları derler bizlere, soğukta kalanın halinden daha çok anlarız.

O yüzdendir dışarda olanlara, dışarıdan gelenlere daha da bir sıkı sarılırız. Ve her gün, bir öncekinden sıcak hatıralar biriktirmeyi severiz.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —