Serdar Erkan


ADALET BEKLEYEN ‘FAİLİ MEÇHUL‘ AYDINLARIMIZ…

Çevremizdeki, Irak, Suriye ve Afganistan’da yaşananlardan sonra her etnik kökenden ve mezhepten Anadolu halkı tarihten süzülüp gelen eşsiz sezgisiyle oynanan oyunun farkına varmıştır. Bu nedenle Atatürk’e ve Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı gibi Kemalist kuvvacı aydınlara olan sevgi ve özlem her geçen gün artmaktadır.


24 Ocak 1993 tarihinde katledilen Uğur Mumcu ile ardılları olan diğer failli meçhulleri,Mumcu’nun 29. Ölümyıldönümünde , rahmetli Mersinli Sanatçı Mehmet Kabak’ın tasarımını yaptığı ve Atatürk parkı içindeki anıtı önünde sevenleriyle birlikte andık.

Mersin İmece Grubunu oluşturan ADD, ÇYDD, EĞİTİM-İŞ, YEKD ve YKKED Mersin Şubelerinin birlikte düzenledikleri etkinliğe CHP İl başkanlığı ve üyeleri de katıldılar. Konuşmalarda, içinde bulunduğumuz Adalet ve Demokrasi haftasında, başta Uğur Mumcu olmak üzere tüm faili meçhuller için adalet istediler.

BOP RESMEN İLAN EDİLİYOR

Aslında, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) 11 Eylül saldırılarından sonra, ABD’de Müslüman Dünya’nın yeniden yapılandırılması için oğul Bush yönetimi tarafından ekonomik, siyasi ve askeri yönleriyle ‘bütün olarak’ uygulamasına geçilmiştir. Nihai amacı, Condelezza Rice tarafından açıklanmış, Türkiye ve İran’ında içinde bulunduğu 22 Ülkenin SINIRLARININ VE REJİMLERİNİN değiştirileceği açıkça ilan edilmiştir.

Aslında BOP, 24 Ocak 1980 kararlarıyla, Türkiye’de ilk olarak ekonomik yönü ile başlatılmıştı.

BOP ile tek laik Müslüman ülke olan Türkiye’nin; üretmeyen, sadece batının ucuz emek ve hammadde kaynağı olan yarı sömürge ve bağımlı ülke haline getirilmesi amaçlandı.

BOP, Türkiye için bir bakıma 1836 Balta Limanı imtiyaz anlaşmasıyla başlatılan, Kapitülasyonlar ve Düyun-u Umumiye ile sürdürülen 1919’da kesintiye uğratılan sürecin gerekirse zora dayalı olarak tekrar başlatılmasıydı.

12 Eylül 1980’de, 24 Ocak kararları, NATO’cu Askeri Darbe ile desteklenmiş.

Böylelikle, Türkiye ekonomisinin, tam bağımsızlıkçı, kendi kendine yetmeye çalışan kamucu planlama ve sosyal devlet anlayışının yerine, “Altta kalanın canı çıksın” neo liberal anlayışının hayata geçirilerek batı emperyalizmine’ bağımlı ekonomi’nin ilk adımları atılmıştı.

Buna paralel olarak 12 Eylül darbesiyle siyasi partilerde tabanın, örgütlü sendikaların ve meslek odalarının yeni ekonomik düzene karşı seslerini kısacak hukuki düzenlemeler yapıldı.

Böylelikle NATO’nun “Yeşil Kuşak Projesi” gereği, yapılan darbelerle, yürütülen Türkiye’de dışa bağımlı neo-liberal politikalara karşı yükselen toplumsal muhalefeti bastıran 12 Eylül darbesi sonrasında, başta YÖK düzeni ve din dersleri zorunluluğu getiren 12 Eylül darbe anayasası hayata geçirildi.

BOP, BAĞIMSIZ, ÜNİTER, LAİK DEMOKRATİK CUMHURİYETE KARŞIDIR

12 Eylül darbe rejiminden çıkılırken, IMF’de görev yapmış Turgut Özal’ın patlatılarak, 6 Kasım 1983 seçimleriyle hükümet olmasının ve başta FETÖ olmak üzere tarikatların devlet içinde yapılanmalarının önü açıldı.

Ancak, Türkiye’deki tüm anti-emperyalist Atatürkçü, sol, sosyalist aydınlar ve partiler, bu politika ve düzenlemelerin halkı ezeceğini, bağımlı hale getireceğini gördüler.

Atatürk’ün üniter, laik, kamucu ve sosyal devlet politikalarından uzaklaştıracaklarını ifade ederek toplumu aydınlatmaya çalıştılar.

Bu nedenle, Muammer Aksoy, ve arkadaşları Atatürk ve Devrim ve ilkelerinden sapan, Batı emperyalizminin bugünkü Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) giden anlayışa karşı, örgütlü mücadele için 19 Mayıs 1989’da Atatürkçü Düşünce Derneğini(ADD) kurdular. Ancak Muammer Aksoy, 31 Mayıs 1990 da(ve diğer arkadaşları) katledilerek bunun bedelini ödedi. Arkasından 1990’ larda Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Eşref Bitlis, gibi karşı çıkanlar ile Musa Anter, Gaffar Okan gibi, barış ve diyalog isteyen aydınlar birer birer faili meçhullerde katledilmeye başlandı.

Birinci dalga faili meçhuller, nedense AKP’nin iktidara geldiği ,2002‘nin sonlarında,12 Aralık 2002 tarihinde Necip Hablemitoğlu’nun katledilmesiyle son buldu.

BOP SİYASAL İSLAMCI, KİMLİKÇİ, AYRIŞTIRICI, KUTUPLAŞTIRICI KİŞİ VE İDEOLOJİLERİ DESTEKLER

İkinci dalga faili meçhul cinayetler, BOP’un resmen ilanından sonra, 17 Ocak 2007 tarihinde Hırant Dink’in katledilmesiyle başladı.

28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır Baro Başkanı barış ve diyalog isteyen Tahir Elçi’nin katledilmesiyle devam etti.

(Öte yandan, Türkiye’de ilk faili meçhul cinayet ve olaylar 1952’de NATO’ya girmemizle başlamıştır).

TSK içinde kurulan kontrgerilla, 1960‘lardan beri öldürülen gençlik örgüt ve sendika liderlerinin katledilmesi, 1 Mayıs 1977 olayı ile Maraş, Çorum olaylar ile bir çok suikastle birlikte anılmıştır.

Bu süreç,28 Şubat 1997’de Kontrgerilla’nın lağvedilmesi ile resmen sonlansa da TSK içine ve askeri okullara alınan FETÖ’cü gladio yapılanmasıyla yasadışı yapılanma ile devam etmiştir.

12 Eylül 2010 referandumunda mezardakilere bile oy kullandırılarak, yargı ve TSK Ergenekon, Balyoz, Casusluk davalarıyla, Atatürkçü asker ve yargı bürokrasisi tasfiye edilerek terörist FETÖ’nün emrine geçmiştir.

Bu durum 15 Temmuz 2016 FETÖ darbesine kadar sürmüştür.

15 Temmuz FETÖ darbesi sonrası CBK’lerle yapılanma ile askeri gelenek ve hiyerarşi bozulmuş ve parti devletinin kontrolüne geçmiştir.

NEDEN ÖLDÜRÜLDÜLER?

1990’lardan beri faili meçhul olaylardan katledilenler, farklı kimlik, ideoloji ve kökenden olsalar da katledilme amaçları aynıdır:

“BOP’a engel olacak söylem ve duruş sahibi olmalarıdır.”

Bu durum, üç grupta ele alınırsa, birinci grupta Atatürkçü/Kemalist ideolojiye sahip olup kitleleri etkileme derecesi yüksek aydınlar, (Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, A. Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu vb…)

İkinci grupta, toplumu birbirine bağlayan, ayrışmayı /çatışmayı engelleyebilecek halka olan barışçı aydınlar (Musa Anter, Hırant Dink, Tahir Elçi).

Üçüncü grupta da, Türkiye Cumhuriyeti’ni halkla bütünleştiren, şefkatli Devletin bürokratları (Adnan Kahveci, Ali Gaffar Okan, Recep Yazıcıoğlu).

Ancak çevremizdeki, Irak, Suriye ve Afganistan’da yaşananlardan sonra her etnik kökenden ve mezhepten Anadolu halkı tarihten süzülüp gelen eşsiz sezgisiyle oynanan oyunun farkına varmıştır.

Bu nedenle Atatürk’e ve Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı gibi Kemalist kuvvacı aydınlara olan sevgi ve özlem her geçen gün artmaktadır.

Ülkemizin başına yeni çoraplar örmeye hazırlanan emperyalizmin önündeki en büyük engel de halkın içinde giderek kabaran bu bilinç ve sevgidir.

Bu nedenle, bu bilinç ve sevgi birgün örgütlenip iktidar olduğunda, ülkemize adalet gelecek, faili meçhuller hep aydınlanacak ve katledilen aydınlarımızın ruhları huzur bulacaktır…

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9548,57%0,19
  • DOLAR

    32,49% 0,16
  • EURO

    34,80% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2487,88% 1,05
  • Ç. ALTIN

    4157,48% -1,05