Ahmet ERDOĞDU


10 AĞUSTOS TÜRK SÜNGÜSÜNÜN CONKBAYIRI ZAFERİ

Çanakkale Kara Muharebelerinin ilk safhası 25 Nisan 1915 tarihinde başlamış, Temmuz ayı sonunda sonuçlanmıştı


                     Kara Muharebelerinin ikinci safhası 6/7 Ağustos tarihinde başlar. İngilizler yaptıkları değerlendirmeler sonunda Kanlısırt- Kırmızısırt bölgesine ilk hücumu yapmışlar ama asıl hedefleri Anafartalar üzerinden Conkbayırı ve Kocaçimen tepeyi ele geçirmektir.

Kara Muharebelerinin bu ikinci safhası da Türk askerinin kahramanlıklarıyla doludur. 10 Ağustosta Conkbayırı süngü hücumu ise bambaşka bir destandır. Anafartalar Grubu Komutanı Albay Mustafa Kemal’in yönettiği bu zafer, Türk askerinin ölümü hiçe sayarak düşman üzerine bir şahin gibi atılmasıyla kazanılmıştır.

Biz de bu konuları sizlere daha iyi aktarabilmek için Dr. Mithat Atabay ile konuştuk.
 

Dr. Mithat ATABAY Kimdir

                  1964 yılında Ankara’nın Nallıhan ilçesinde doğdu. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi bilim dalında “Çok Partili Dönemde Bir Muhalefet Partisi: Muhalefet Partisi (20 Temmuz 1948-27 Ocak 1954)” adlı tezle bilim uzmanı unvanını aldı. 1999 yılında yine aynı üniversitede “II. Dünya Savaşı Sırasında Türkiye’de Milliyetçilik Akımları” adlı teziyle Tarih doktoru oldu.

                  1998 yılında Helsinki’ye 1999 yılında Paris’e eğitim amaçlı gitti. 18 Mart 2002 tarihinde Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim dalına yardımcı doçent olarak atandı. Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde 2002-2003 yıllarında Müdür yardımcısı olarak görev yaptı. 2 Ekim 2006 tarihinden itibaren Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi Müdürlüğü ile Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölüm Başkanlığı görevlerini 2012 yılına kadar sürdürdü.2013 yılında araştırmalar yapmak üzere Avustralya’ya gitti.

Düşünce tarihi, kültür tarihi, dış politika, Balkanlar ve Ortadoğu konusunda bilimsel çalışmaları vardır. Çeşitli bilimsel dergi, popüler süreli yayın ve gazetelerde altı yüzü aşkın tarih alanında yayınlanmış makale ve yazıları ile röportajları vardır.

Tarih alanında yayımlanmış bilimsel çok sayıda kitabı bulunmaktadır.  TRT, Habertürk, İz Tv, Kanal D, A Haber ve Fox Tv de belgesel ve haber-analiz programları yayınlanmıştır. Halen Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.

Dr. Mithat Atabay’ın Çanakkale Savaşları konusundaki projelerde yarışma üyelikleri, proje danışmanlıkları,  tarihsel ve arkeolojik araştırmalara katkıları, bilimsel dergi editörlükleri, bilimsel dergi yayın kurulu üyelikleri, köşe yazarlığı, belli aralıklarla yazı yazdığı dergiler.

Çanakkale Tarihi ve Çanakkale Savaşları Konulu Basılı Kitapları

1.Çanakkale Şehitlikleri

2.Çanakkale Kahramanları (1915),

3.Eceabat’ta Çanakkale Şehitlikleri, Çanakkale 2010

4.Adım Adım Çanakkale Savaşları,

5.Gallipoli Memorials A Pictorial Record, İstanbul 2011. 

6.26-27 Temmuz 1328 (8-9 Ağustos 1912) Depremi ve Dr. Yüzbaşı M. Sadi Bey,

7.Mustafa Kemal'in Himayelerinde Şehitlikleri İmar Cemiyeti Nasıl Kuruldu? Nasıl Gelişti?

8. Echoes From The Deep: Wreck of the Dardanelles Campaign,

9.Derinlerden Yansımalar: Çanakkale Savaşı Batıkları,

10.18 Mart 1953 Yenice Depremi ve İhsan Sabri Çağlayangil'in Raporu

11.Muhteşem Bir Başarısızlığın Hikâyesi, Ian Hamilton’un Raporu ve Türk Görüşü

12.Tasvir-i Efkâr Gazetesinde Çanakkale Savaşları

13.Asker ve Cumhurbaşkanı Olarak Çanakkale Topraklarında Mustafa Kemal Atatürk.

14.Atatürk ve Çanakkale

15.Türk Basın Tarihi:1831’den Günümüze Türk Basın Tarihi ve Gazeteciler

16.Çanakkale Basın Tarihi

17.Asker ve Cumhurbaşkanı Olarak Çanakkale Topraklarında Mustafa Kemal Atatürk,

18.Çanakkale Cephesi’nde Siperden Gerçeklere

19.Bu Vatana Hayatlarını Feda Eden Kahramanlar: Silifke’den Çanakkale Cephesi’ne,

20.Çanakkale Cephesi’nden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne

21.Gelibolu Yarımadası’nda Yazılan Tarih Yıkılan Anıtlar

22. Bir Milletin Dirilişinin Belgesel Öyküsü: Çanakkale Şehitler Abidesi

23.1.Dünya Harbi’nde Tarihi Yapanlar Ama Yazmayanlar

24.Çanakkale Savaşları ve Nallıhanlı Şehitlerimiz

25.Çanakkale Topraklarında Mustafa Kemal Atatürk

26.Çanakkale’nin Evlatları & Kimler Geldi Kimler Geçti 27.Osmanlı’dan Günümüze Çanakkale Belediyesi Tarihi

28.Atatürk’ün Samsun’a Çıkışının 100.Yılında Atatürk Çanakkale’de

29.Antikçağdan Günümüze Çan, Çan Belediyesi Kültür Yayınları, Ankara 2020, (Reyhan Körpe İle birlikte)

30.Şehit Olanları Deftere Yazdım, Paradigma Akademi Yayınları, İstanbul 2020.

Yurtdışında Yayınlanan Kitapları

1.Anzac Battlefield: A Gallipoli Landscape of War And Memory

Tarih Alanında Kitapları

1.Dünden Bugüne Silopi (Coğrafyası-Tarihi ve Sosyolojisi)

2.Atatürk ve Meteoroloji

3.Birinci Dünya Savaşı Sırasında Osmanlı İmparatorluğu Topraklarında Almanların Kurduğu Askeri Meteoroloji Örgütü ve Buna Ait Rapor

4.Aydınlanma Çağı ve Avrupa

5.Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi

6.2.Dünya savaşı Sırasında Türkiye’de Milliyetçilik Akımları

7.Türk Dış Politikası (30 Ekim1918’den 10 Kasım 1938’e)

8.Türk Dış Politikası (11 Kasım 1938’den 12 Eylül 1980’e)

9.20.Yüzyılda Türkiye ve Balkanlar: Savaş, Barış, Göç ve Dramın Tarihi

10.Milli Mücadele Tarihi Yok Edilmek İstenen Bir Milletin Onurlu Bir Yaşam İçin Yaptığı Mücadele

11.Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi (Milli Mücadele Dönemi)

12. Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi (Devrimler Dönemi)

13.İmparatorluktan Ulus Devletlere Türkiye ve Balkanlar

14. Partiler, Seçimler, İktidarlar ve Müdahalelerle Türk Demokrasi Tarihi,

15.Son Yüzyılda Türkiye ve Ortadoğu

16.Türk Kurtuluş Savaşı

17.Binbaşı Mehmet Nafiz Bey Hayat ve Hatıratım Harput’tan Sibirya’ya-Sarıkamış’tan Esarete, (Ahmet Uslu ile birlikte)

Ortak Kitaplar

1.100.Yılında Çanakkale

2.Gökçeada Doğa ve Kültür Varlıkları, yay. haz. Bayram Öztürk, Yüksel Pazarkaya

3.Aşklar, Savaşlar, Kahramanlar ve Çanakkale, Ed. Filiz Özdem

Meteoroloji Alanındaki Kitapları

1.Aeronotik Meteoroloji

2.Havacılık Sporları ve Meteoroloji

3.Türbülans ve Açık Hava Türbülansı (CAT)

4.Rüzgar Shear’i

5.Dağ Dalgaları

6.Helikopter Pilotları İçin Meteoroloji

7.Önemli Hava Olayları

Kitap Editörlükleri

1.Maurice Larcher, Büyük Harpte Türk Harbi Çanakkale Seferi, Çev. Murat Karataş, Ed. Mithat Atabay,

2.Victor Rudenno, Gallipoli Attack From The Sea=Gelibolu Denizden Saldırı, Türkçe Editör Mithat Atabay

2021 Yılında Yayınlanan Kitapları

1.Kurtuluş Savaşı’nda Çanakkale

2.Çanakkale Zaferi’nin Kadınları

3.Çanakkale Kültüründen Türkiye Kültürüne ve Evrenselliğe Çanakkale Troia Festivali

4.Boğazın Mavi Sularında

5.Tarihi Yapanlar Ama Yazmayanlar

6.Demokrasi Özleminden Demokrasi Arayışına 27 Mayıs (Yağmur Sayın’la)

7.Çanakkale Savaşlarında Trabzonlular (Turan Takaoğlu ile birlikte)

8.Tenedos-Bozcaada Antikçağdan Günümüze Bir Ada Tarihi (Turan Takaoğlu ile birlikte)

9.Geçmişten Geleceğe Atılan İmza Çanakkale Tarih ve Kültür Vakfı

A.ERDOĞDU- Sayın Atabay Söyleşimize,  İngilizler Anafartalar Bölgesine Neden Bir Çıkarma Yapmak İstediler sorusuyla başlamak istiyorum.

M. ATABAY-      Akdeniz Seferi Kuvvetleri Başkomutanı Ian Hamilton, Kirte Savaşları sonucunda mevcut kuvvetlerle Çanakkale Cephesi’nde hedeflenen sonuca ulaşılamayacağını anladı. Hamilton, planlanan hedefin gerçekleştirilebilmesi için hükümetten yeni kuvvetler gönderilmesini talep etti. İngiliz hükümeti talebi her yönüyle ele aldı. Özellikle Winston Churchill’in ısrarlı tutumu ve Lord Kitchener’in desteklemesi ile General Ian Hamilton’a beş yeni tümen takviye birlik gönderilmesi kararlaştırıldı. Lord Kitchener hemen takviye hazırlıklarına başladı. Hamilton da girişilecek yeni taarruzun planlarını büyük bir gizlilikle hazırlamaya koyuldu.

İngilizlerin planına göre; gelecek beş tümenin bir bölümü ile Arıburnu Cephesinin kuzey kanadı takviye edilecek, diğer büyük bölümü ile de Anafartalar (Suvla) Limanına çıkılarak önce Kireçtepe, İsmailoğlu Tepesi daha sonra da Anafarta köylerinin de bulunduğu Tekketepe hattı ele geçirilecekti. Bundan sonra Eceabat istikametinde ilerlenerek, Gelibolu yarımadasındaki Osmanlı kuvvetlerinin gerisi kesilecekti. Bu planın gerçekleşmesi için temel prensip “baskın” ve “sürat” ti.

A. ERDOĞDU- İngilizlerin Çıkarma Harekâtı Nasıl Başladı?

M. ATABAY- İngiltere’den gelen Tümgeneral Frederich Stopford komutasındaki 9. Kolordu’nun askerlerini taşıyan gemiler İngiliz donanmasının koruması altında 6 Ağustos 1915 akşamüzeri harekete geçtiler. İlk karaya çıkacak olan 11. Tümen’in 32. ve 33. Tugaylarının çıkarma araçlarını taşıyan yedi muhrip kıyıya sessizce yaklaştı ve 400 metre açıkta demirledi. Askerleri taşıyan tüm küçük araçlar boru sesi ile kıyıya doğru yol alamaya başladılar. Dubalar kıyıya yanaştırıldı ve rampaları kumlar üzerine atıldı. Saat 22.00’ye kadar dört tabur herhangi bir direnme ile karşılaşmadan güney çıkarma kıyısına ayakbastı. Kuzey bölgesindeki çıkarma kıyısına çıkanlar burada mevzilenen Osmanlı gözetleme müfrezelerinin ateşi ile karşılaştılar. Ancak bu müfrezeler çok zayıf oldukları için geri çekildiler. İngiliz birlikleri de başka bir güçlükle karşılaşmadan kıyıya çıktılar. Kıyıya çıkan İngiliz birlikleri hiç ilerlemeyi düşünmediler ve hemen kendilerini güvenlik altına almak için siper kazmaya başladılar.

A. ERDOĞDU- Türk Askeri İlk İngiliz Birliklerine Nasıl Karşı Koydu, İngilizler Ne Yaptı?

M. ATABAY- İngilizlerin 34. Tugay’ının karaya çıkışlar diğer birliklere göre zor oldu. 7 Ağustos 1915 günü saat 03.00’te 34. Tugay’ın bir taburu Büyük Kemikli istikametine ilerlerken, buradaki Osmanlı gözetleme müfrezesinin direnişi ile karşılaştı. 34. İngiliz Tugayı’nın diğer birlikleri Softatepe’ye yöneldiler. İngilizler 7 Ağustos sabahına kadar Softatepe’ye üç taburla taarruz yaptılar. Burada bulunan bir taburdan oluşan Osmanlı kuvvetleri taarruza karşılık verdi. Lancashire Taburu subaylarının % 60’ını, erlerin de % 20’sini kaybetti. 34. İngiliz Tugayı Softatepe önünde bir süre durmak zorunda kaldı ve 33. İngiliz Tugayı’ndan yardım istedi. Ancak çekilme yolunun kesilmesi tehlikesi baş gösterince, Softatepe’deki üç bölükten oluşan Osmanlı taburu ikinci savunma hattına geri çekildi. Gün ışırken Körfezin iki ucunu oluşturan Büyük Kemikli ve Küçük Kemikli Burunları İngilizlerin eline geçti. Lalebaba bölgesinde bulunan 11. Tümen’e ait İngiliz birlikleri ise toplu halde ve hareketsiz karmakarışık bir vaziyette kıyıda beklediler. Bu durum İngiliz birlikleri arasında irtibatsızlığın göstergesiydi.

A. ERDOĞDU- İngilizler Çıkarma Sonrası Nasıl Bir hata Yaptı?

M. ATABAY- Anafartalar (Suvla) çıkarması baskın şeklinde gerçekleşti ancak karaya çıkan İngiliz birliklerinin hareketsiz kalması ve Anafartalar Grup Komutanlığı’na bağlı çok az sayıdaki birliğin direnmesi İngilizlerin bu baskından yararlanmasını önledi.

                  Osmanlı kuvvetlerinin ikinci savunma hattına çekilmesinden sonra İngiliz General Felix Hill, üç taburunu Tuz Gölü’nün kuzeyindeki Pınartepe’ye taarruzunu emretti. Ancak taarruzdan vazgeçildi. 11. Tümen’in katılımı, donanma ve kara topçu birliklerinin desteği ile akşamüzeri yapılması kararlaştırıldı. Taarruz başladığında akşam olmak üzereydi. İngilizler sadece küçük bir tepenin alınması için çaba sarf ettiler. 9. İngiliz Kolordu Komutanlığı’na bağlı 27.000 kişilik kuvvet karşısında Osmanlı birlikleri sadece 3.000 kişiydi. İngilizler sadece Mestantepe’nin kuzeyindeki Karakol Dağı’nın bir bölümünü ele geçirdiler. Kıyıdan ise sadece 800 metre ilerleyebildiler.

A. ERDOĞDU- Tarihin Kaderini Değiştiren Albay Mustafa Kemal’in Anafartalar Grup Komutanlığı’na Atanması Nasıl Oldu?

M. ATABAY- 19. Tümen Komutanı Albay Mustafa Kemal, 8 Ağustos günü cephedeki durumun tehlikeli bir durumu geldiğini gördü. Kolordu Komutanı Esat Paşa da durumu yakından izliyordu. Bu bölgeye dirayetli bir komutanın atanması zorunluluk haline geldi. Kuzey Grubu Kurmay başkanı Yarbay Fahrettin Bey bu durumu Esat Paşa’ya bildirdi ve Albay Mustafa Kemal Bey’in Kolordu Komutanı olarak Anafartalar Bölgesine atanmasını önerdi. Esat Paşa bu teklifi uygun buldu ve Kuzey Grubu Kurmay Başkanı Yarbay Fahrettin Bey’e 5. Ordu komutanlığı ile konuşmasını emretti. 5. Ordu Komutanlığı Kurmay Başkanı Yarbay Kazım Bey’le görüşen Fahrettin Bey Albay Mustafa Kemal Bey bu göreve atanması için Kuzey Grup Komutanlığının ısrarcı olduğunu belirtti.

                  Kuzey Grup Komutanlığı Kurmay Başkanı Yarbay Fahrettin (Altay) Bey bundan sonraki gelişmeleri şöyle anlatır:

                  “Saat 20’de tekrar telefonla Kazım Bey’i aramıştık ki, hat kesilmiş. Kazım Bey Mustafa Kemal’le konuşurken araya girdim. Mustafa Kemal diyor ki: “Bütün kuvvetler bir elden idare olunursa başarı elde edilebilir. Anafartalar’a gelen kuvvetleri de benim emrime verirseniz o zaman kabul ederim…”

                  Bu sırada telefon konuşması kesildi, gülerek Esat Paşa’ya döndüm ve: “Bizim teklifimizi Kolordu Komutanlığı’ndan çok gördüler, şimdi Ordu Komutanı yapmaya mecbur olacaklar.” Akşama doğru (saat 17.30’dan biraz sonra) Ordu Kurmay Başkanı, Ordu Komutanı adına onu telefonla arayarak durum üzerinde düşüncelerini sordu. Mustafa Kemal, Conkbayırı’ndaki durumun nazikliğini açıkladı. Genel çareler almak için bir an kaldığını, bunun da yitirilmesi halinde felaketin çok olası bir hale geldiğini söyledi. Kurmay Başkanı Kazım’ın, “Çare kalmadı mı?” sorusuna: “Bir dakikaya dek çok elverişli çekinceler vardı. Ama bu dakikada tek bir çare kalmıştır.” dedi.  “O tedbir nedir? Bütün Komuta ettiğiniz kuvvetleri buyruğum altına vermenizdir” dedi.  “Çok gelmez mi?” sorusuna da “Az gelir” diye cevap verdi.

Albay Mustafa Kemal Bey’e 21.45’te Anafartalar Grup Komutanlığı’na atama emri geldi ve derhal oraya gitmesi istendi. Mustafa Kemal 23.30’da 19. Tümen Komutanlığı’ndan ayrılarak Anafartalar Grup Komutanlığı’na geldi.

A. ERDOĞDU- Mustafa Kemal Bundan Sonra Savaşın Kaderini Nasıl Değiştirdi?

M. ATABAY- 5. Ordu Komutanı Liman von Sanders Albay Mustafa Kemal’i Anafartalar Grup Komutanlığı’na ataması ile birlikte, eski grup komutanı Albay Ahmet Fevzi’nin ertelediği taarruzun 9 Ağustos 1915 sabahı yapılmasını emretti.

                  9 Ağustos günü taarruza katılacak Osmanlı kuvvetleri; Albay Halil Bey komutasında 5.982 mevcutlu 7. Tümen, Yarbay Selahattin Adil Bey komutasında 10.471 mevcutlu 12. Tümen, Binbaşı Tahsin Bey komutasında 1000 mevcutlu Bursa Jandarma Taburu, Yüzbaşı M. Şevki Efendi komutasında 500 mevcutlu 31. Alay’ın 2. Taburu ile Binbaşı Kazım Bey komutasında 150 mevcutlu 32. Alay’ın 1. Taburu bulunuyordu. Bu kuvvetlerin toplam mevcudu 18.987 kişi idi.

                  Taarruz planına göre; 12. Tümen Kavaktepe–Tekketepe–271 rakımlı Tepe ve güneyi çizgisinde hazırlık mevziine girerek gün ışımadan Kükürtlüpınar–Sülecik–Mestantepe hattındaki İngiliz birliklerine saldıracaktı.

                  7. Tümen ise, Büyük Anafarta Köyü’nün doğu sırtlarından hazırlık mevziine girdikten sonra o da gün ışımadan Damakçılık Bayırı doğrultusunda taarruz ederek; Kargılıkısık–Damakçılık Bayırı hattını ele geçirecekti.

İbrikçe’nin güneyi–İsmailoğlu Tepesi bölgesinde bulunan Bursa Jandarma Taburu ile 31. Alay’ın 2. Taburu 7. ve 12. Tümenlerle birlikte taarruza katılarak her iki taarruz grubu arasındaki bağlantıyı temin edecekti.

                  Bölgede bulunan 18.987 Osmanlı askerine karşı, İngilizlerin 32.Tugayı, 31. ve 33. Tugaylarından beş tabur, 53. Territorial Tümeni, 53.Tümen’e bağlı 160. Tugay’ın iki taburu, 11.İngiliz Northern Tümenine bağlı birlikler ile 34.Tugaydan beş taburu vardı ve bunların toplam asker sayısı 32.000’di.

                  Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal’in karargâhı Çamlıtekke’deydi. 9 Ağustos sabahı saat 04.00’te taarruz başladı. Yarbay Mehmet Ali Bey komutasındaki 34. Alay ileri harekâta başlayarak İbrikçe’deki İngiliz taburunu süngü hücumu ile geri attı ve Yusufçuk Tepesi ile 500 metre kuzeyindeki Menteştepe’yi ele geçirdi. Yarbay Abbas Bey komutasındaki 35. Alay gecikmesi üzerine sağ kanadı açık kalan 34. Alay’ın bu kanadına Mestantepe’den yapılan İngiliz taarruzu karşı taarruzla durduruldu. 35. Alay’a da ilerleyince İngilizler ağır kayıplar vererek düzensiz biçimde geri çekildi.

                  Albay Halil Bey komutasındaki 7. Tümen saat 04.30’da taarruza başladı. Yarbay Halil Bey komutasındaki 20. Alay Kayacık Deresi’ni geçerek Damakçılık Bayırı’na tırmanmaya başladı. Ancak İngiliz siperlerinden açılan etkili yan ateş nedeniyle 100 ila 200 metre kadar sokulduğu İngiliz siperleri önünde durmak zorunda kaldı. İngiliz siperlerine çok yaklaşan 1. Tabur ağır zayiat verdi.

                  Yarbay Yusuf Ziya Bey komutasındaki 21. Alay’a bağlı bazı birlikler de Kayacık Deresi’nde yan ateş nedeniyle ağır kayıplara uğradılar. Alayın kalanı Kayacık Deresi’nin doğu sırtlarında kaldı. Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal 9 Ağustos sabahı başlayan taarruzu saat 10.00’da şöyle değerlendirdi:

                  Kükürtlüpınar–Sülücek–Mestantepe umumi hattına ve bilhassa Mestantepe mevziine taarruz eden 12. Tümen’in henüz bütün kuvveti kullanmadığı halde Küçük Anafarta’yı ele geçirip Tekketepe sırtlarına kadar ilerlemeyi başaran düşman kuvvetleri mağlup ve geri çekilmeye mecbur edilmiştir. İsmailoğlu Tepesi’nde bulunan Anafartalar Müfrezesi kıtaları, 12. Tümen ile aktif ve fedakârca bir şekilde çalışma ve işbirliği edebilmektedir.

                  7. Tümen’e gelince: Zaten iki alaydan ibaret olan bu tümenin Damakçılık Sırtlarında önemli direnmeyle karşılaştığı anlaşılıyordu. Dolayısıyla bu Tümene yardım lüzumu açıktı. Bu sebeple 12. Tümen Kumandanı’na:

                  “Damakçılık’taki düşmanın kati olarak sarsılmasının, Tümeninizin   istikamette taarruz ederek gayret göstermesine bağlı bulunduğu anlaşılıyor. Sağ kanadınızın Kireçtepe istikametine karşı korunması, Anafartalar Mıntıkası Kumandanlığı’na emredilmiştir. Bununla beraber gerek bu istikamete karşı ve gerek Laletepe’de mevcut olduğu bildirilen bazı düşman kıtalarına karşı tedbir almanız münasip olur.”

                  Taarruzun durakladığını gören 7. Tümen Komutanı Albay Halil Bey İngiliz makineli tüfeklerini susturmak için sahra bataryasını açık mevziiye çıkardı. Ancak batarya komutanı ve pek çok erin vurulması üzerine batarya tekrar kapalı mevziiye alındı. 4. Tümen topçusu da İngiliz makineli tüfeklerini susturmak için atışa başladı ama yine susturulamadı.

                  12. Tümen’e bağlı 34. Alay Anzakların Yusufçuk ve İsmailoğlu Tepelerine yaptıkları taarruzlarda ağır zayiat verdi. Bu alayı takviye edecek ihtiyat kuvveti de bulunmuyordu. O nedenle taarruz yapamayan 34. Alay, elindeki İsmailoğlu Tepesi’ni savunmak zorunda kaldı.

                  9 Ağustos’ta yapılan taarruzda Osmanlı kuvvetleri İngiliz–Avustralya ve Yeni Zelanda birliklerinden daha önce taarruza başladığı için onların taarruz avantajını yok etmiştir. Bugün Osmanlı kuvvetleri 12. Tümen 1085, 7. Tümen 978 ve Bursa Jandarma Taburu 51 olmak üzere toplam 2114 zayiat verdi. Buna karşılık İngilizlerin zayiatı 27 subay ve 718 erdi. İngilizlerden üç subay ve 53 er esir alındı.

                  5. Ordu Komutanı Liman von Sanders 23.45’te Başkomutanlığa gönderdiği raporda, “Anafartalar ve Kocaçimen kesiminde İngiliz taarruzlarının tamamen durdurulduğunu” bildirdi.

A. ERDOĞDU- İngilizlerin Son Çabaları ve Sonucu Nedir?

M. ATABAY- İngilizler 10 Ağustos sabahı saat 05.00’te 11. ve 53. Tümenleri ile taarruza başladılar. Taarruz Yarbay Selahattin Adil Bey komutasındaki 12. Tümen’in bulunduğu cepheye yöneldi. Birkaç saat devam eden taarruz 7. Tümen tarafından durduruldu. Saat 11.00 ve saat 14.00’te tekrarlanan taarruzlarda da İngilizler başarılı olamadı. Bunun üzerine İngilizler bütün kuvvetleriyle, kara ve donanmanın topçu desteğini de alarak dördüncü kez taarruz başlattılar. 34. Alay çok sayıda zayiat verdi ve geri çekilmeye başladı. Bu sırada iki ihtiyat bölüğü süngü hücumuna giriştiler ve İngilizler geri çekilmek zorunda kaldılar.

                  İngilizlerin 10 Ağustos’ta öğleden sonra Kireçtepe’de bulunan Yüzbaşı Kadri Efendi komutasındaki Gelibolu Jandarma Taburu’na yaptıkları iki taarruz da geri püskürtüldü. Albay Halil Bey komutasındaki 7. Tümene yapılan İngiliz taarruzu da geri atıldı.

                  10 Ağustos’ta İngilizler yaptıkları taarruzlarda hedeflerine ulaşamadılar. 7. Tümen 687, 12. Tümen 413 olmak üzere 1100 zayiat verdi. İngilizler de bugün çok sayıda zayiat verdiler.

A. ERDOĞDU- Anafartalar Zaferi’nin Türk Milleti Açısından Önemi Nedir?

M. ATABAY- Mustafa Kemal’in askerlik hayatında Çanakkale Savaşları sırasında ikinci önemli dönüm noktasını, “Anafartalar Grup Komutanlığı’na atanması” teşkil eder.

Mustafa Kemal, “Anafartalar Muherebâtına Ait Tarihçe” adlı eserinde bu konuda şunları dile getirir: “Böyle karanlık ve belirsizlik içinde tanımadığımız kuvvetlerle yeni bir işin -üç günden beri üstlenen her kumandan ve kıtanın mağlubiyet ve perişanlığıyla sonuçlanan ve vatanın ya hayat veya ölümüne sebep olunabilecek mühim bir işin- başkaları tarafından başlanmış kanlı ve kaybedilmiş bir savaş meydanının sorumluluğunu üstlenmek o kadar basit bir durum olmasa gerek. Fakat ben, büyük bir iftiharla bu sorumluluğu kabul ettim. 27’nci Alay Komutanı Yarbay Şefik Bey'i yerime bıraktım. Ona Tümen Cephesi’ne ait icap eden görüşlerimi söyledim. 6 Ağustos’tan beri devam eden muharebeler, beni üç gün ve üç gece uykusuzluğa ve sürekli mesaiye mecbur etmişti. Adeta hasta bir halde idim. Bunun için, fakat bundan sonra daha mühim bir sebep için Tümen baştabibi Hüseyin Bey’i beraber almak istedim. Binaenaleyh Hüseyin Bey’i ve bir de o gün şehit olan kahraman yaverim Mülazım Kazım Efendi’nin yerine bir süvari subayı alarak gece yarısından yarım saat önce 19’ncu Tümen Karargâhı’ndan Çamlı Tekke’ye hareket ettim. Hareketimi Anafartalar Grubu Kurmay Başkanı’na telefonla bildirdim.

Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanı olarak bir durum değerlendirmesinde bulunduktan sonra saat 04.30’da hücum emrini verdi. Mustafa Kemal bu anı şöyle anlatmaktadır: “Süngüleri ve bir ayakları ileri uzatılmış olan askerlerimiz ve onların önünde tabancaları, kılıçları ellerinde zabitlerimiz kırbacımın aşağı inmesiyle demirden bir kitle halinde aslanca bir saldırıyla ileri atıldılar. Bir saniye sonra düşman siperleri içinde gökyüzüne yükselen bir sesten başka bir şey işitilmiyordu: Allah, Allah, Allah!.. Düşman silah kullanmaya vakit bulamadı. Boğaz boğaza kahramanca mücadele neticesinde ilk hatta bulunan düşman imha edildi”.

Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Karargâhından Conkbayırı’na dönerken, orada Ordu Komutanı ile karşılaştı. Ona, mevcut tümenlere ilâveten iki yeni alay da­ha verdiler. Taarruzda bu taze kuvvetleri de harekete getirecekti. Yalnız bu iki alayla, hatta ikisi yetişemese bile tek bir alayla da olsa, mutlaka taarruz edecekti.

Ordu Komutanı Liman von Sanders, kararı çok cüretli buldu. Mustafa Kemal’e şunları söyledi:

Harekâtın sorumluluğunu kabul eden sizsiniz. Düşünceleriniz üze­rinde katiyen tesir yapmak istemem. Ben düşüncelerimi yalnız mütalâa olarak söyledim...”

Fakat ilk bakışta göze çarpan şudur ki, herkeste büyük bir manevi kuvvet yüksekliği vardı. Onun kararı kısa ve kesindi: “Düşmanı ani ve şiddetli bir baskınla yenmek

Düşmana mesafe zaten 20-30 adım. Tertibat şu:

Tüfek yok, top yok. Süngü takılacak ve harp safı nizamında hücum yürüyüşü ile düşmanın üstüne saldırılacaktır. Sonra süngü süngüye, boğaz boğaza hesaplaş­ma... Ve esas karar şudur: Düşman mahvedilecektir”.

Mustafa Kemal’in Çanakkale Savaşları sırasındaki ikinci evresi 9 Ağustos’ta başlamış ve “Anafartalar Kahramanı” olarak tarihe geçecek olan bir unvanla noktalanmıştır. 

Mustafa Kemal, bu başarısı ile tarihe yeni bir yön verme misyonunu yerine getirdi. Savaş sonrasında ülke düşman istilasına uğradığında Türk Milleti “Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal’in etrafında toplanarak adım adım yeni bir zaferlere ulaştı.

Sayın Atabay, bizlere verdiğiniz bilgiler için şahsım ve gazetem adına çok teşekkür ederim.

Bana bu imkanı verdiğiniz için asıl ben teşekkür ederim.

 

YAZARLAR

  • Perşembe 24.1 ° / 11.6 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • BIST 100

    8806,72%-0,01
  • DOLAR

    32,25% 0,26
  • EURO

    35,08% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2270,84% 0,79
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,51