1923 YENİDEN - Ercan AKARPINAR

Tarih: 18.08.2018 23:55

ERCAN AKARPINAR BAŞLARKEN

Facebook Twitter Linked-in

 Ekonomik kriz yaşadığımız şu günlerde, yapısal sorunlarımıza odaklanmak ve siyasi tıkanıklığı ele almak oldukça zor. Tabi, kendimizi güncelin dışına çekip, geniş zamanlar çerçevesinden bakmayınca da sarmaldan kurtulamıyoruz.

 Hükümet her sebep olduğu sıkıntıda yaptığı gibi, kendi yetersizliğini başka gerekçelerle örtmekte ustalaştı. Bunu yapabilmesinin en önemli sebeplerinin başında ise Meclis´teki muhalefet partilerinin sadece yetersizliği, yahut hazırlıksızlığı değil, daha fazla olarak, bu süreçteki rolleri geliyor.

 Galiba en temelde baktığımızda, Meclis´teki partilerin ortaklaştığı husus, 1923 kurucu değerleri ile problemleri olması. 1923´ü yüz yıllık parantez gören iktidar, 1923´ü ulus devlet sopası olarak nitelendiren Sn. Ekmeleddin İhsanoğlu´nu aday gösteren Ana muhalefet, Irak ve Suriye´deki şehirlere plaka takanlar, Amerikan emperyalizminin, bölgemizdeki planları yüzünden Suriye´de ölen yüzbinleri, tecavüze uğrayanları göz ardı edip, bu kan deryası ve utanç üzerine Rojava´nın kuruluşuna halay çekenler, maalesef Meclis´te bir aradalar.

İşin bir başka yönü ise, çok partili hayata yanlış bir şekilde geçişimiz ve parlamenter sistemi, Halkın direksiyonda olacağı şekilde işletemeyişimiz. Merkez sağ siyaset, bu durumu hep ?Yönetimde İstikrar? bahanesi ile istediği kesimlere kaynak aktarmak ve gücünü arttırmak için kullandı.

Son seçimlerle sistem değişti. Bu değişiklik Türkiye´nin önünde iki yol açıyor. 1923´ün yıktığı, kutsallığını göklerden aldığı iddiasındaki hanedan despotluğuna dönüş, yahut  Halk hakimiyetini bu sefer doğru bir şekilde sağlamak.

Bir sonraki yazıda görüşlerimi detaylandırmak ve çözüm önerilerimi paylaşmak ümidiyle, iyi bayramlar diliyorum.

 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —