Türk ulusunun, kendisini yurdundan yoksun bırakıp tutsak etmek için saldıran sömürgeci düşmanlarının tümünü, MUSTAFA KEMAL’İN ÖNDERLİĞİ VE DOĞRU ANLAMIYLA ULUSAL EGEMENLİK BAYRAĞI ALTINDA yenerek barış istemek zorunda bırakmasının 100. Yıldönümündeyiz.
Lozan kentinde yapılan ve Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü’nün başkanlığındaki kurulun ulusumuzu temsil ettiği bu barış görüşmelerini sağlayan asıl güç, Mustafa Kemal’in Amasya’dan başlayarak, Erzurum ve Sivas Ulusal Kongreleri ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’yle tüm Türk ulusunu hergün daha çok örgütleyip güçlendiren bir ışıldak yaptığı büyük bir düşünceydi: “ULUSAL GÜÇLERİ ETKEN VE ULUSAL İSTENCİ EGEMEN KILMAK”!
“Hiçbir yabancı gücün ne boyunduruğu, ne de koruyuculuğu kabul edilemez. Ulusal sınırlar içinde yurt bir bütündür, parçalanamaz. Bu amaçlar, ancak ulusun gücüne dayanılarak ve ulusun istenci egemen kılınarak sağlanabilir.”
Bugün de Fas’tan Endonezya’ya değin tüm İslam dünyasını gerçek anlamıyla ulusal bağımsızlıktan yoksun ve çağdaş uygarlık düzeyinin çok altında yaşatan asıl neden, sömürgeci devletlerin güdümü altında, doğru ve tam anlamıyla ulusal egemenlik yönetiminden yoksun bulunmaları, Atatürk’ün anlatımıyla “ulusal güçlerini etken ve ulusal istençlerini egemen” kılamamalarıdır!
Oysa Mustafa Kemal Atatürk’ü UYGARLIK TASARIMI değerindeki bu düşünce dizgesiyle doğru anlayıp doğru uygulayacak önderlik kadroları ortaya atılsalar, O’nun vurguladığı gibi “ulusal egemenlik öyle bir güçtür ki, karşısında taclar, tahtlar batar, yok olur. Ulusların tutsaklığı üzerine dayalı bütün yapılar, her yerde yıkılmaya yazgılıdırlar!”
--------------------------------------
(Atatürk’ün tüm insanlığa yol gösterici değerdeki bu “uygarlık tasarımı” için bakınız: Özer Ozankaya, Cumhuriyet Çınarı: Mustafa Kemal’i ‘Atatürk’ Yapan Uygarlık Tasarımı, CEM Yay.)
