4 Ekim 1951 günü İstanbul´da geçirdiği bir trafik kazası sonucu kurtarılamayarak 67 yıl önce hayata veda eden Yeni Adana Gazetesi Kurucusu Ahmet Remzi Yüregir, mücadele dolu bir yaşamı kısa sayılabilecek ömrüne sığdırdı. Kurtuluş ve kurtuluşu yaşayan, görevini bugüne kadar sürdürmeyi başarmış bir gazeteyi Türk halkına sunan Ahmet Remzi Yüregir, Osmanlı İmparatorluğu´nun son döneminde ortaya çıkan belirli bir yapıdaki neslin önemli bir örneğidir.
Adana´da Fransız işgaline karşı Avni Doğan ile birlikte ilk direniş odaklarından birisini kurdukları Yeni Adana Gazetesi ile oluşturan Ahmet Remzi´nin yaşamı ve eylemleri bugün daha da anlam kazanmaktadır. Kuva-i Milliye sürecinde Adana Müdafa-i Hukuk Cemiyetini kurarak savaşımına başlayan ve Pozantı´da İstihbarat Müdürü kimliğiyle Çukurova cephesinin düşmana karşı haber alma örgütünü harekete geçiren, Yeni Adana gazetesini bu çabaların odağında tutan, vatanın tek karış toprağının dahi yabancı eline verilemeyeceği inancıyla hareket ederek bu inancında başarıya ulaşan Ahmet Remzi Yüregir´in günümüz kuşaklarına bıraktığı örnekler tüm detaylarıyla incelenmelidir. İşgal edilmiş bir vatanın içerisinde bulunduğu durumun yarattığı umutsuzluğa kapılmadan, milli mücadeleci ve gazeteci olarak nelerin başarılabileceğinin en güzel kanıtıdır Ahmet Remzi Yüregir...
Ahmet Remzi Yüregir´in işgale, kaba kuvvete, işgalcinin topu tüfeğine karşı düşünce ile basın yolu ile karşı koyma çabasına girmesi bugünkü nesiller için gerçekten örnek alınması gereken bir hareket tarzı olarak ortaya çıkmaktadır. Nitekim topa tüfeğe, Yedi Düvel´in Türk Varlığına karşı giriştiği kıyıma karşı ulusumuz kanını ve canını dökerken, bunu inançları, özgürlük ve bağımsızlık düşüncesinden aldığı güçle yapıyordu. Bugün düşünce, inanç ve basın gibi kavramların etkisini kaybettiği yolunda düşünceler zaman zaman hepimize egemen olabiliyor. Ama Milli Mücadele´de Yeni Adana, onunla birlikte Anadolu´nun her köşesinde mücadele bayrağını açmış sayısız gazete ve gazeteci düşünüldüğünde, karamsarlığın pek de öyle etkili olmaması gerekiyor. Zira ulusal bilinç yapımızın öteden beri gelen kaynaklarının kurumadığını ve kurumayacağını anımsamamız savaşım kararlılığımızı ayakta tutuyor.
Ahmet Remzi Yüregir bugün dürüst ve tutarlı yaşamı, halkına ve dava arkadaşlarına vefalı davranışları ile halen anılardadır. Elbette savaşımı Kurtuluş´un başarılması ile sona ermemiştir. Adana´ya dönüş, ardından Cumhuriyet´in kuruluşu, devrimler ve Genç Türkiye´nin kendisini içinde bulduğu atılım ve yeniden doğuş sancıları... 1946 yılında Seyhan Milletvekili olarak parlamentoya kadar uzanan ve içinde Yeni Adana´nın da etkin rol oynadığı siyasal çalışmalar. Ardında bıraktığı ilkeli ve inançlı duruş imgesi... Bunun da ötesinde işgal günlerinin karanlıklarında yayınlamaya başladığı gazetesi halen ayakta oluşu. İşte böyle bir geçmişten güç alan Yeni Adana yeni atılımlarla ömrüne bir bu kadar süre katmanın inancını tazeleme peşindedir bugün de.. Cavit Orhan Tütengil´in sözleri ile değerlendirirsek, ?Atatürk Türkiye´sinin İleri Karakolu? olma karalılığı içinde Yeni Adana Gazetesi, Ahmet Remzi Yüregir´in ilkelerini, umutlarını ve davasını sürdürme yolundadır.
Hem kendisi açısından, hem Ulusal Kurtuluş Savaşı´nın onurlu sayfalarında yer tutması, hem de Türk Basını´nın tarihsel konumunu kavramada 100 yıl süren çabaların vardığı noktada YENİ ADANA başlı başına özgün bir olaydır.
YENİ ADANA Gazetesi, Kurucusu Ahmet Remzi Yüreğir´in de hedefleri arasında olan çağdaş, laik ve devrimci Atatürk ilkelerine her zamankinden fazla sahip çıkmak zorundadır. Kısıtlı ve sınırlı olanaklarına ve koşullarına rağmen bulunduğu yerde, konumunu ve ulusal sorumluluklarını savunmak durumundadır. Büyük Atatürk´ün öngörüsünü dikkate alıp, uygulayarak ülke çapında yürütülmesi gerekecek ?Sath-ı Müdafaa? stratejisinin parçası olmalıdır. Ancak o zaman Yeni Adana Kurucusu Ahmet Remzi Yüreğir´i sadece aramızdan ayrılışının 67. Yıldönümünde değil, açık alınla daha nice yıllar anma hakkını elde edebilecektir.
YENİ ADANA