Tarih: 24.01.2021 10:54

Uğur Mumcu, katledilişinin 28. yılında anılıyor

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu’nun katledilişinin 28. yılında yaptığı açıklamada, “Yaşadığımız ülkede yıllardır gazetecilere, bilim insanlarına, sendikacılara, aydınlara, öğrencilere karşı düzenlenen saldırıların tek bir amacı var: Halkın gerçekleri öğrenmesini engellemek ve topluma korku salmak. Halkın vicdanı olan Uğur Mumcu bu saldırıları organize edenlerin karanlık ilişkilerini afişe ettiği için öldürüldü” ifadelerini kullandı.
TGC: Uğur Mumcu karanlık ilişkileri afişe ettiği için öldürüldü
Araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu 24 Ocak 1993’te Ankara’da Karlı Sokak’taki evinin önünde, arabasına konulan bombanın patlaması sonucu katledilmişti. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, suikast sonucu yaşamını yitiren Mumcu’nun ölüm yıldönümünde bir açıklama yaptı.

"KATLİAMLARIN TEK BİR AMACI VAR"

Açıklamada, bu yıl Uğur Mumcu'nun katledilişinin 28. yılı olduğu hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi:

* Uğur Mumcu'yu her yıl 24 Ocak'ta “Gazeteci Olmak, Gazeteci Kalmak” etkinliklerinde dostlarıyla, çalışma arkadaşlarıyla, şiirlerle ve türkülerle anardık. Ne yazık ki, Covid 19 salgını nedeniyle bu yıl etkinliğimizi gerçekleştiremiyoruz.

* Her yıl Ocak ayı geldiğinde polis şiddetine kurban giden Metin Göktepe'yi, ırkçı kurşunlara hedef olan Hrant Dink'i ve profesyonelce düzenlenmiş bombalı suikastta can veren Uğur Mumcu'yu anıyoruz. Abdi İpekçi'yi de 1 Şubat'ta anacağız.

* Bu ülkede yıllardır gazetecilere, bilim insanlarına, sendikacılara, aydınlara, öğrencilere karşı düzenlenen saldırılar ve katliamların tek bir amacı var: Halkın gerçekleri öğrenmesini, olup biteni sorgulamasını engellemek ve topluma korku salmak.  Halkın vicdanı olan Uğur Mumcu bu saldırıları organize edenlerin karanlık ilişkilerini gazeteci olarak afişe etmiştir.

DERİN DEVLETİ ORTAYA ÇIKARDI 

Açıklamada, araştırmacı bir gazeteci olan Uğur Mumcu’nun topluma sol-sağ çatışması olarak sunulan olayların ardında derin devletin bulunduğunu ortaya çıkardığı belirtilerek şöyle denildi:

* Öğrenci çatışmalarında hem sağcı hem de solcu gençlerin eline silah verenlerin devlet görevlileri olduğunu, silah ve uyuşturucu kaçakçıları ile terör olayları arasındaki bağlantıları ortaya çıkartmış, halkın dikkatine sunmuş, bu nedenle karanlık çevrelerin hedefi haline gelmiştir.

* Araştırmacı gazeteci olarak yaşadığı çağa tanıklık etmiş, halkı bilgilendirme görevini cesurca yerine getirdiği için öldürülmüştür. Uğur Mumcu'yu öldüren bombayı koyanları yönlendiren karanlık odakların kimler olduğu ise hala ortaya çıkarılamamıştır.

AĞAR: BİR TUĞLA ÇEKERSEM DUVAR YIKILIR

Açıklamada cinayet sonrası Güldal Mumcu ile Ağar arasında geçen diyalog şu şekilde aktarıldı: 1993 yılının yaz aylarında Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, Uğur Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu'yu ziyaret eder. Mumcu'nun avukatı M. Emin Değer'in de bulunduğu konuşma sırasında, Güldal Mumcu'nun ‘Bu olayların ortaya çıkmasını engelleyen bir duvar oluşuyor…' demesi üzerine Mehmet Ağar  ‘Evet, soruşturmayı engelleyen bir duvar var…' der. Güldal Mumcu da  ‘Bir tuğla çekin o zaman, gerçekler ortaya çıksın…' dediğinde  ‘Bir tuğla çekersem, duvar yıkılır…' yanıtını alır.

SALDIRANLARI YÖNLENDİRENLERİN BULUNMASINI HÂLÂ BEKLİYORUZ

Gazetecilere yönelik saldırıların devam ettiğine dikkat çekilen açıklama şu şekilde son buldu:
* Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Basın Müzesinde son 100  yıl içinde bu tür saldırılarda can vermiş 66 gazetecinin fotoğrafları bulunuyor. 28 yıl sonra bugün de gazetecilere yapılan saldırıların, ülkeyi yönetenlerce hâlâ olağan şiddet olaylarından kabul edildiğini görüyoruz.

* Saldırıları gerçekleştirenlere karşı cezasızlık uygulaması sürüyor. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün, halkın haber alma, gerçekleri öğrenme ve bilgilenme hakkının önündeki duvarların yıkılmasını, gazetecilere yönelik saldırıların, gerçek azmettiricilerinin bulunmasını hala bekliyoruz. Uğur Mumcu'yu ölümünün 28. yılında sevgi ve saygıyla anıyoruz."

(vş)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —