Tarih: 01.07.2020 14:42

TÜRK HUKUK KURUMU'NDAN 'BAROLARI BÖLÜP PARÇALAYACAK 'KANUN TEKLİFİ HAKKINDA AÇIKLAMA

Facebook Twitter Linked-in

Türk Hukuk Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Av.Yaşar Çatak   imzası ile yapılan açıklamada, "Baroları bölüp parçalamanın çoğulcu demokrasiye, hukuk devleti ilkesine ve insan haklarına herhangi bir katkısı olmayacak, Avukatlar ise, bugün olduğu gibi, gelecekte de, çoğulcu demokrasiyi, hukuk devletini ve insan haklarını savunmaya devam edecektir," denilerek şu görüşler paylaşıldı:

"I.           AKP TBMM Grup Başkanlığı tarafından, “Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” 30.6.2020 tarihinde TBMM Başkanlığına sunulmuştur.

28 Maddeden oluşan Kanun Teklifinin Genel Gerekçesinde, İstanbul, Ankara ve İzmir Baroların üye sayısından hareketle, kayıtlı üye sayısının yüksek olduğu Barolarda mesleki iletişimin, dayanışmanın ve eğitimin aksadığı ileri sürülerek, Baroların bölünüp parçalanması haklı gösterilmeye çalışılmıştır.

II.            Kanun Teklifiyle yapılmak istenen değişiklikler şöyle özetlenebilir:

1) Baroların bölünüp parçalanması: 5000’den fazla üyesi olan Baronun bulunduğu kentte, her 2000 Avukat, kayıtlı oldukları Barodan ayrılarak yeni Baro kurabilecektir. Sayının 2000’in altına düşmesi halinde, 6 ay içinde eksiklik giderilemezse, ilgili Baronun tüzel kişiliği sona erdirilecektir.

2) Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan ve Kurullarının seçiminde, üye sayısı yüksek Baroların temsil gücünü zayıflatarak, yeni kurulacak Barolara ağırlık kazandırılması: Halen yürürlükte olan Avukatlık Kanununa göre, Baroların, TBB Başkan ve Kurullarının seçimine, Baro Başkanı dahil 3 delege ile katılmaları ve bu sayıya, Baroya kayıtlı her 300 üye için 1 delege daha eklenmesi öngörülmüştür. Kanun Teklifinde ise, Baro Başkanı dahil 4 delege ve bu sayıya, her 5000 Avukat için 1 delege eklenmesi kuralı getirilmektedir.

3) Baroların hemen bölünüp parçalanması ve TBB’nin profilinin hemen değiştirilmesi: Kanun Teklifine göre, seçilmiş Başkan ve Yönetimlerin görev sürelerine bakılmaksızın, Ekim 2020’de Baroların, Aralık 2020’de de TBB’nin seçimi yapılacaktır.

III.          Yukarıda özetlenmeye çalışılan değişiklerin hiçbirinde kamu yararı yoktur. Bu değişikliklerin hiçbirisi, Genel Gerekçede, Baroların bölünüp parçalanmasını haklı göstermek için ileri sürülen nedenlerle örtüşmemektedir: Bölünüp parçalanan Barolar, ne mesleki iletişimi arttıracak, ne dayanışmayı pekiştirecek, ne eğitimi yükseltecektir. Tam tersine, Avukatlar, Barolara ayrışacak, mevcut iletişimleri ve dayanışmaları da kalmayacak, eğitimleri ise, şimdiye kadar aynı çatı altında olmanın sağladığı eşit olanaklardan uzak, dağınık, düzensiz ve dolayısıyla, daha düşük düzeyli bir duruma düşecektir.

TBB seçimlerinde, Baroların delegeleriyle temsili konusunda yapılmak istenen değişiklik, her ne kadar, iktidar sözcüleri tarafından “temsilde adalet” olarak seslendirilse de, Buna, “kayıtlı üye sayısı yüksek Baroların temsil gücünün zayıflatılması” dense, daha doğru olur. Bu noktada, Kanun teklifi, “temsilde adalet” ilkesi bakımından sorunludur.

Öneri sahipleri, “temsilde adalet” ilkesinin TBB seçimlerini kapsamadığı düşüncesinde olabilirler ancak, Anayasa Mahkemesinin (AYM), bir meslek kuruluşunun, birlik genel kurulunda temsilinin yasa ile sınırlandırılmasını “temsilde adalet ilkesi”ne aykırı bularak iptal ettiğini hatırlatmak isteriz (AYM’nin, 27.10.2011 t.li, E.2011/55, K.2011/146 s.lı kararı - RG 17.3.2012).

Seçilmiş Başkan ve Yönetimlerin görev sürelerine bakılmaksızın, yasa ile görevden alınıp, yerlerine geleceklerin, Temmuz’da yani, iki buçuk ay önce getirilen yeni seçim kurallarıyla seçilmeleri, Anayasanın ne “yönetimde istikrar” ilkesiyle, ne, seçimlere yeni kuralların bir yıl geçmeden uygulanmaması kuralıyla bağdaşır. Bu noktada da, AYM’nin, meslek kuruluşlarının seçimlerini, Anayasanın 67. Maddesinin kapsamının dışında tutmadığının altını çizmek isteriz (AYM’nin, 10.1.2013 t.li, E.2012/128, K.2013/7 s.lı kararı – RG 23.3.2013).   

IV.          Baroları bölüp parçalamanın çoğulcu demokrasiye, hukuk devleti ilkesine ve insan haklarına herhangi bir katkısı olmayacak, Avukatlar ise, bugün olduğu gibi, gelecekte de, çoğulcu demokrasiyi, hukuk devletini ve insan haklarını savunmaya devam edecektir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur

Türk Hukuk Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı"




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —