Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Ali Kuzu, Sivas katliamının 23. yılında Sivas´ta kendini gösteren gerici zihniyetin bugün Ortadoğu´da IŞİD maskesiyle insanları diri diri yakmaya, başta Türkiye olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde hunharca katliamlar yapmaya, insanlığa ait tarihi/kültürel mirasları yok etmeye devam ettiğini vurguladı.
Bundan tam 23 yıl önce Sivas Madımak Oteli´nde 35 ilerici, aydın yurtseverin katledildiğini anımsatan Kuzu, yazılı açıklamasında katliamı bir kez daha kınadı.
?Bu ülkenin iki sınıfı, iki tarihi, iki kültürü, iki düşüncesi vardır. Yüzünü karanlığa çevirmiş bir avuç asalak ile geleceği yani yeniyi temsil eden her milliyetten emekçiler asla uzlaşmamışlardır. Birincisinin tarihi katliamlardan ibarettir: ikincisi zulmü ve sefaleti nasıl yok ederim diye düşünür? diyen Kuzu, 2 Temmuz 1993 tarihinde işte bu iki sınıf, iki tarih, iki kültürün karşı karşıya geldiğini, otuz beş aydınımızın Sivas´ta düzenlenen Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli´nde devlet erkanının gözleri önünde diri diri yakıldığını vurguladı.
DAĞILDI KİTAPLAR, DAĞILDI ŞİİRLER, MÜZİK SUSTU!
?Ve dağıldı kitaplar, dağıldı şiirler, müzik sustu? ifadelerini kullanan Kuzu, gözlerinin önünde 35 aydınımızın diri diri yakılmasına göz yuman devlet erkanının bir kısım sanığın imdadına ?zamanaşımı? zırhına bürünerek yetiştiğini, bir kısmını hiç yakalayamadını (!), sanık avukatlarını ise yüksek mevkilerde istihdam ederek ödüllendirdiğini dile getirdi.
Katliam sonrası açılan davanın 19 yıl sonra zamanaşımı ile bitirildiğini ifade eden Kuzu, şunları söyledi:
?Davanın 1 numaralı sanığı, emniyet müdürlüğünden sadece 100 metre mesafede bulunan evinde gül gibi yaşadı ve tüm aramalara karşın(!) tam 18 yıl bulunamadı.
Davanın 7 firari sanığı, uluslararası tutuklama müzekkereleri, adli yazışmalar başta olmak üzere devletin tüm çabalarına karşın (!) bulunamazken uluslararası ticarette üstün başarılar gösterdiler, büyük sermayedarlara dönüştüler. Sanık avukatları, devlet ve bürokraside hızla yükseldiler; Bakan, Milletvekili, Anayasa Mahkemesi üyesi oldular.
AKP hükümeti, iktidara geldiği tarihten bu yana farklı dilleri, inançları ve farklı kültürleri ?tek dil, tek din, tek millet? anlayışıyla baskılayarak gerici zihniyetin kendisini yeniden yeniden üretmesine olanak sağlamış, mezhepçi ve otoriter anlayışıyla halkların barış içinde ve kardeşçe birarada yaşama zeminini zehirlemek istemiştir. Unutulmasın ki insanlık, kendisine karşı işlenmiş suçları asla unutmamıştır ve unutmayacaktır!
?HESABI SORULMALI?
2 Temmuz´da Sivas´ta yaşananları hatırlamak, Sivas´ın, Çorum´un, Malatya´nın, Maraş´ın, 1 Mayıs 77 Taksim´in, Roboski´nin, Gezi direnişinin, Diyarbakır´ın, Suruç´un, Ankara´nın ve son olarak İstanbul´da kaybettiklerimizin hesabını sormaktır.
TMMOB olarak, Sivas katliamında yaşamını yitirenleri; Behçet Aysan, Yeşim Özkan, Nurcan Şahin, Muhibe Akarsu, Muhlis Akarsu, Murat Gündüz, Handan Metin, Ahmet Özyurt, Huriye Özkan, İnci Türk, Özlem Şahin, Yasemin Sivri, Asuman Sivri, Uğur Kaynar, Sehergül Ateş, Gülender Akça, Gülsün Karababa, Mehmet Atay, Hasret Gültekin, Serkan Doğan, Muammer Çiçek, Belkıs Çakır, Asaf Koçak, Edibe Suları Ağbaba, Menekşe Kaya, Koray Kaya, Serpil Çanik, Erdal Ayrancı, Asım Bezirci, Sait Metin, Carina Cuanna Thuijs, Nesimi Çimen, Metin Altıok, Kenan Yılmaz ve Ahmet Öztürk´ü saygıyla anıyoruz.
?SAYGIYLA ANIYORUZ?
Sivas Katliamı alenen işlenmiş bir insanlık suçudur. Halka karşı suç işleyenlerin unutulması, cezasız bırakılması, aklanması kabul edilemezdir.
Kirli ve karanlık tarihin parçalarından birisi olan Sivas Katliamı´nın hesabı sorulmadan, gerçek sorumluları ortaya çıkarılıp yargılanmadan bu dava kapanmayacaktır. ?Şimdi gerçekten dağıldı mı kitaplar, dağıldı mı şiirler, sustu mu müzik? Hangi kanlı eller susturabilir Hasret Gültekin´i, hangi ateş bükebilir Metin Altıok´un, Behçet Aysan´ın ve diğerlerinin çelikten yüreklerini? Akarsu´yun çoşkun akışını kim durdurabilir? Hepsini tek tek sevgiyle anıyoruz.?(CO)