Tarih: 14.10.2021 14:45

Şiir: Salih Mercanoğlu

Facebook Twitter Linked-in

Şebnem

 

ey ışığın kıvırcık saçı, yarasanın eş zamanı

bu şarkıyı hiç düşünmemiştim:

ağzımı öpüyorsun ve sonra gidiyorsun

ışıklar caddesi’ne, akşamyeli meyhanesine

 

bir sigara, birkaç yudum şarap geçmişten

bulaşıkları yıka, kendini dışarı at

aynı kaldırım, hâlâ konan kuşlar

vitrinlere bak, ipi hazırla bir sonraki durakta

intihar edecek yolcular var: hasan mesela

 

seninle ne yaptık ki biz, uzaktan uzağa

ben yine şelalede yıkarım şaşkın ayaklarını

ağlarım dizlerine çöküp bacaklarına gizlice

gün ışıyana dek, sarmaşıklar gibi göğsüne

dolanır gelirim geceye boyun eğmeden

 

çocukluk dibe çökmüş tortu –şimdi-

neysem oyum, sırtıma geçmişimi atıp

düştüğüm yolun sonuna yaklaştıkça

biraz melisa çayı, sarı kantaron yağı biraz

kurudukça tenimde iliğinden akan nem

düşünüyorum da iyi geliyor akşam vakitleri

gövdemdeki çiziğe, bu gittikçe çözülen hayat

iyi geliyor:

yaprağımın üzerinde çırılçıplak şebnem 

 

 

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —