Bugünkü konuğumuz Ressam Gülistan Tokacı. Kendisi İstanbul'da sanat yaşamına devam etmekte olup, kendine has tarzıyla sanatını sürdürmekte.
Tokacı ile yaptığımız röportajı sunuyoruz.
YENİ ADANA- OKUYUCULARIMIZA KENDINIZI TANITIR MISINIZ?
Gülistan Tokacı - Resim sanatına dair düşüncelerim aslında ilkokul sıralarında talihsizlik sonucu kaybettiğim resim yarışması ile başladı. Ama zaman içerisin de yaşantımdaki gelişmeler beni bir türlü resimle bir araya getirmedi. Fakat 2010 yılında arkadaşlarımla katıldığım bir mezatta tanıştığım sanatçı Engin Varol beyin bana uzattığı Pera Palas Agatha Christie ile ilgili bir broşürden yola çıktım ve resim sanat tutkum Varol Sanat Galerisi ile tanışmamla başlamış oldu. Sonra ki süreçte hızlanarak devam eden resim çalışmalarımın kimliği, zaman içerisinde hız kesmeden bugüne kadar devam etmektedir.
RESİM SANATININ SANAT İÇİNDEKİ YERİ HAKKINDA NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Gülistan Tokacı - Burada asıl muhatabın sanatın ulaştığı herkese sorulması olmalıdır. Sanatın tüm alanlarının özgün ve özgür olması gerektiğine, kısıtlayıcı kavramların sanatın içerisin de huzur bulamadığına inanmaktayım. Ama asıl çizgide evrenin varoluşunun matematiği sanattan oluşmaktadır diyebilirim.
YENİ ADANA-BİZLERE, RESİM YAPARKEN KULLANDIĞINIZ TEKNİKLER VE TARZINIZ HAKKINDA BILGI VERIR MİSİNİZ?
Gülistan Tokacı - Klişe bir cevap olacak belki ama tamamen iç dünyamın bana bir oyunu... Ruhumun renklerini yaptığım resmin sonunda kendim de kendi süzgecimden geçiriyorum. Ben de resim sanatıyla beraber kendi iç dünyamın renklerini keşfettim. Teknik kısıtlaması malzeme kısıtlaması yapmıyorum gibi denebilir. Akrilik çalışmaktan keyif alıyorum, spatula ile oynamak hoşuma gidiyor.
YENİ ADANA- PEKİ ÜRETMEK ADINA NASIL ÇALIŞIYORSUNUZ? İLHAM KAYNAĞI YA DA ESİNLENME NOKTASINDA NASIL BIR YOL İZLİYORSUNUZ?
Gülistan Tokacı - Spontane gelişiyor. Hayal gücü devreye giriyor. Bulunmak istediğim yerde neler isterdim renklerimin nasıl olmasını düşlemiştim. Ruhumun rehberliğini yapıyorum her zaman savunduğum şey bu... Psikolojik hatlarımın biçim ve renklere dönüştüğünü düşünüyorum.
YENİ ADANA - SEVDİĞİNİZ, ÖRNEK ALDIĞINIZ RESSAMLAR KİMLERDİR, RESİM SANATININ ÖNCÜLERI OLARAK KİMLERI GÖRÜRSÜNÜZ?
Gülistan Tokacı - Norbert Lynton’un da belirttiği gibi “İnsana özgü her eylem dışavurumdur; sanat da bir bütün olarak dışavurumcudur.” çok bana yakın bir cümle... Dışavurum ile yakından ilişkili olduğuma inanıyorum. Bu akımın öncüleri de benim yol haritamı belirlediler. Gerçeği kendilerine göre yaratanların yolundan değil de kendi yarattığım yoldan gitmeyi yeğlediğim söylenebilir. Ama özellikle sanatçıların isimleri derseniz Edvard Munch, Van Gogh... Diğer tüm sanatçıların da çalışmalarını es geçmek asla istemem hepsi bu gününe kadar bana pusula oldular.
YENİ ADANA -SANATÇIYA DAİR DÜŞÜNCELERINIZ NEDİR?
Gülistan Tokacı - Sanatın temelinde öncelikle bir düşünceyi aktarmak yatar. Sanatçıyı ise düşüncenin pilotu gibi görüyorum. Sanatçı bu anlamda kendi düş gücünü kullanarak, diğer insanlara anlatmak öğretmek göstermek istediklerini izah biçimi olarak sanatı seçendir. Ben de bu anlamda yoluna resim sanatıyla devam edenlerdenim.
YENİ ADANA - PANDEMİ DÖNEMİNDE SANAT VE SANATÇI BU DÖNEMDE NE TÜR ZORLUKLARLA KARŞILAŞTI?
Gülistan Tokacı - Pandeminin getirdiği ağırlık, birçok travmanın da bu dönem de katlanarak ilerlemesi, kabul edelim ki hiç iyi olmadı. Gittikçe ağırlaşan hayat şartlarını insanların ruh halinin nasıl korozyona uğrattığını çok net gördük. Ben kendi adıma doğa ile birlikte yitip giden güzelliklere içim acıyor. Son bir yıldır ciddi sorunlar yaşayan sanatçılar, ne yazık ki daha büyük bir darboğazın içine girdiler. Çözüm ne olur inanın değişken günlüklerin içerisinde bir şeyler söylemek çok zor. Hepimiz yaşayarak öğreneceğiz.
YENİ ADANA - 2021 VE SONRASI IÇIN PLANLADIĞINIZ ÇALIŞMALAR VE SERGILER HAKKINDA SANATSEVERLERE NE SÖYLEMEK ISTERSINIZ?
Gülistan Tokacı - Pandemi döneminde malum yasaklar ile birlikte kapandığımız evlerde tek dayanağım sanatla yön bulmak oldu. bu bağlam da uzun zamandır planladığım kişisel sergi düşüncemi hayata geçirmek için müthiş bir fırsat yakaladığıma inandım ve hızla kişisel sergime yani “Kapadokya” sergime odaklandım. Uzun yıllardır gittiğim ruhumun huzur bulduğunu bildiğim Kapadokya, benim her zaman ışık noktamdır. Bu ışığın benim için daha anlamlı olmasını sergiyle pekiştirmek benim için olmazsa olmazdı. İnanın oralar da nasıl nefes aldığımı anlatmaya bağlasam saatlerimi alır
Kapadokya'nın o mistik ve gizemli atmosferi. Benim için varoluşun kanıtı... Yaşamı tasvir etmekte...
YENİ ADANA - SANATSEVERLERE BIR MESAJINIZ OLACAK MI?
Gülistan Tokacı - Her şey yarınlar için, umutlarımız olmadan tükeniriz. Umutlarınıza ve renklerinize tutunun.
Türkiye’nin yaşayan en eski gazetesi olan ve bu yıl 103. Yayın yılını sürdüren Yeni Adana Gazetemize de nice ömürler diliyorum.
(VŞ)